KÜRT MİLLİYETÇİLERİ KADIN VE ÇOCUKLARIN TÜRKÇE ÖĞRENMELERİNİ ENGELLİYOR
ZAFER ÇAKMAK/ANKARA
Arıtman, "Ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğünün korunması, kadın ve kız çocuklarının vatandaşlık haklarını kullanabilmeleri için öncelikle Türkçe öğretin. Bu kampanyayı hemen başlatın ve vatandaşı olduğu ülkenin dilini bilmeyen tek bir kadın kalmayıncaya kadar sürdürün" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Arıtman, 'Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'ya açık mektup' başlığı ile yazılı bir açıklama yaptı. Çubukçu'nun yeni ders yılı dolayısıyla yayınladığı 'İlk Ders' genelgesinde tüm okullara, bölgelere göre değişen ağırlıkta her türlü ayrımcılığa karşı sevgi, saygı ve hoşgörü konusunun işlenmesi görevini verdiğini hatırlatan Arıtman, "Gerçekten de çocuklarımızın her türlü ayrımcılığı reddeden bir dünya görüşü kazanmaları çok önemlidir. Ama bu genelgeniz AK Parti hükümetinin önce Kürt açılımı deyip, sonra demokrasi açılımı diye isimlendirdiği siyasi açılıma, siyasi projeye okullarda destek sağlamak içinse son derece yanlıştır. İlköğretimde siyaset yapılmasına olanak vermeye, bakan olsanız da hakkınız yoktur. Buna izin vermeyiz" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de en büyük sorunların başında nüfusun yarısını oluşturan kadınlara ve kız çocuklarına yönelik yoğun cinsiyet ayrımcılığının geldiğine işaret eden Arıtman, o nedenle de özellikle cinsiyet ayrımcılığını önleyecek çalışma ve eğitim programlarını somut bir biçimde görebilmek istediklerini ifade etti. Arıtman, kadın ve kız çocukların eğitimsizliği, her beş kadından birinin okumaz-yazmaz durumda olması, okula gitmesi gereken çocuklardan 600 bininin okula gitmemesi ve bunların da yüzde 80'inin kız çocuğu olması, uluslararası raporlarda da gösterildiği gibi Türkiye'nin dünyada kız çocuklarının ilkokul ötesi öğretim alamayan en yüksek orandaki ülke olması ve ilköğretimi bitirmeden okuldan ayrılma oranının yine çok yüksek olmasının, Çubukçu'nun Türkiye'nin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı olarak öncelikle mücadele etmesi gereken alanlar olduğunu vurguladı.
Bugün Türkiye'de özellikle Güneydoğu bölgesinde milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kadınının tek kelime Türkçe bilmediğine dikkat çeken Arıtman, vatandaşı oldukları ülkenin resmi-milli dilini bilmemelerinin, onların ülkelerine aidiyet duygusuyla bağlanmalarını, insan haklarını, vatandaşlık haklarını kullanmalarını engellediğini, yoğun bir biçimde hak ihlallerine ve ayrımcılığa maruz kalmalarına neden olduğunu ifade etti. Etnik Kürt milliyetçiliğinin bilinçli bir şekilde kadınların ve kız çocuklarının Türkçe öğrenmelerini engellediğini kaydeden Arıtman, başta terör olmak üzere bugün yaşanan büyük sorunların temelinde bu nedenin olduğunu belirtti.
Arıtman, "Bu gerekçeyle ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğünün korunması, kadın ve kız çocuklarının insan haklarını, vatandaşlık haklarını kullanabilmeleri, bağımsız, özgür bireyler olabilmeleri için öncelikle Türkçe öğretin. Kadınlarımızın Türkçe okur-yazar olmalarını sağlayın. Bu kampanyayı hemen başlatın ve vatandaşı olduğu ülkenin dilini bilmeyen tek bir kadın kalmayıncaya kadar sürdürün" çağrısı yaptı.
Kız çocuklarının okullaşmasının arttırılması, kadınların eğitimli ve meslek sahibi bireyler olmasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Arıtman, Milli Eğitim Bakanı Çubukçu'ya şöyle seslendi:
"Kadınlarımızı güçlendirin. Kadınları güçlü olan bir ülkeyi hiç kimse yıkamaz. Eğitimin laik ve gerçekten milli olmasını sağlayın. Ülkemizin geleceğini inşa eden öğretmenlerimize değer verin, onların çalışma şartlarını iyileştirin, yaşam standartlarını yükseltin. Ülkemizdeki ağır ekonomik şartlar nedeniyle okula aç gelip, bayılan çocuklarımız hepimizin yüreğini sızlatıyor. 21. yüzyılda dünyanın en büyük 17. ekonomisi olmakla öğündüğümüz, Başbakan'a 62 milyon dolara üçüncü uçağın alınabildiği Türkiye'nin gücüne açlıktan bayılan çocuklar yakışmamaktadır.
Gerekli kaynaklar temin edilerek tüm çocuklarımızın okulda beslenmesini sağlayın. Bir küçük paket süt, meyve suyu, bisküvi verin. Çocuklarımızın okulda şiddete maruz kalmasını, şiddet uygulamasını önleyin. Çocuklarımıza okullarda 'öfke kontrolü ve sorunlarla baş edebilme' yöntemlerini öğretin. Başta uyuşturucu olmak üzere çocuklarımızın tüm zararlı maddelerin kullanımından uzak tutulmasını sağlayın. Okullarda risk altındaki çocukları tespit ederek, onlara yardım edin. Her okulda görevini layıkıyla yapacak yeterli sayıda rehber öğretmen olmasını sağlayın. Sayın Bakanım, bir kadın ve anne, milletvekili olarak ülkemin ilk kadın ve anne Milli Eğitim Bakanı'ndan öncelikli beklentilerim için size her türlü desteği vermeye hazırım. Çalışmalarınızı yakinen takip edeceğim. Yüzünü güldüreceğimiz her çocuk tüm ülkenin yüzünü güldürecektir."
