* 15 Ekim öncesinde sizin açınızdan ciddi bir sorun var mı?
Bence genel olarak iyi bir Anayasa hazırlandı. Elbette bunu bütün ihtiyaçlarımızın karşılandığı manasında söylemiyoruz. Ama sonuçta birçok farklı bakış açısının yansıdığı bir metin oluşturuldu. Bu ortamda daha iyi bir Anayasa hazırlanamazdı.
* Sizce bütün bölgelerde kabul edilecek mi?
Tabii buna halk karar verecek. Üstelik teröristler de bu referandumu sabote etmeye kalkabilir, engeller yaratabilir. Ama ben başarıyla geçeceğine inanıyorum.
* Zerkavi Irak''taki Sünnilere 15 Ekim''de Anayasa''yı reddetmek üzere bir cihat çağrısı yaptı. Sizce bu tehdidin 15 Ekim''i bir kaosa dönüştürme ihtimali var mı?
Belli bazı bölgesel engeller yaratabilir, ama genel olarak durduramaz.
* Peki Anayasa reddedilecek olsa bu süreç Irak''ı nereye götürür?
Bu anayasa herkesi, Sünnileri, Şiileri, Türkmenleri, Kürtleri, Asurileri içeriyor. Evet, belli bazı Sünni kesimler karşı çıkıyor, ama genel olarak çoğunluğun onayladığı bir metinde anlaşıldı. Yine de geçmeyecek olsa bile seçim (Aralık 2005) mutlaka gerçekleşecektir. Bence Sünniler güçlü olarak seçime katılacak.
* En çok merak edilen şu: Referandum ve seçimler sonucunda bir uzlaşı ortamı yaratılamazsa ayrı bir devlet kurup kurmayacağınız?
Kesinlikle, en merak edilen soru bu. Tabii atılan bütün adımlar Irak''ın parçalanmamasına yöneliktir. Bunun tek çözümü ise demokratik bir federe yapının oluşumudur. Bunun dışındaki herhangi bir gelişme direkt parçalanmaya gider.
* Bunu anlamak için ne kadar süre veriyorsunuz?
Tabii zor bir dönemden geçiyoruz. Yüzlerce yıllık sorunların bir birikimi var. Elbette bunların hemen çözümlenmesi çok kolay değil. Ancak çözüme yönelik bir rayına girmesi gerekir. Bir başlangıç olmalı. Bence belirleyici olan önümüzdeki seçimler.
* Bağımsız devlet kurulacaksa sizce ilk davranan kim olur?
Bizim stratejimiz demokratik federe devletten yanadır. Ama onlar ayrılmak isterse elbette biz de kendi hakkımıza bakarız.
* Peki Türkiye''nin bu konuyla yakından ilgilenmesi sizi rahatsız ediyor mu?
Aslında Türk politikasında olumlu şeyler de var. Özellikle Sayın Başbakan ve Sayın Dışişleri Bakanı''nın son dönemde sergiledikleri tavırları çok olumlu görüyorum. Bunlar, önceki hükümetlerden farklı tavırlar. Biz de Türkiye''ye karşı herhangi bir kötü niyet taşımıyoruz. Aramızda hep karşılıklı saygıya dayalı bir dostluğun olmasını temenni ediyoruz. Tabii Türkiye''nin de bir hüküm vermeden önce gerçeklere göre hareket etmesi, öyle karar vermesi son derece önemli.
* Türkiye açısından düşündüğünüz zaman, güneyinde bir Kürdistan kurulmasına ilişkin endişelerini anlayışla karşılıyor musunuz?
Bence Türkiye''de Kürt adında bir ulus yaşadığının kabul edilmesi gerekiyor. Kürtlerin varlığını kabul etmemesi, şimdi olmasa da gelecekte mutlaka bir sorun yaratır. Biz Kürt halkını Türkler gibi, Farslar gibi, Araplar gibi bir millet olarak görüyoruz. Onlardan daha az değil. Tabii bu gerçek inkâr edilirse Türkler''le, Araplarla, Parslarla birbirimize çok uzak kalırız.
* Siz Kürt ulusu ya da bütün Kürdistan için çalışıyorum dediğinizde sadece Irak değil, Türkiye, İran ve Suriye Kürtleri''ni de kast ettiğiniz düşünülüyor. Bunu coğrafi bir tanını için mi söylüyorsunuz, yoksa gelecekteki birleşik Kürdistan için mi?
Görüşümüz Kürtlerin çok zulüm görmüş bir millet olduğudur. Zorla dağıtılmışlar. Hiçbir zaman Kürtlere ''''Siz Araplarla mı yaşamak istersiniz, Türklerle mi, Farisilerle mi?'''' diye soran olmadı. Osmanlı Dönemi''nde ve Birinci Dünya Savaşı sırasında İngilizler bölgeyi düzenlerken Kürtlere bu durumu zorla dayattılar. Tarihsel olarak Kürtler hep mağdur bırakılmıştır. Oysa her milletin olduğu gibi bu milletin de bir devlet kurması doğal hakkıdır. Ancak aranan hak başka bir şey, içinde yaşadığımız gerçek başka bir şey. Kürtlerin yaşadığı her parçanın kendi özellikleri korunarak ve demokratik bir anlayışla çözüme gidilmelidir. Biz kan dökmekle, savaşla herhangi bir çözüme inanmıyoruz. İnanıyorum ki, 10-15 sene sonra Türkler, Araplar, Farslar ve Kürtler birbirlerini daha iyi anlayabilecekler. Bu milletin bağımsız bir devletinin olması doğal hakkıdır; ama onun gerektiği zamanda. Şimdi bizim politikamız, stratejimiz Kürtlerin içinde yaşadığı herhangi bir parçanın o bölgeye has özellikleriyle bir çözüme gitmesi.
* Neden 10-15 yıl dediniz?
Misâl olarak söyledim. 10 sene önceki durum bugünkü gibi miydi? (Gülüyor...)
* Çünkü aklıma 30 Ocak''taki seçimlerle beraber Kuzey Irak''ta yapılan referandum geldi. Orada ''''8 yıl sonra Kürdistan kurulsun mu?''''yu oylamıştımz da... Bir bağlantısı var mı?
Hayır, hiç bağlantısı yok. Kesinlikle öyle bir niyetle söylemedim. (Gülüyor.) Demek ki Türk dostlarımız bu konuya çok hassasiyet duyuyorlar.
* Peki sizce tarih tüm Kürt halkının aynı devlet çatısı altında toplandığı bir devleti görecek mi?
Zaman ne getirir bilinmez. Dünyada birçok şey değişiyor. Bence doğru politikalar uygulanır, Kürt halkları aşağılanmaz, eşit vatandaş olarak görülürse, Kürt halklarının yaşadığı devletler de bu sorunlarını demokratik bir biçimde çözmüş olur.
* Başbakan Erdoğan''ın 12 Ağustos''taki Diyarbakır konuşmasını mı kast ediyorsunuz?
Evet, ben o zaman Bağdat''daydım. Ancak orada Türkiye''nin Büyükelçisi''yle görüştüm. Kendisine ''''Takdir ve şükranlarımızı Sayın Erdoğan Bey''e iletmenizi isterim. Cesaret dolu ve doğru bir adımdır. Destekliyoruz'''' dedim. İşte bu anlayış sorunları çözer.
* Güneydoğu''da 1980''den sonra ilk kez yeniden Barzaniciliğin başladığı, hatta bazı parti oluşumlarının sizden destek beklediği yorumlan yapılıyor. Bu hareketlenmeden etkileniyor musunuz?
Demokratik hareket ve çözümleri destekliyoruz. Kürtler''den de demokratik çözümlere yönelmelerini istiyoruz. Ancak bizim desteğimiz manevi. Kimsenin içişlerine karışma hakkını kendimizde görmüyoruz.
* Sizce tıpkı Yeşiller Partisi gibi Suriye, İran, ve Türkiye''de de KDP uzantısı partiler kurulabilir mi?
Barzani çizgisi milli bir çizgidir. Parti ya da kişisel olarak bağlı olan birçok kesimler var. Ama düzenli olması konusunda ben bir şey diyemem.
* ABD ve İsrail''in Ortadoğu''daki en ciddi müttefiki oldunuz. Peki gerçekten onlara güveniyor musunuz; sizi iki kez hayal kırıklığına uğratmamışlar mıydı?
Mesele güven meselesi değil, karşılıklı çıkarlar meselesidir. Gelişen dünya da birçok şeyi değiştirdi.
* Türkiye''yle ilişkinizi nasıl görüyorsunuz?
Türk halkına saygımız var. Onların bahtiyar bir şekilde yaşamasını diliyoruz. Sayın Başbakan ve Dışişleri Bakanı da başta olmak üzere Türkiye Hükümeti''ne ve devletine de dostluk elimizi uzatıyoruz. Biz dostuz.
''PKK''ya saygım var''demedim
* ABD''den Kuzey Irak''taki PKK''nın bir numaralı isimlerinin yakalanacağına dair bir karar çıktı. Çok açık soracağım: Buna destek verecek misiniz?
Bu konuyla ilgili bakışım başka. PKK sorunu bir iki kişinin yakalanmasıyla çözülmez. Bu sorun demokratik, barışçıl yöntemlerle çözülür ama asla savaşla değil. Tam olarak Erdoğan''ın Diyarbakır''da değindiği politikayla çözümlenir.
* Peki genel affı da içine alan bir politikayla mı?
Başka bir yöntemle de çözülebilir. Onun detaylarına girmek istemiyorum. Ama savaşla değil.
* Bir açıklamanızda ''''PKK''ya saygım var'''' demiştiniz. Bunu gerçekten söylediniz mi? Yoksa ''''Kürdistan Türk askerine mezar olur'''' sözüyle ilgili yapılan ''''yanlış tercüme'''' açıklaması bu konuda da geçerli mi?
Tam olarak hangi konuşmaydı hatırlamıyorum. Ama zamanında Türk Ordusu adına bir sözcü açıklama yapmıştı. ''''Biz Kuzey Irak''a gireceğiz, oradaki durumu kontrol altına alacağız, herkesi silahsızlandıracağız'''' demişti. O sözlerim bu açıklamaya bir cevaptı. Ben şimdi de bu sözümü kullanıyorum; dünyada peşmergeleri silahsızlandıracak hiçbir güç yok. Öyle kışkırtıcı bir açıklama neden yapılsın? Bu soruyu asıl onlara sormak gerekiyor; bizim duygularımızı neden yaralıyorlar? Ayrıca Kürt halkına sevgim sonsuzdur ama ''''PKK''ya saygım var'''' diye bir şey söylediğimi hiç hatırlamıyorum. PKK''ya karşı düşüncemiz farklı olabilir ama Kürt halkına her zaman saygım vardır.
Kabul etsinler hay hay hemen gelirim
* Sizce Özal olsaydı Türkiye''yle ilişkilerinizde bir farklılık yaşanır mıydı?
Özal''ın ölümü hem Türk halkı için hem de bölge için bir kayıptır. O açık, demokratik, insanları kabullenen, diğer tarafları da muhatap alan, gerçekçi biriydi.
* Şimdi aynı yakınlığı görmüyor musunuz?
İyi ama daha da iyi olacağına inanıyorum.
* Seçimlerden sonra ilk resmi ziyaret yapacağınız yer Türkiye olur mu?
Türk Dışişleri Sözcüsü''nün (Namık Tan) bir açıklaması oldu; ''''Biz Kürdistan eyaletini kabul etmiyoruz'''' şeklinde. Ne zaman kabul ederlerse hay hay, hemen gelirim. Ama kabul etmezlerse de onların bileceği iş.
Çetin Doğan Paşa iyi bir askerdi
* Dönemin Başbakanı Ecevit ''''ABD Öcalan''ı bize niye teslim etti, halâ anlayabilmiş değilim'''' dedi. Şimdi geriye dönüp baktığınızda size göre bu operasyon niye yapıldı?
(Gülüyor...) Türkiye''nin Başbakanı bunu bilmiyorsa ben nereden bilebilirim? Onların ABD''yle aralarında bir mutabakat olması gerekir ki bu gerçekleşsin.
* Peki, Emekli Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ABD''nin Öcalan''ı sizi ve Talabani''yi rahatlatmak için yakaladığını söyledi. Sizce bu operasyon BOP''la ilişkilendirilebilir mi?
Üzgünüm, ne yazık ki Türkiye gibi büyük bir ülkenin, bir orgenerali bunu söylüyor. Ne yazık!
* Emekli Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan''la yakınlığınızın olduğu bilgisi doğru mu?
Çetin Doğan Paşa, saygı değer bir insandır. Bizim de iyi bir dostumuzdur. Kendisi iyi bir asker olmasının yanı sıra iyi de bir diplomattı. Bizim heyetimiz Özal Bey''e ilk gidişinde yanında Genelkurmay''ı temsil eden bazı paşalar da vardı. Çetin Doğan''la ilk orada tanıştım. Anlayışlı, demokrat bir insan olduğunu o zaman görmüştüm.
Evet, biz Nakşibendiyiz
* Molla Mustafa Barzani nasıl Hacıomran''dan çıkmıyor idiyse siz de Selahaddin''den çıkmıyor, heyetleri genellikle buraya çağırıyorsunuz. Neden?
Bir gelenek olabilir ama çalışma koşulları da bunu gerektiriyor.
* Acaba bunda ailenizde Nakşibendi şeyhlerinin olmasının da bir rolü var mı?
(Bu yönünü basınla paylaşmaktan çok hoşlanmadığı için önce tebessümle karşılıyor ve devam ediyor...) Evet, Nakşibendi bir aileyiz. Ama bunun bir ilgisi yok.
* KYP Lideri Talabani Cumhurbaşkanı oldu, siz neden Bağdat''a gitmediniz? Misyonunuz Bağdat''ta olmaktan daha mı önemli?
Bu konumumda, yani bu misyonumla halkıma daha çok hizmet verebileceğimi düşünüyorum. Burada kalmak daha iyi.
Devrim Sevimay/vatan
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:02