HASAN ESEN
ANKARA (İHA) - Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Koray Aydın''ın, ''''görevini kötüye kullanmak'''' ve ''''haksız mal edinmek'''' iddiasıyla Yüce Divan''da yargılanmasına bugün devam edildi.
Anayasa Mahkemesi''nin Yüce Divan sıfatıyla yaptığı ve 7 tanığın dinlendiği yargılamaya ,işkence iddiaları damgasını vurdu. ''''Vurgun Operasyonu'''' kapsamında yargılanan 5 tanık, işkence altında ifade verdiklerini söylerken, Koray Aydın, Türkiye''de işkencenin belli bir yer tarafından yapıldığını öne sürdü. Aydın, kendisine yönelik iddiaların Beyaz Enerji operasyonunun intikamını almak için ortaya atıldığını iddia ederek, isim vermeden ANAP''ı suçladı. Aydın, danışmanına Saadetin Dinçer''e yönelik işkence iddialarına ilişkin olarak, ''''Bu büyütülecek bir olay. Ancak bunun müsebbibi olduğunu düşündüğümüz bir siyasi partiyle ortaktık. Hassas dengeleri gözeterek; bunu yapamadık; büyütemedik'''' dedi. Aydın, telefonlarının da dinlendiğini öne sürdü. İlk olarak DYP Trabzon eski Milletvekili Ali Naim Tuncer tanık olarak dinlendi. Aydın ile hemşehrilik dışında bir ilişkisi olmadığını, hatta bakan olarak atandığında bile tebrik etmek için yanına gitmediğini, birara Meclis Genel Kurulu''nda konuştuğunu anlatan Tuncer, ''''Ben Aydın''dan belediyelere yapılacak yardım konusunda iktidar ve muhalefet ayrımı yapılmamasını istedim. O da bana kendisinin hakkaniyete göre davranacağını söyledi'''' diye konuştu. Hiçbir kimse için Aydın''la irtibata geçmediğini bu konudaki iddiaların tamamının gerçek dışı olduğunu ifade eden Tuncer, Sakarya Hükümet Konağı ihalesini alan Daniş Pakoğlu''nu tanımadığını, Pakoğlu''nun korkusundan kendisinin ismini verdiğini öne süren Tuncer, ardından bunun doğru olmadığının Pakoğlu tarafından ifade edildiğini anlattı.
Duruşmada ikinci olarak Aydın''ın eniştesi Tevfik Erkan Hancıoğlu, dinlendi. Aydın''ın akrabası olduğu için kendisine tanınan tanıklık yapmama ve yemin etmeme hakkını kullanmayan Hancıoğlu, iftiraya maruz kaldığını savundu. Hancıoğlu, hesabındaki 500 bin ABD dolarının hangi ticari faaliyetlerle kazandığının sorulması üzerine, liseden beri ticaretin içinde olduğunu ve büyüklerin kendisini teşvik etmek için sürekli paralar verdiğini ve bunları biriktirdiğini belirterek, ''''Bunların hepsi benim şahsi paramdır'''' dedi. Sahibi veya ortağı olduğu şirketler aracılığıyla Aydın ile bir para alış-verişi olmadığını ifade eden Hancıoğlu, bu şirketlerin 6 trilyon civarındaki ciro artışını nasıl açıkladığının sorulması üzerine, ''''Biz toptancı olduğumuz için Türkiye''nin her yerine mal satıyorduk. Ciro artışı böyle oldu'''' diye konuştu.
İŞKENCE İDDİALARI
Söz alan Aydın, 6 trilyon liralık ciro artışıyla ilgili olarak konuştu. Bu rakamın 3 şirketin toplam cirosu olduğunu ifade eden Aydın, bunu deprem bölgesindeki müteahhitlere satıştan elde edilmediğini söyledi.
Duruşmada ''Vurgun Operasyonu'' sanıklarından İlkutlu Gönülal, zamanında Yapı İşleri Genel Müdürü olduğunu söyledi. Hiçbir zaman yasalara aykırı bir uygulaması olmadığını savunan Gönülal, emniyette verdiği ifadelerin manevi baskı altında alındığını, söz konusu ifadeleri okumadan imzalamak zorunda kaldığını iddia etti. ''''Bir hafta nezarette kalan kişinin ifadesi özgür iradesiyle alınmışsa ben bunu kabul ediyorum'''' diyen Gönülal, verdiği bir ifadedeki, ''''Eğer bu para müteahhitlerden alınmışsa ben bunu almıyorum'' şeklindeki sözlerinin hatırlatılıp, ''''Müteahhitlerden para mı alıyordu?'''' diye sorulması üzerine, cevap vermek istemediğini söyledi. Gönülal, Mahkeme Başkanı Mustafa Bumin''in ''''Bu konunun takdiri, mahkemeye aittir'''' demesi üzerine de, bu sorunun Aydın''ın davasıyla ilgisi olmadığını belirterek, cevap vermedi. Gönül al, sözlerini, ''''Bakan Aydın kadar çalışkanını görmedim. Onunla çalıştığım için kıvanç duyuyorum'''' diyerek tamamladı.
Aynı operasyon kapsamında yargılanan Mehmet İnce, daha önceki ifadelerinin tamamının baskı altında alındığını belirterek, ''''Emniyette ışık tutular, ayaklarımıza bastılar, yere diz çöktürdüler. Ailelerimizin de getireceğini söylediklerinden okumadan imzalamak zorunda kaldım'''' dedi. Bumin''in, ''''Bunlar çok ciddi iddialar, neden şikayette bulunmadınız'''' sorusuna İnce, ''''Savcılıkta, hakarete uğradım. Yedek hakimlikte de polis yanımda duruyordu. Ondan çekindiğim için ifademi değiştirmedim'''' cevabını verdi. İnce, yasalara aykırı olarak hiçbir uygulamaya katılmadığını ifade etti.
Fethi Soydan ise rahatsızlığı nedeniyle oturarak ifade verdi. Emniyetteki ifadelerinin işkence altında alındığını söyleyen Soydan, kendisine itirafçılık dilekçesi bile yazdırıldığını belirtti. Soydan, ''''Sular üzerimize döküldü; yüksek volümlü sesler dinletildi. Aç ve susuz bırakıldık, yumruk yedik, gözlerimiz kapalıydı öyle götürülüyorduk. Bu kadar bilgiyi benim aklımda tutmam mümkün değil, 17 sayfaydı'''' dedi. Soydan, nöbetçi mahkemeye çıkarıldığı sırada polislerin kendisine ''Biz tekrar beraber döneceğiz'' dedikleri için ifadesini değiştirmediğini söyledi.
Ardından Aydın''ın danışmanı Sadettin Dinçer, dinlendi. Dinçer, de Emniyet''te 7 gün kaldığını belirterek, ''''Oradan sağ çıktığıma şükrediyorum. Eziyet gördüm işkence gördüm. Çok sıkıntı çektim'''' açıklamasını yaptı. İfadelerinin baskı altında alındığını öne süren Dinçer, ''''Benim gözlerimi bağladılar, bir meçhule götürülüyoruz. Gözlerimiz bağlı; arkamda birisi size çök diyor. Başınız bacaklarınız arasında. Kafaya vurdukları bir darbeyle nefes alamıyorsunuz. Anadan doğma soydular. Yatırarak ifademi aldılar. Bunun dışında başka bir şeyler de var. Utanıyorum anlatamıyorum'''' diye konuştu.
Savcıya götürüldüğünde de ''''işkence sonucu yara alan ayaklarını'''' gösterdiğini ama savcının, ''''Beni ilgilendirmez'''' dediğini öne süren Dinçer, ''''Oradan yedek hakimliğe gittik. Biz zaten 7 gün içinde bitmişiz; yemek yok, su yok. Hafızanız bile çalışmıyor. Sanki karşınızda birileri sizi zorlayacakmış gibi hissediyoruz'''' ifadelerini kullandı. Tutuklanma kararının ardından Trabzon eski milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu''nun ziyaretine geldiğini anlatan Dinçer, ''''Ayaklarımı gösterdim. O da Cumhuriyet Savcılığına başvurdu. Adli tıpa götürüldüm ve rapor aldım'''' şeklinde konuştu. Dinçer, ifadesi alırken, ''Sen bakan ile bürokrasi arasındaki kilitsin. Bu ilişkiyi seninle tamamlayacağız'' dediklerini öne süren Dinçer, ''''İfadeleri bu baskılar altında kabul ettim. Bakanın ''Bu kişiye yardımcı olun'' biçiminde sözlerine şahit olmadım'''' dedi.
BEYAZ ENERJİ''NİN İNTİKAMI
Söz alan Aydın ise, Dinçer''e işkence yapıldığını Trabzon eski Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu''ndan öğrendiğini söyledi. Bıçakçıoğlu''nu bir gün odasına gelerek, ''''Danışmanın hortlağa dönmüş. Sen nasıl burada oturuyorsun? Adam tanımayacak halde. İşkence gördük. Psikolojisi bile sıfırlanmış'''' dediğini ve kendisine kızdığını anlatan Aydın, şöyle devam etti:
''''Bıçakçıoğlu bana hükümetteki bir ortağımız ''Beyaz Enerji Operasyonu''nun intikamını yürütüyorlar'' dedi. Danışmanıma eziyet yapıldığını anladım ve daha sonra kendim de öğrendim. Türkiye''de işkence belli bir yer tarafından kullanılıyor. Biz yargıya başvurduk. Takipsizlik kararı verdiler. Şahit istediler, işkencenin şahidi olur mu? Danışmanının kendisine gelmesi iki seneyi aldı. Hukuki yönden istediğimizi alamadık. Bu büyütülecek bir olay. Ancak bunun müsebbibi olduğunu düşündüğümüz bir siyasi parti ile ortaktık. Hassas dengeleri gözeterek, bunu yapamadık, büyütemedik. Yukarıda Allah var. İşkence ile ilgili olarak söylenenlerin gerçek olduğunu biliyorum. Danışmanım arada figüran gibi ezildi. Ne bilir, ne tanır, ne görür? Sırf bir irtibat kurabilmek, benim istifamı sağlayabilmek için bunlar ezildi. Benim telefonlarımın operasyondan 1 yıl önce dinlenildiğini biliyorum. Ben ''Bu firmalara yardımcı olun'' demişsem kayıtlarda olurdu; iş buralara gelmezdi. Bir bağlantı kuramadılar. Afaki şeylerle ''mış''lı ''muş''lu söylemlere dayanarak öyle bir olay hazırlandı.''''
Bayındırlık ve İskan eski Müsteşar Yardımcı Mehmet Sedan Aban da, ifadelerinin baskı altında alındığını ve kabul etmediğini söyledi. Aban, Aydın''ın söylediği iddia edilen ''''Bu kişiye yardımcı olun'''' şeklinde ifadeleriyle ilgili olarak da, ''''Bütün bakanlar ''değerlendirin'' der. Bu, ''Mevzuat çerçevesinde değerlendirin ve yasal işlemi yapın'' anlamına gelir. Başka bir anlamı yoktur'''' dedi. İfadesi alınırken gözlerinin bağlandığını ve dayak dahil fiziki işkenceye maruz kaldığını iddia eden Aban, ''''Bu yüzlerim en az 100''er tokat atıldı. Karıma, kızama küfür ettiler. İnsanlığımdan utanıyorum, bu devlette Müsteşar Yardımcılığı yaptığım için utanıyorum. İfadelerimde az şey yazmışlar, daha fazlasını yazsalar onu da imzalardım. Annem hakkında bir şeyler yazsalar onu da imzalardım. 5. günden sonra 3 defa duşa soktular kendime geleyim diye. Artık bülbül gibi ötüyordum, onların dediklerini tekrarlıyordum. Bir tiyatro oynatılıyordu. Sonda DGM Savcısı Cevdet Volkan geldi ve bana papağan gibi tekrarlattılar; tiyatro da öylece bitti'''' dedi. Verilen 10 dakikalık aradan sonra aralarında Ali Çakmaklı ve Atilla Koç''un da olduğu 5 tanığın dinlenmesi için duruşmanın 23 Haziran Perşembe gününe ertelenmesine karar verildi.
Öte yandan, Mahkeme Başkanı Bumin, gelen evraklar doğrultusunda Aydın''a ait olduğu öne sürülen 58 gayrimenkulden 11''inin Aydın''a, birinin de eşi Gönül Aydın''a ait olduğunu söyledi.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:14