PKK'NIN MERKEZİNDE ETÖ VAR!

Aksiyon'a konuşan DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya, PKK-Ergenekon ilişkisi hakkında net ifadeler kullanıyor. Öcalan'ın İmralı'ya gelişinin hikâyesinin Ergenekon ile birlikte ortaya çıktığını kaydederek, "Ergenekon'un Kürt ayağı da tespit edildi" diyor.

Ergenekon'un terör örgütü PKK'nın merkezinde yer aldığını söyleyen Kaya, "Kürt siyasi tarihinde karanlık noktalar var. Gerçeklerin ortaya çıkması için PKK arşivinin açılması ve Abdullah Öcalan'ın (terörist başı) ilişkilerinin deşifre edilmesi gerekir" diye konuşuyor. Kaya, bu noktada Öcalan'ın Ergenekon sanığı Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek ile olan ilişkisine değiniyor. Küçük ve Perinçek için "Bunlar her zaman Ergenek'un adamıydı" ifadesini kullanıyor. Öcalan'a suikast düzenleneceği haberini Küçük'ün telefonla bizzat bildirdiğini aktaran Kaya, Öcalan'ın yakalanmasından hemen sonra Küçük'ün yurt dışından Türkiye'ye gelmesiyle ilgili olarak "Görevini tamamladı ve döndü." yorumunu yapıyor. Perinçek'in 1950'den beri darbelerin içinde yer aldığını savunuyor. Aydınlık Grubu'nun 'hem tertipçi hem tetikçi' olduğunu iddia ediyor: "Bunlar 1960'lı yıllardan bugüne kadar Bab-ı Âli'de cuntaların, komploların, provakasyonların merkezi olmuşlardır." Kaya Ergenekon davası hakkında da şu değerlendirmeyi yapıyor: "Ergenekon davası çok önemli, sonuna kadar gidilmesi gerekir. Ama iş Fırat'ın ötesine geçmezse, 17 bin faili meçhul cinayetin failleri aydınlatılmazsa 'Ergenekon soruşturması yapıldı' denilemez."

Yaşar Kaya, bir başka Ergenekon sanığı İlhan Selçuk hakkında da ilginç bilgiler aktarıyor. Ziverbey Köşkü'nde ilk işkenceye giden kişinin kendisi olduğunu kaydeden Kaya, "Biz Ziverbey'deyken Enver Aytekin, İlhan Selçuk'u tanıyordu. Aytekin'i Selçuk'a gönderip durumumuzu yazmasını istedik. Oralı bile olmadı. Kendisi Ziverbey'den çıktıktan sonra 'bana anlatmışlardı da inanmamıştım' diye yazdı. Biz Kemalist çekirdeği ve derin devleti iyi biliriz. İlhan Selçuk da bu ekipten" şeklinde konuşuyor.

YAŞAR KAYA KİMDİR ?

1994'ten beri Erbil'de oğlu Dara ile yaşıyor. Eşi ve kızı İstanbul'da. İki dönem Demokrasi Partisi (DEP) başkanlığı yaptı. 49'lar davasında yargılandı, Ziverbey Köşkü'ndeki işkencelere maruz kalan ilk kişiydi. Özgür Gündem gazetesinin patronu ve yazarı olarak gerilimli dönemde ön plana çıktı. Birçok suikast planında adı geçti. Avrupa'da Sürgündeki Kürt Parlamentosu'nu kurdu. Kürt siyasî tarihinin 'bilirkişisi' konumunda.