Papa'nın Balıkçı yüzüğü ölümünden sonra neden imha edildi?

Papa Francis'in bugün ölmesinin ardından dünya, Roma Katolik Kilisesi'ndeki önemli bir geleneğe tanıklık edecek: "Balıkçı Çemberi"nin yıkılışı. Kardinal Camerlengo'nun gerçekleştirdiği bu sembolik eylem, ölü papanın yetkisinin resmen sonunu işaret ediyor.

Avcı yüzüğü nedir?

"Balıkçı Yüzüğü" her Papa'ya tahta çıkışında verilen eşsiz bir yüzüktür. Yeni Papa'ya resmi göreve başlama töreninde sunulmasıyla başlayan, uzun bir gelenek ve ritüel geçmişine sahiptir.

Geleneksel tasarıma sahip yüzükte, Katolik geleneğine göre ilk Papa olan Aziz Petrus'un balık ağı attığı resminin üzerine mevcut Papa'nın adı kazınmıştır.

Tarihsel olarak yüzük, papalığın resmi belgelerinde kullanılan kurşun mührün yanı sıra, papanın özel yazışmaları ve papalık muhtıraları için bir mühür olarak kullanılmıştır.

1842'de mühür olarak kullanımı sona ermiş olsa da, Aziz Petrus'un halefi ve Kilise'nin başı olarak Papa'nın piskoposluk yetkisinin güçlü bir simgesi olmaya devam etmektedir.

Papa'nın ölümü resmen ilan edildikten sonra, mühür, yalnızca Papa'nın saltanatının sonunu sembolize etmek için değil, aynı zamanda papalık mührünün kötüye kullanılmasına karşı bir güvenlik önlemi olarak, küçük bir gümüş çekiçle Kardinaller Heyeti önünde kırılır.

Bu an, yeni bir papanın seçilmesinden önceki dönem olan "Sede Vacante" olarak bilinen döneme geçişi işaret ediyor. Kırılma anı aynı zamanda ölen papanın yetkisinin de resmen son bulduğunu gösterir.

Yeni bir papa seçildiğinde yeni bir yüzük yapılır. Yüzüğün yeni Papa'ya verilmesi, Petrus'un halefi ve Katolik inancının çobanı olarak omuzlarına yüklenen büyük sorumluluğun göstergesidir.

Yüzük geleneksel olarak Papa'nın sağ elinin yüzük parmağına takılır ve aynı zamanda onun Roma Katolik Kilisesi'ne olan bağlılığını sembolize eder.

İlginçtir ki bu gelenek, Papa 16. Benedict'in 2013 yılında papalık görevinden istifa etmesiyle birlikte biraz değişti. Yüzüğü yok etmek yerine Kardinal Camerlengo tarafından üzerine derin bir haç işareti konuldu.

Bu benzersiz durum, modern zamanlarda papalık istifasının eşi benzeri görülmemiş doğasını teyit etse de, Papa Francis'in vefatıyla birlikte geleneksel yıkım süreci devam edecek, papalık döneminin sonu olacak ve dünya Katolikleri için yeni bir liderin seçilmesinin yolu açılacak.

Kardinal Kevin Farrell, pazartesi sabahı, Roma Katolik Kilisesi'nin 266. papası olan Papa Francis'in, 88 yaşında, saat 07:35'te öldüğünü duyurdu.

Vatikan ayrıca Papa Francis'in ölümünün resmen onaylanması ve naaşının tabuta konulması töreninin pazartesi akşamı gerçekleşeceğini duyurdu.

Vatikan Basın Ofisi'nden yapılan açıklamada, "Papa Francis'in ölümünün duyurulmasının ardından Kamerunlu Kardinal Kevin Farrell, bu akşam saat 08.00'de ölümün onaylanması ve naaşın tabuta konulması törenine başkanlık edecek." denildi.

Vatikan'ın açıklamasında konuya ilişkin daha fazla ayrıntıya yer verilmedi.

Papa Francis, Paskalya vesilesiyle inananların karşısına çıktı ve Paskalya vaazını okudu, herkesi kutsadı ve en az 35 bin kişinin toplandığı Aziz Petrus Meydanı'nı gezdi.

Papa Francis, 14 Şubat-23 Mart tarihleri arasında geçirdiği hastalık (zatürre) ve hastanede kalması nedeniyle gözle görülür biçimde zayıfladı.

Papa kamusal etkinliklere katılmadı ve çok az sayıda insanı kabul etti. Bunun tek istisnası, nisan ayının başlarında İngiliz kraliyet çiftinin katılımı ve ölümünden hemen önce Papa Francis'le kısa bir görüşme yapan ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in Paskalya'yı kutlamasıydı.