Ekonomi
  • 3.9.2002 10:14

MERKEZ BANKASI'NDAN PİYASA YAPICILIĞINA DESTEK

KAYNAK : Haber Vitrini Merkez Bankası, piyasa yapıcısı bankalarla belirlenen limitler çerçevesinde kotasyon yöntemi ile gerçekleştirilecek repo işlemlerinin vadelerinin gecelik ve bir haftalık belirlendiğini belirtirken, bu işlemlerde faiz oranının her iki vade için yüzde 49 olarak uygulanacağını duyurdu. Dün uygulamaya giren piyasa yapıcılığı sistemine Merkez Bankası'nın yaklaşımının anlatıldığı açıklamada, finansal piyasaların derinleşmesine sağlayacağı katkılar nedeniyle, Merkez Bankası'nın, fiyat istikrarı temel hedefi ile uyumlu olarak, piyasa yapıcılığı sistemini desteklemeye ve piyasa yapıcısı bankalara açık piyasa işlemleri çerçevesinde Türk lirası likidite imkanı sağlamaya karar verdiği bildirildi. Açıklamada, enflasyon para politikası ile tutarlı olan bu destek çerçevesindeki düzenlemelerin, mevcut açık piyasa işlemleri çerçevesinde uygulanacağı, Hazine Müsteşarlığı ile piyasa yapıcısı bankalar arasında düzenlenen sözleşmelere Merkez Bankası'nın taraf olmasının söz konusu olmadığı kaydedildi. LİKİDİTE İMKANININ ÇERÇEVESİ Merkez Bankası'nın piyasa yapıcısı bankalara sağlayacağı likidite imkanının genel çerçevesi de şöyle olacak: Piyasa yapıcısı bankalara sağlanacak likidite imkanı, söz konusu bankaların 22 Temmuz 2002 tarihinden itibaren Hazine Müsteşarlığı'nın ihraçlarından aldıkları/alacakları (ihale, ihale sonrası teklif, rekabetçi olmayan teklif, halka arz, TAP ve değişim ihalelerinden alınan Türk lirası cinsi kıymetlerin net tutarı esas olup, dövize endeksliler hariç tutulmaktadır) ve itfa edilmemiş DİBS'lerin ihraç değerlerinin yüzde 10'u ile sınırlı olacak. Piyasa yapıcısı bankalar, sağlanan yüzde 10'luk likidite imkanının tamamını kotasyon yöntemi ile yapılacak repo işlemleri için kullanabilecekleri gibi, söz konusu likidite imkanının en fazla yarısını, Hazine Müsteşarlığı'nca ölçüt kıymet kabul edilen Türk lirası cinsi DİBS'leri Merkez Bankası'na satmak için de kullanabilecek. Piyasa yapıcısı bankalarla gerçekleştirilecek repo işlemlerinde kotasyon yöntemi kullanılacak, faiz oranları Merkez Bankası'nca saptanacak. Merkez Bankası, piyasa yapıcısı bankalarla gerçekleştireceği repo işlemleri faiz oranlarını, piyasa koşullarını dikkate alarak, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı üzerine ilave bir faiz oranı ekleyerek belirleyecek, ancak, belirleyeceği faiz oranının Merkez Bankası Türk lirası borç alma/borç verme kotasyonları ortalamasının üzerine çıkmamasına dikkat edecek. Merkez Bankası piyasa yapıcısı bankalardan gerçekleştireceği ölçüt DİBS alış işlemlerinde, faiz oranlarının piyasa koşullarını yansıtması amacıyla, ihale yöntemini tercih edecek. Uygulamada likidite ihtiyacı olan bankalar, ölçüt DİBS satma isteklerini Merkez Bankası'na iletecek. Merkez Bankası, diğer piyasa yapıcısı bankalarla görüşerek, uygun gördüğü DİBS ya da DİBS'ler için tercihen doğrudan alım ihaleleri açacak, ancak, piyasa koşullarını dikkate alarak, alım işlemlerini kotasyon yöntemi ile de gerçekleştirebilecek. Bir günde gerçekleştirilebilecek toplam DİBS alım miktarı piyasa yapıcısı bankalara tanınan ve yüzde 10'luk toplam likidite imkanının yarısı olan toplam DİBS satış imkanının en fazla yüzde 20'si kadar olabilecek. Piyasa yapıcısı bankalarla belirlenen limitler çerçevesinde kotasyon yöntemi ile gerçekleştirilecek repo işlemlerinin vadeleri, gecelik (O/N) ve bir hafta olarak belirlendi. Söz konusu repo işlemlerinin faiz oranları, 3 Eylül 2002 tarihinden itibaren, her iki vade için de yüzde 49 olacak. "ÇELİŞKİLİ İŞLEMLERDEN KAÇINILACAK" Piyasa yapıcılığı sistemine Merkez Bankası'nın yaklaşımının anlatıldığı açıklamada, temel hedefin fiyat istikrarı olduğu belirtilerek, fiyat istikrarı temel amacıyla çelişen her türlü işlemden kaçınılacağını ifade edildi. Açıklamada, piyasa yapıcılığı sisteminin, Mayıs 2000'de Hazine tarafından uygulanmaya başlandığı, ancak bu sistemin, Kasım 2000'de ortaya çıkan krizle birlikte fiilen, Mayıs 2001'de de bankalarla imzalanan piyasa yapıcılığı sözleşmelerinin süresinin bitmesi ile birlikte hukuken, sona erdiği hatırlatıldı. Hazine Müsteşarlığı'nın, piyasa yapıcılığı sistemini tekrar aktif hale getirmek için 2001 yılında çalışmalara başladığı ve son dönemdeki çalışmalarla yeni sistemin ilkelerinin belirlendiği ifade edilen açıklamada, böylece, piyasa yapıcılığı sisteminin dün tekrar yürürlüğe girdiği vurgulandı. YAPISAL REFORMLAR Özellikle son bir buçuk yıllık süreçte gerçekleştirilen yapısal reformlar çerçevesinde önemli kurumsal düzenlemeler yapıldığı belirtilen açıklamada, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) sürdürdüğü bankacılık reformunun, borçlanma disiplini açısından çok önemli olan Kamu Borçlanma Yasası'nın çıkartılmasının ve Merkez Bankası Yasası'nda bağımsızlığın net bir şekilde teminat altına alınmasının, yapısal düzenlemelerin en önemlileri arasında yer aldığı kaydedildi. Son bir buçuk yıllık süreçte Merkez Bankası politikalarının, Yasası'nda belirtilen fiyat istikrarı temel amacı çerçevesinde sürdürüldüğü bildirilen açıklamada, ''Bundan sonraki dönemde de Merkez Bankası'nın temel hedefi fiyat istikrarı olacak, fiyat istikrarı temel amacı ile çelişen her türlü işlemden özenle kaçınılacaktır'' denildi. Açıklamada, BDDK'nın gerçekleştirdiği düzenlemeler ve yeniden sermayelendirme programı sonrası Türk Bankacılık sistemi daha sağlıklı bir yapıya kavuşma sürecine girdiği kaydedilirken, şöyle devam edildi: ''Bu çerçevede, Merkez Bankası finansal piyasaların derinleşmesi ve gelişmesi, ayrıca bankaların risk değerlendirme yeteneklerinin yükseltilmesi amaçlarıyla, para ve döviz piyasalarındaki aracılık faaliyetlerinden çekilmektedir.'' Açıklamaya göre, Merkez Bankası dışında etkin çalışan para ve döviz piyasalarının oluşmasının desteklenmesi, finansal piyasalardaki istikrar açısından gerekli, fiyat istikrarı amacı ile uyumlu görülüyor. Açıklamada, Banka'nın, finansal piyasalardaki istikrarı artıracak ve finansal piyasaların gelişmesine katkı sağlayacak düzenlemelere büyük önem verdiği ve gerekli katkıları yaptığı vurgulandı. Para politikasının etkinliğinin artması için finansal piyasaların derinleşmesine ihtiyaç bulunduğu belirtilen açıklamada, piyasa yapıcılığı sisteminin finansal piyasaların derinleşmesine katkıda bulunacağının beklendiği kaydedildi. TRLİBOR UYGULAMASI Açıklamada, bu çerçevede, 1 Ağustos 2002 tarihinde Türkiye Bankalar Birliği'nce başlatılan TRLIBOR uygulamasının da, ekonomide ihtiyaç duyulan referans faiz oranlarının oluşmasını sağlamaya başladığı hatırlatılarak, şöyle devam edildi: ''Referans faiz oranlarının oluşması, piyasalardaki şeffaflığın artmasına, para piyasalarında sağlıklı bir verim eğrisinin oluşmasına, finansal araçların daha kolay fiyatlandırılması suretiyle vadeli işlemlerin gelişmesine olanak sağlayacak olması nedenleriyle önemli bir gelişme olarak görülüyor. Piyasa yapıcısı bankaların, TRLIBOR uygulamasında da aktif olacağı ve uygulamanın etkinlikle devamında önemli rol oynayacağı düşünülüyor.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:01

İLGİLİ HABERLER