Asayiş
  • 15.11.2002 03:01

MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞINA MECLİSTEN ÖNCE YARGITAY DOKUNDU

KAYNAK : Haber Vitrini Maddeyle güvence altına alınan ve dokunulmazlığı sağlanan, salt yasama faaliyeti ile sınırlı olan eylemlerdir. Bu faaliyetin sınırı dışına çıkılması durumunda, dokunulmazlığın korunmasına yönelik amaç ortadan kalkar. AKP ile CHP'nin dokunulmazlığın kaldırılması konusunda art arda açıklamaları sürerken Yargıtay, yasama dokunulmazlığına sınır getirdi. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yasama dokunulmazlığının ‘‘mutlak bir şekilde sınırsız olmadığına’’ ve ‘‘Salt yasama faaliyeti ile sınırlı olan eylemleri’’ kapsadığına karar verdi. 4. Daire, bu kararı, Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, ANAP Zonguldak Milletvekili Zeki Çakan aleyhine açılan ve reddedilen tazminat davasının temyiz incelemesini yaparken verdi. Daire'nin kararında, davacı, DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, 17 Aralık 1999 tarihinde, Tahkim Yasa Tasarısı hakkında görüşlerini Meclis kürsüsünden dile getirirken, davalı Zeki Çakan'ın oturduğu yerden davacıya hitaben, ‘‘yalan söylüyorsun, riya yapıyorsun’’ dediği hatırlatıldı. Anayasa'nın 83. maddesinde yer alan düzenlemenin amacının, milletvekilinin yasamaya ilişkin olan yetkisini daha özgürce kullanmasını ve bu doğrultudaki çalışmalarını güvence altına alma olduğu belirtilen kararda, şunlar kaydedildi: Bir milletvekili sırf kişisel kinini tatmin için bir kimseye, başkasının kişilik değerlerine saldırı teşkil edecek, bu bağlamda hakaret etmişse bu kişinin milletvekili dokunulmazlığından yararlandırılması dokunulmazlık kurumunun varoluş amacı ve nedeni ile bağdaşmaz. Maddeyle güvence altına alınan ve dokunulmazlığı sağlanan, salt yasama faaliyeti ile sınırlı olan eylemlerdir. Bu faaliyetin sınırı dışına çıkılması durumunda, dokunulmazlığın korunmasına yönelik amaç ortadan kalkar. Bunun sonucu olarak da dokunulmazlığın varlığına ilişkin savunmaya itibar edilemez. Somut olayda davacı, milletvekilliği görevi nedeniyle yasa tasarısı hakkındaki düşüncesini ve eleştirilerini belirtmiştir. Davalının bu eleştirilere karşı verdiği yanıt, yasama faaliyeti ile uyumluluk teşkil etmeyip doğrudan davacının kişiliğini hedef alan, onur ve saygınlığına saldırı oluşturan hakaret niteliğindedir. Davacının eleştirileri karşısında ona duyulan kişisel öfke ve kızgınlıkla söylenmiştir. Bu nedenle yasama dokunulmazlığı sınırları içinde değerlendirilemez. Mahkemece yapılacak iş belirlenecek tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:40

İLGİLİ HABERLER