Gündem
  • 7.6.2004 09:28

'KÜRTLER AYRILIP DAĞIN BAŞINDA NE YAPSIN?'

DERYA SAZAK:TRT televizyonu ve radyolarında bugünden itibaren Kürtçe yayın başlıyor. Yeterli olacak mı? YAŞAR KEMAL: Yeterli olmayacak ama çok iyi şeyler bunlar. Okul olmadıktan sonra radyo televizyon yetmez, Kürtler bunu kabul eder mi, etmez mi bilmiyorum. Şimdi başka bir durum çıktı: PKK ayaklanması!.. Bu aleyhte olacak. Türkiye AB'ye doğru, demokrasiye doğru gitmeye çalışıyor. Savaş çözüm değil. AB sürecine nasıl bakıyorsunuz? Fransa'nın direnci artıyor, bu hafta siz de sosyalistlerin toplantısı için Paris'e gidiyorsunuz. Fransa'da bir toplantıda daha söyledim: Biz kendimiz için demokrasi istiyoruz. Gerçek demokrasiye erişirsek, Kürt sorunu da çözümlenecek çünkü kültürel ve siyasi haklarını elde edecekler. Kürtlerin Türkiye'den kopacaklarına inanmıyorum. Niye yapsınlar? Ulus devlet anlayışı zaten ortadan kalkıyor. Kürtler niye ayrılsın? Fransa Türkiye'nin adaylığına niye karşı çıkıyor? 2004 sonunda karara bağlanacak olan müzakerelerin başlaması, tam üyelik değil... Mesele o değil, Türkiye genç bir ülke, büyük bir ülke. AB çıkarı olmadan seni almaz. Sorun demokrasi değil. Türkiye'nin eski Doğu Bloku ülkelerinden daha demokratik olmadığını kimse söyleyemez. Fransa daha dün Cezayir için kan döktü. Almanya soykırım yaptı. Soğuk savaş jenositten beterdi. Türkiye'nin beklentisi daha fazla demokrasi, barış, hak ve özgürlük. Bakın 15 sene Güneydoğu'da iç savaş ortamı vardı. PKK savaşım verdi. Savaştılar! Niye ikiye ayrılma olmadı, ayrı bir savaş yaşanmadı? Bütün Kürtler ayaklanabilirdi. Ayaklanmadılar, PKK kaldı savaşta, ondan sonra sustu. Türkler ve Kürtler Anadolu'da yüzyıllardır birlikte yaşıyor, niye ayrılsınlar? Kardeşlik her zaman vardı, Kurtuluş Savaşı'nda da... Güneydoğu'da 15 yıllık dönemin yaraları yeni sarılıyor. İnsanları yeniden silahlı mücadeleye çağırmak ihanet olur. Ulusalcı düşünce, AB sürecinde, demokratikleşme ve reform adı altında Kürtlerin haklarının önü açıldıktan sonra Güneydoğu'nun Türkiye'den koparılacağı iddiasında. Kürtler ayrılmazlar! Kendi topraklarında yaşamak isteyen 15 milyon insanı zorla Ebu Gıreyb Cezaevi'ne mi göndereceksiniz? Kürtler Türkiye'den niye kopmak istesinler? Mustafa Kemal, İsmet Paşa gibi büyük devletçi adamlar geçti; 80 yıldır biz hala kolay kolay devlet olamadık. Kürtler dağın başında ne yapacak? Kuzey Irak'ta federasyon kapıda... Irak'ta belki Amerika'nın yardımıyla bir şeyler oluşturuluyor ama ne olduğunu bilmiyoruz, 5 milyonluk nüfus ve küçük bir alan. Türkiye'de 80 yıllık Cumhuriyet, bir arada yaşama kültürünü sağlamlaştırdı diyorsunuz. Kürtlerde ayrılık isyanı yok! Dilimi verin, özgürlüğümü verin diye isyan etmişler ama kopmayı düşünmemişler. Bundan sonra da olmaz diyorsunuz... Olmayacak; dünyada da kesildi bu ayrılıkçılık. Asıl tehdit terör değil, yoksulluk Dünya Gazeteler Birliği'nin (WAN) İstanbul toplantısında onur konuşmacısı olarak kürsüye çıktınız ve 'Biri yer, biri bakar kıyamet ondan kopar' sözünden hareketle bugün milyonların açlığı karşısında 'kıyamet' uyarısı yaptınız. Sizce yönetimler bu mesajlardan ders çıkaracaklar mı? Anadolu'da bir söz vardır, 'Aç insan fırını yıkar' diye... Bugün dünyanın en zengin 200 kişisinin toplam serveti, yeryüzündeki en yoksul 2,5 milyar insanın toplam gelirinden fazla. Dünyadaki 89 ülke son 10 yılda 23 kat yoksullaştı. Konuşmamda herkesi insanlık değerleri üzerinde yeniden düşünmeye çağırdım. Kapitalist sistem 300 yıldır dünyaya yön veriyor, 20. yüzyılda iki büyük savaş yaşandı, üçüncüsü soğuk savaş dönemiydi. Her savaş, bir yıkım, ölümdür. Sonuncusu, insanlığımızı çürüten bir savaş oldu. Vicdanları çürüttü, toptan bir yalan dünyasına düştük, yozlaştık. Dünyanın başına yeni belalar açıldı. Niye terörizm patladı? Çünkü bugünkü sistemler, uydurma demokrasi sistemidir ve insanlığın faydasına işlemiyor. Mitterrand, çağın en büyük demokratlarındandı ama Fransa'nın sömürgeleri vardı. Bana, 'Politika işte; bazen benim de gücüm yetmiyor' diye yakınırdı. WAN konuşmanızda soğuk savaşı da 3. Dünya Savaşı gibi tanımladınız. Neden? Ahlak üzerinde savaştan büyük yıkımı oldu. Yarın savaş olacak, diye ağır bir şüphe yaşandı. Bu, savaştan daha ağırdır, insanlar korkuyla yaşadı. Üçüncü bin yıl dünyanın dört bir yanında şölenlerle karşılandı. Ardından 11 Eylül yaşandı. El Kaide terörüyle tanışıldı. 11 Eylül'ü kimse istemezdi. Terörizmle insanlığın yararına bir yere varılamaz. Dünyanın sağlıklı bir yere varabilmesi için, insanlığa bütün meşru yollar açılmalıdır. Demokrat görünerek baskıcı bir düzeni sürdürenler, insanlığı maceraya sürüklediler. Ortadoğu'da bir Filistin sorunu var. Şimdi Irak da buna eklendi. Bunlar terörü körüklüyor. Ortadoğu'da barış olursa, olaylar da azalır. Ortadoğu'da barışa şans tanıyorsunuz... Evet, benim tahminim, bu bölgede terörizmin dünyayı değiştirecek kadar ağırlığı olmayacak. Asıl dünyayı tehdit eden, açlık, yoksulluk, küresel eşitsizlik. Böyle giderse, Asya'dan dünyanın başına yeni belalar patlayabilir. Afrika da buna yardım edecek. AB Türkiye'yi almaya yüzde yüz mecburdur Terörizme karşı çare nedir? Tek çaresi var: İnsanlığın gerçek bir demokrasiye kavuşması. Demokrasi insanların bütün haklarının verilmesi demektir. Mesela Türkiye'nin durumuna bakalım: Türkiye'yi mecburdur AB almaya, yüzde yüz mecburdur! Çünkü genç bir nüfusu var, Avrupa'ya da dinamizm katacak. Demokrasi gökten düşmedi. Demokrasiye yavaş yavaş geldik. Demokrasi kültürü bütün insanlığa mal olursa, eğitim artarsa, o zaman dünyayı yeni belalardan, insanoğlunun yok olmasından koruyabiliriz. Türkiye'nin AB üyeliğinden söz ettiniz, 2004 sonunda görüşmelerin başlayabilmesinin önündeki önemli bir engel daha kalkıyor, 'anadilde yayın' başlıyor TRT'de. Ben kandırıldım o konuda. Bir ülkede herhangi bir milletin, kavmin dili yasaklanmışsa, bir tek şeydir onu geri verecek: Eğitim. Dili yaşatan eğitim, sonra da edebiyattır. Yoksa dil ölür. Kürtlerin ölmemesinin sebebi; 12. yüzyıla kadar giden büyük destanlar, çok eski bir yazılı edebiyatları var. Türkiye'yi İslam fobisi nedeniyle AB'ye yönelik bir 'Truva atı' olarak görenler yok mu? Avrupa'da Türkiye'ye karşı olanlar var, hatta 'Türkiye Müslümandır' diyenler kimler? Aşırı milliyetçi, ırkçı olanlar. Le Pen gibiler. Bunlar azınlıkta. Avrupa'nın çoğu Türkiye'nin AB üyeliğinin sağlayacağı faydayı anlıyor. AB'ye daha çabuk nasıl gideriz, tam demokrasiye geçtiğimiz zaman. O zaman AB bize mecbur olur. Paris'te bugün yapacağım konuşmada 'Türkiye'ye müzakere imkanı verin' diyeceğim. Son aldıkları ülkeler Türkiye kadar demokrat değil. WAN'da küreselleşme sürecinin hızla tek tip bir dünyaya yönlendirdiğini söylediniz insanlığı; dilleri, kültür farklarını önüne katan bir rüzgâra kapıldık. Kültürler tarih boyunca birbirlerini beslemiş, hiçbir zaman bir kültür diğerini yok etmemiş emperyalizme kadar. Buna karşın, üstün insan ilkel insan kavramı, insanlığın gözbebeği Rönesans'ta yaratılmış. Rönesans'ın insanları, sömürgecilerin bundan faydalanacaklarını ne bilsinler. Batı uygarlığının temelinde Akdeniz başı çeker. Dünyamız, on binlerce çiçekli bir kültür bahçesi. Diller de öyle. Kürtçe kurs açıyorlar. Kurs eğitim değildir. Ben klasik eğitimi de tutmuyorum. Le Monde'da yazdım: Ezberci eğitim olmaz. Eğitim, yaratarak, üreterek, yaşayarak eğitimdir. Bunu kimse tatbik etmedi. Rusya bile oyun oynadı. Yaşamı doğadan kopuk, eğitimi yaşamdan kopuk bu insanlar Hiroşima'da 1 milyon kişiyi öldüreceğim diye düğmeye basabiliyor. Bu eğitim düzeni bu şiddeti doğurabiliyor. Vahşi kapitalizme Gandi gibi direnelim Dünya barışı nasıl olacak? Bir şeyler yapılabilir. Hiç olmazsa Gandi'nin pasif direnişi gibi bir şey. Bugünkü vahşi kapitalizme karşı dünyayı harekete geçirebilecek pasif direniş... Gandi'nin Hindistan'da yaptığı gibi... Şili'de Allende devrilmeseydi, demokratik sosyalizm iyi bir örnekti. Almanya'da Yeşiller Hareketi var. Ancak ben parti kurulmasına taraftar değilim. Parti örgütlenmesi aynı zamanda bir sınırlamadır. Elimizde şimdi yeni imkânlar var. Teknolojiyi yalnız kapitalistler kullanmıyor. Onlar bugünkü bozuk düzeni koruyup, küreselleşme adı altında dünyayı kendi amaçlarına göre yönlendiriyorlar. Herkes bunun parçası olmak zorunda değil. Kimleri kastediyorsunuz? Kapitalist gibi düşünmeyenler de var, mesela sosyal demokratlar. Bunlar kapitalist gibi düşünmeyip kapitalizme yardım eden insanlar. Tony Blair ABD ile birlikte Irak'ta savaşıyor. Şuraya geliyorum. Artık dünyayı herkes izliyor, yapılanları görüyor, teknolojiden baldırı çıplaklar da faydalanıyor, internet var. Benim derdim, bunlar da taraf olduğu zaman terörizme gitmesin, o zaman bu dünyanın sonu gelir. 'Nobel'i alsaydım Yaşar Kemal olamazdım' Yaşar Kemal, 1923'te Osmaniye'nin Hemite (bugün Gökçeadam) köyünde doğdu. İlköğrenimini Kadirli'de tamamladı. 1940'lı yılların başlarında Pertev Naili Boratav, Abidin Dino, Arif Dino gibi sol eğilimli sanatçı ve yazarlarla ilişki kurdu. 1950'de komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklandı. 1951'de İstanbul'a gitti. 1951 - 63 arasında Cumhuriyet gazetesinde fıkra ve röportaj yazarı olarak çalıştı. 1955'te kendisine büyük ün kazandıran İnce Memed'i yayımladı. 1962'de girdiği TİP'in merkez yönetiminde görev yaptı. Yaşar Kemal 1973 yılından bu yana Nobel Edebiyat Ödülü adayıdır. 'Nobel'i alsaydım, Yaşar Kemal olamazdım' diye düşünmekte. 1995'te Der Spiegel'deki bir yazısı nedeniyle İstanbul DGM tarafından yargılandı, aklandı. Aynı yıl, 'Türkiye'nin üzerindeki karabulut' adlı yazısından ötürü 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edildi, cezası ertelendi. Yaşar Kemal'in çok sayıda uluslararası ödülü bulunuyor. Yapı Kredi Yayınları geçen yıl yazarın 40 kitabını aynı anda yayımladı. Türkiye'de halk laikliğin arkasında Türkiye'yle müzakereye başlanmasında AKP'nin temsil ettiği 'ılımlı İslam' ideolojisi engelleyici olur mu? Fransa türbana cephe açtı. Oysa AKP tabanıyla birlikte Türkiye'de Avrupa taraftarı kamuoyu desteği yüzde 85'leri buluyor. Din meselesi ne olacak? Bir de Avrupa'yı saran 11 Eylül korkusu var; radikal İslamcı şiddetin yükselişi. Türkiye uygarlıklar kavşağında bekliyor. Ben hiçbir şeyi kesin söyleyemem ama terör meselesinden hep korkmuşumdur. 25 - 30 senedir arkadaşlarıma, ''Bir gün Hürriyet Heykeli'nin üstüne bir adam çıkacak, elinde atom bombasıyla ya teslim olursunuz ya gidersiniz diyecek'' derdim. İkiz Kuleler aklıma gelmiyordu. BM'nin raporu var: 800 milyon insan açlıktan ölüyor. Buna kim dayanır? İnsan açlığa, yoksulluğa dayanır ama onursuzluğa dayanamaz. Türkiye'ye gelirsek; bizim halkımız 80 senedir laiklikten zarar görmedi, fayda gördü. Halkımızın çok sağlam bir temeli vardır. Laikliğin tek güvencesini asker zannetmeyelim. Halk da laikliğin arkasında. Bir generalin şöyle bir lafı vardı: Arkasında halk olmayan ordu, ordu değildir. Arkasında halka dayalı bir ordu olmayan bu ABD'nin savaşına biz niye girelim dedi, bizim general. Biz İran olmayacağız, buna inanıyorum. Kürtler kopmaz, Türkiye İslam'a kaymaz... Hayır, büyük bir tehlike görmüyorum. Türkiye için Kürt kültürü, Çerkez kültürü... Hepsi ortak kültürümüz. Sovyetler yanlış yaptı ama sosyalizm ölmedi Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra 'savaşsız bir dünya' özlemi güderken 11 Eylül sürecine geldik. Afganistan ve Irak savaşları yeni kaos alanları yarattı. Ortadoğu yanıyor. Tek kutuplu dünya da insanlığa yaramadı. Gorbaçov'la konuşmuştum. Dünyanın 14 yazar ve sanatçısını kabul etti. Ben de dünyanın başındaki belaları anlattım. Teknoloji hep onu kötüye kullanan insanların elinde kalmayacak, doğayı ancak tek bir şeyle kurtarabiliriz: Teknolojiyi insanlığın yararına kullanarak. Eski Sovyetler de soğuk savaşı körükledi. Sosyalizm adına yanlış işler yaptı. Türkiye'deki arkadaşlarım ve partim de biliyor (TİP); ben Sovyetler Birliği diktatoryasının sonuna kadar aleyhindeydim. Mehmet Ali Aybar ile ben, Sovyet modelinin gitmeyeceğini görüyorduk. Sovyetler dağıldı, küresel egemenlik ABD'ye geçti. ABD dünyanın patronu oldu. Sovyetler Birliği'nden sonra hiç olmazsa kendini komünist, sosyalist zannedenler, Marksizm'in tek doğru uygulama alanı olarak Rusya'yı görenler yanıldıklarını anladılar. Ancak durumu 'tarihin sonu' diye yansıtmaya çalışanlar da yanıldı. Bilimsel sosyalizm ölmedi. İnsanlığın daha iyiyi arama ütopyası hep sürecek. Amerika bu boşluğu dolduramaz. Çünkü ABD demokrat değil. ABD'nin yakın tarihteki en büyük günahı Şili'de seçimle gelen sosyalist başkan Allende'yi devirmesidir. milliyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:21

İLGİLİ HABERLER