
MHP'lilerin seks kasetinde rezalet dizboyu
Isparta’da FETÖ’ye yönelik operasyonda tutuklanan eski SDÜ Rektörü Hasan İbicioğlu, 40 profesör ve öğretim üyesini ABD’ye götürdü. Akademisyenlere Fetullah Gülen’in elini öptürüp biat yemini ettirdi
Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen ve şu ana kadar 29 kişinin tutuklandığı FETÖ operasyonunda yeni ayrıntılar ortaya çıktı. İncelemesi süren hard disklerde ele geçirilen belgeler arasında Fetullah Gülen'in, "10 üniversitemiz var. 8 üniversite talebi aldık. Türkiye'de her yıl mezun olan 850 bin öğrencimiz var" ifadelerinin yer aldığı el yazması notlar bulundu. Belgelerin incelenmesi sonucu ortaya çıkanlar şunlar:
2011 seçimleri öncesi kasetleri ortaya çıkan 5 MHP'linin görüntü kasetleri "Pislik" koduyla kaydedildi. Servis edilen bölümler, ham görüntülerin yüzde 10'u bile değil.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Restörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu'nun rektör olduğu dönemde işe alınacak kişiler FETÖ'ye yakın isimlerden seçildi. Mevcut açık iş pozisyonuna göre kursa gönderilerek sertifika almaları sağlandı. İşe alım şartları arasına bu sertifikaların olma zorunluluğu konuldu.
İbicioğlu döneminde 40'a yakın profesör ve öğretim üyesi ABD'ye götürülüp, Fetullah Gülen'in eli öptürülerek biat yemini ettirildi. Bu seyahatlerin bazılarına İbicioğlu da nezaret etti.
İbicioğlu döneminde FETÖ'nün Isparta mütevelli heyetindeki kişilerin yöneticiliğinde kurulduğu iddia edilen Isparta Yükseköğrenim Sosyal Kalkındırma Eğitim ve Kültür Derneği, "Himmet" adı altında işadamlarından ve SDÜ'deki işletmelerden bağış topladı.
Bu paralar da FETÖ'ye aktarıldı.
2014'te Tıp Fakültesi Döner Sermayesi'ndeki usulsüzlükler nedeniyle tutuklanan ve İstanbul'da oteli bulunan Özkan Altun'un ise FETÖ üyeliğini gizlemek için İsmailağa Cemaati'ne sızdığı ortaya çıktı. Örgüt üyeleri bu operasyondan önce teknik takibe takılmamak için 2 bine yakın GSM hattı kullandı
Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen ve şu ana kadar 29 kişinin tutuklandığı FETÖ operasyonunda yeni ayrıntılar ortaya çıktı. İncelemesi süren hard disklerde ele geçirilen belgeler arasında Fetullah Gülen'in, "10 üniversitemiz var. 8 üniversite talebi aldık. Türkiye'de her yıl mezun olan 850 bin öğrencimiz var" ifadelerinin yer aldığı el yazması notlar bulundu. Belgelerin incelenmesi sonucu ortaya çıkanlar şunlar:
2011 seçimleri öncesi kasetleri ortaya çıkan 5 MHP'linin görüntü kasetleri "Pislik" koduyla kaydedildi. Servis edilen bölümler, ham görüntülerin yüzde 10'u bile değil.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Restörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu'nun rektör olduğu dönemde işe alınacak kişiler FETÖ'ye yakın isimlerden seçildi. Mevcut açık iş pozisyonuna göre kursa gönderilerek sertifika almaları sağlandı. İşe alım şartları arasına bu sertifikaların olma zorunluluğu konuldu.
İbicioğlu döneminde 40'a yakın profesör ve öğretim üyesi ABD'ye götürülüp, Fetullah Gülen'in eli öptürülerek biat yemini ettirildi. Bu seyahatlerin bazılarına İbicioğlu da nezaret etti.
İbicioğlu döneminde FETÖ'nün Isparta mütevelli heyetindeki kişilerin yöneticiliğinde kurulduğu iddia edilen Isparta Yükseköğrenim Sosyal Kalkındırma Eğitim ve Kültür Derneği, "Himmet" adı altında işadamlarından ve SDÜ'deki işletmelerden bağış topladı.
Bu paralar da FETÖ'ye aktarıldı.
2014'te Tıp Fakültesi Döner Sermayesi'ndeki usulsüzlükler nedeniyle tutuklanan ve İstanbul'da oteli bulunan Özkan Altun'un ise FETÖ üyeliğini gizlemek için İsmailağa Cemaati'ne sızdığı ortaya çıktı. Örgüt üyeleri bu operasyondan önce teknik takibe takılmamak için 2 bine yakın GSM hattı kullandı.
Sahte MİT timi kurmuşlar
Örgütün, 2015'te yapılan rektörlük seçimi öncesi de 3 kişiden oluşan sahte MİT timi kurduğu belirlendi. Gözaltındakilerden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Seydi'nin kitaplarını basan Maya Akademi'nin sahibi İbrahim A. Serkan D. ve Mehmet K'dan oluşan sahte MİT'çilerin, seçim öncesi oy kullanacak öğretim elemanlarını dolaşarak, "Biz MİT'ten geliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Hasan İbicioğlu'nu destekliyor. Siz kime oy vereceksiniz?" diyerek baskı yaparak yönlendirmeye çalıştıkları tespit edildi.
Eski rektör ve yardımcıları tutuklandı
Daha önce 15 kişinin tutuklanmasının ardından 17 şüpheli daha mahkemeye sevkedildi.
Şüphelilerden Ali İhsan A.'yı serbest bırakan savcılık 16 kişiyi tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk etti.
Nöbetçi mahkeme eski SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu ile yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Seydi ve Prof. Dr.
Hüseyin Akyıldız ile üniversitenin eski Bilgi İşlem Daire Başkanı Halil Karakoç, eski Rektör Danışmanı Ali Yavuz, örgütün Ege bölge imamı Osman Demirhan, Bedri Ayhan, Özcan Pınarcı, Mustafa Ardal, Rıza Şahin, Muammer Görgeç, Ahmet Tahir Bakal, Adem Demiralay ve Abdullah Nuri Yolcu'nun tutuklanmasına karar verdi.
Eski SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
İskender Akkurt ile Eşref Çoban ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
SABAH GAZETESİ
FETHULLAHÇI REKTÖR PARALEL OLUŞUMA MÜSADE ETMEYECEĞİZ DEYİP BİNALARDA BÖCEK ARAMASI YAPTIRMIŞTI
VAY BE OLAYA BAK
- Isparta Cumhuriyet Başsavcılığına gelen ihbar doğrultusunda Süleyman Demirel Üniversitesi rektörlük binası ile bağlı çalışma ofislerinde "böcek" tabir edilen dinleme cihazı arandı - Rektör Prof. Dr. İbicioğlu: - "Üniversitede herhangi bir paralel oluşumun kök salmasına hiçbir zaman müsaade etmedik, etmeyeceğimize dair de uygulamalar ortaya koyduk. Zannediyorum bir takım çevreler rahatsız oldu"
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) rektörlük binası ile rektörlüğe bağlı çalışan ofislerde "böcek" tabir edilen dinleme cihazı arandı.
Isparta Cumhuriyet Başsavcılığına gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu'nun dinlenildiğine dair ihbar üzerine İl Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, rektörlük ve rektörlüğe bağlı ofislerde "böcek" tabir edilen dinleme cihazı araması yaptı.
SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde Isparta Cumhuriyet Başsavcılığından aranarak dinlenildiğine dair ihbar bulunduğunu, bununla ilgili bilgisine başvurulacağının söylendiğini belirtti.
Bunun üzerine savcılığa giderek hem görüşlerini aktardığını hem de suç duyurusunda bulunarak odasının aranmasını, ortaya çıkabilecek delillerin tespit edilmesini ve bunları koyanlarla ilgili adli işlem yapılmasını talep ettiğini anlatan İbicioğlu, henüz "şunu bulduk, bunu bulduk" gibi bir bilginin kendisine ulaşmadığını ama arama sonuçlarının rapor haline getirileceğini kaydetti.
- Selam Tevhit Örgütü kapsamında dinlemişler
Kendisinin dinlenme olayının 2 yıl öncesine dayandığını ifade eden İbicioğlu, "Üniversite olarak İran üniversiteleri ile işbirliği konularında neler yapabiliriz noktasında İran ile bir takım görüşmeler yapmıştık. Farklı zamanlarda İran Büyükelçiliği'ne gitmiştik. Zannediyorum ondan sonra dinleme başlamış. Selam Tevhid Örgütü kapsamında ben de dinlenenler listesindeydim" dedi.
İbicioğlu, 17 Aralık sürecinden sonra isminin gazetelerde çıkan dinleme listelerinde yer aldığını hatırlatan, bununla ilgili de savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu dile getirdi. İbicioğlu, "Dinleme konusu, özellikle ortam dinlemesi doğal olarak her şeyden önce huzuru bozuyor, insanların birbirine güvenini bozuyor" diye konuştu.
- "Paralel yapılanmaya karşı tedbirimizi aldık"
Rektörlük anlayışında devlet adamlığı mantığının ön planda olduğunu vurgulayan İbicioğlu, şöyle devam etti:
"Üniversitede herhangi bir paralel oluşumun kök salmasına hiçbir zaman müsaade etmedik, etmeyeceğimize dair de uygulamalar ortaya koyduk. Zannediyorum bir takım çevreler rahatsız oldu. Türkiye'de bir yeri hedef seçtiğinizde onu bir şekilde yıpratırsınız. Bu işin kökeni şuraya kadar gidiyor: Ben rektör olduğumda ilk önce 'Ahmet Necdet Sezer'in adamı' dediler, 'MİT ajanı' dediler, AK Parti Siyaset Akademisi'nde eğitimler vermiştim, Ankara, İstanbul, Sakarya, Diyarbakır, Gaziantep gibi illerde 'AK Parti'nin il başkanı gibi çalışıyor' dediler, 17 Aralık'tan sonra da ciddi tedbirler almıştık. Zannediyorum bu süreçte tavrımız görüldüğünden ve hissedildiğinden dolayı, acaba herhangi bir unsura rastlanır da bir şey yapabilir miyiz diye dinlenildiğime inanıyorum."
"Bizim alnımız ak, başımız dik. Her şeyi yasalar çerçevesinde yaparız" diyen İbicioğlu, şunları kaydetti:
"Üniversitenin hiyerarşik yapısı dışında, dışarıdan herhangi bir şekilde emir, talimat alan veya resmi yetkiler dışında kendilerine yetki üretmek isteyen yapılanmalarına karşı net ve dik durduğumuzdan dolayı herkes kendine göre bir takım manevralar geliştirmeye kalkışmış. 17 Aralık sonrası yaşanan süreçte ben bunu daha iyi gözlemledim. Tabi bir de üniversite olarak paralel yapılanmalara karşı almamız gereken tedbirlerimizi aldık. Bundan sonra da hiçbir koşul altında paralel yapılanmalara müsaade etmeyeceğiz. Bununla ilgili tedbirleri sonuna kadar devam ettireceğiz."
Güncellenme Tarihi : 21.3.2016 21:18