MESUT YILMAZ:''YÜCE DİVAN'DAN SONRA GİDİLECEK AİHM VAR''
Site komşumla kiralık ofiste sohbet
ESKİ Başbakan Mesut Yılmaz’la aynı sitede oturuyoruz. Ancak seçimlerden sonra evine hiç gitmemiştim.
Geçen gün buluşup biraz sohbet ettik.
Yılmaz’ın ANAP genel başkanlığından beri bir alışkanlığı var.
Evinde çalışamıyor.
Ankara’da oturduğu evin yanındaki iki katlı binayı kiralayıp ofis olarak kullanıyordu.
İstanbul’daki evin yanındaki evin alt katını da bu amaçla kiralamış.
Orayı ofis olarak kullanıyor.
Karşıdaki koruya bakan bu ofiste oturduk.
Bütün salon kütüphaneyle kaplı.
Dip tarafta bir çalışma masası var.
Üzerinde bir bilgisayar duruyor.
Siyasetteyken bilgisayar kullanmıyordu.
Şimdi öğrenmiş.
GEMİ SEYAHATİ
‘Bir daha politikaya dönmeyi asla düşünmüyorum’ diyor.
O defteri kapatmış.
İşlerini yola koyduktan sonra eşi Berna Yılmaz’la birlikte gemiyle dünya seyahatine çıkmayı planlıyor.
TBMM Yolsuzluk Komisyonu’ndaki gelişmelerden dolayı çok endişeli görünmüyordu.
‘TBMM’deki görüşme siyasiydi. Şimdi hukuki süreç başlıyor. Hukuki bir yargılama olursa bir şey çıkmaz’ diyor.
ÜST MAHKEME VAR
Bu arada önemli bir durumu hatırlatıyor:
‘Eskiden Yüce Divan kararları için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yolu açık değildi. Şimdi açık. Yani Yüce Divan’dan sonra gidilecek yer de var.’
Türkbank olayında istihbarat birimleri tarafından kendisine gelen bilgi notlarını soruyorum.
İlginç bir şey anlatıyor:
‘Bunların hiçbiri resmi bilgi sayılmıyordu. Mesela başbakanken Güneydoğu’ya gidecektim. Bir polis bana zarf içinde bir káğıt getirdi. Üstünde, ‘Gittiğiniz yerde size suikast yapılacağı istihbaratını aldık’ yazıyordu. Ama altında ‘Bu sadece bir istihbarattır. Hukuki sonucu yoktur. Okuduktan sonra imha edin’ gibi bir ifade vardı. Ben oraya gittim. Hiçbir şey olmadı. Gelen bilgilerin hepsi böyleydi.’
Konu AKP’ye gelince şunu söylüyor:
‘İyi gidiyorlardı. Ama birden bir şeyler oldu.’
İmam hatip okulları konusunda eskisine göre farklı bir düşünceye sahip.
‘Eskiden ben de AKP gibi düşünüyordum. Ama son zamanlarda farklı bakmaya başladım. Bu konuda dikkatli olmak gerekir diye düşünüyorum.’
ALMANLARA KİTAP
Sohbetimizin asıl konusu çok önem verdiği bir kitap projesiydi.
Yılmaz bugün Berlin’de bir basın toplantısı düzenliyor.
Bu toplantıda yazdığı Almanca kitabı tanıtacak.
Kitap Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğiyle ilgili.
Eski bir dışişleri bakanı ve başbakan olarak bu konuyu çok iyi biliyor.
O nedenle Almanya’da Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkanların bütün argümanlarını geçersiz kılacak yaklaşımları kaleme almış.
Kitabın zamanlaması da çok önemli. Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapılmasına az bir zaman kala yayınlıyor.
Ayrıca AB’nin Türkiye’ye müzakere takvimi verilmesine karar verme sürecinin başladığı günlere rastlıyor.
Basın toplantısını yaparken yanında bir Alman ve bir Yunan da oturacak ve konuşma yapacak.
YILMAZ LOBİSİ
Ben Almanya’da yaşayan Türklerden bir şey rica ediyorum.
Bu kitabı tanıdıkları Almanlara tavsiye etsinler veya alıp hediye etsinler.
Çünkü Türkiye’nin tezlerini iyi savunan bir kitap oldu.
Daha sonra kitabın Fransızca, İngilizce ve Türkçe çevirilerini de yayınlamayı planlıyor.
Mesut Yılmaz Türkiye’nin meselelerini iyi bilen bir siyasetçidir.
AB için reform yasalarının ilk adımının atılmasında, çok önemli aşamaların geçilmesinde büyük çabası olmuştur.
Bu kitabı da aynı çabaların devamı olarak görüyorum.
Siyasetten ayrılan devlet adamlarının bu çabalarını desteklemek gerekir diye düşünüyorum.
Çünkü böyle zamanlarda onların tek kişilik lobileri bile yararlı oluyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:21