Gündem
  • 8.3.2006 09:46

ŞEMDİNLİ DÜĞÜMÜNDE HERKES BİRBİRİNİ SUÇLADI


1
Başmüfettişler: Polisler hatalı

<ı>TOLGA ŞARDAN Van

Şemdinli'de 9 Kasım'da PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'nin bombalanması olayını araştıran Mülkiye başmüfettişleri, KDP lideri Mesud Barzani'nin halk üzerindeki etkisinin yanı sıra ilçede "başka güçler"in de etkinliğinin bulunduğunu rapor etti. Yılmaz'a yönelik istihbarat çalışması yapan jandarma ekibinin yasalara aykırı faaliyet yürüttüğünü kaydeden müfettişler, emniyetin yetersiz kaldığını, ilgili heyetin de ilçeyi terk ederek hata yaptığını bildirdi.
Patlamadan hemen sonra olay yerinde çekilen kamera görüntülerini inceleyen ve tanıkların bilgisine başvuran müfettişler, jandarma ekibine yönelik saldırının hemen başında kameralara yansıyan peşmerge kıyafetli şüpheli kişilerin varlığını ortaya koydu. Müfettişler, astsubaylara ait olduğu anlaşılan beyaz aracın etrafındaki bu şüpheli kişilerin bombalama olayıyla tahrik olmuş kalabalığa talimatlar verdiğini belirledi.

Heyet kalmalıydı
Müfettişler, olaylar sırasında inceleme yapmak amacıyla ilçede bulunan ancak Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner tarafından "hemen ilçeden ayrılmaları" talimatı verilen Terörle Mücadele Daire Başkanı Selim Akyıldız başkanlığındaki heyetin ilçeyi terk etmesinin de uygun olmadığını vurguladı. Aydıner'in, müfettişlere yaptığı "Daha önce trafik birimlerinde görev yapan İl Emniyet Müdürü Yaşar Ağdere yetersiz" açıklaması da raporda yer aldı. Hakkâri İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görevli personelin büyük bölümünün mesleki bilgisinin de yetersiz olduğu belirtildi.

'Yetkiyi çözün'
Raporda ayrıca, il emniyet müdürlüğü bünyesinde Çevik Kuvvet kurulması yönünde valilik tarafından iki kez İçişleri Bakanlığı'na başvurulmasına rağmen birimin kurulmadığı vurgulandı. Kentteki Çevik Kuvvet birimi, Şemdinli olaylarından sonra oluşturulmuştu.
Müfettişler, Hakkâri'deki 18 zırhlı araçtan dokuzunun çeşitli arızalar nedeniyle kullanılamadığını saptayan müfettişler, bu durumun da görevde aksamalara neden olduğunu ifade etti.

Sorunlar giderilmeli
Müfettişler, ilçede görev yapacak devlet görevlilerinin özel olarak seçilmesi, bölgenin özel konumda değerlendirilmesi, polisle jandarma arasında mevzuattan kaynaklanan sorunların kesin olarak giderilmesi yönünde de tavsiyede bulundu. Müfettişler, iki iç güvenlik biriminin eşit konuma getirilmesi yönünde düzenleme yapılmasını istedi. Raporda, jandarmanın yaşadışı faaliyette bulunduğu kaydedilerek, dönemin Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz, Emniyet Müdürü Ağdere ve İl Jandarma Komutanı Albay Erhan Kubat hakkında inceleme yapılması istenmişti.

2
Polis: Jandarma hatalı

<ı>GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Hakkâri Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Vekili Hüseyin Keskinkılıç, iddianameye yansıyan ifadesinde, jandarmanın olaydan sonra kendilerine geçmiş tarihli bir tutanak imzalatmaya çalıştığını söyledi.
İddianamede ifadeleri yer alan Keskinkılıç, jandarmanın 9 Kasım'daki patlamadan sonra imzalatmak istediği evrakla astsubayların Şemdinli'de istihbarat çalışmaları yapmalarının yasal gösterilmeye çalışıldığını iddia etti. Keskinkılıç şunları söyledi:
"Şırnak ve Van'da patlama olmazken, bizde sürekli olması dikkat çekiciydi. Bende 1 Eylül'deki patlamanın PKK tarafından yapıldığı izlenimi oluşmadı. 14 Kasım'da jandarmada görevli başçavuşlar İsmail Uzer ve Ümit Sevinç, Şube Müdürlüğü'ne gelerek ellerinde bir tutanak olduğunu, 1 Kasım 2005'e ait tutanak bilgilerinin bulunduğu defteri imzalamamı istediler. Yardımcım Komiser Sezgin Abalı da ben de imzalamadık."

İlginç iddialar
Tartışma yaratan iddianamede, Abdürrezzak Uçarer adlı ihbarcının ilginç iddiaları da geniş yer buldu. Bazı komutanların, ağalarla anlaşma yaparak, kaçakçılıktan büyük miktarda haksız kazanç sağladığını iddia eden Uçarer, sınırı korumakla görevli askerlerin de sınırdan geçişlere göz yumduğunu öne sürdü.

Lagendijk'in sözleri
Savcı Sarıkaya, AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joos Lagendijk'in "TSK, süregelen terör, şiddet ve PKK ile çatışma ortamını seviyor" açıklamasına da yer verdi.
Lagendijk'in sonradan yaptığı, açıklamalarının yanlış anlaşıldığına yönelik sözleri ise iddianamede yer almadı.

3
MİT: Tahlilde zorlanıyoruz

<ı>NAMIK DURUKAN Ankara

TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu'na bilgi veren bölgede görevli bir MİT yetkilisi, bir yıl içinde polis ve jandarmaya 18 bombalama olayının da içinde olduğu 500 istihbarat bilgisi verdiklerini söyledi. Ancak, yetkili, olayları tetikleyen 18 bombalama olayında net bir bilgiye ulaşamadıklarını belirtti. MİT yetkilisi, "farklı dini motifi" ve sakin insanları ile bilinen Şemdinli'deki olayların tahlilini yapmakta zorlandıklarını ifade etti.
Yetkili, tutanaklara geçen açıklamasında, CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Sırrı Özbek'in, "18 patlama ile ilgili bilgi yok mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"İçerisinde bilgi var tabii ki, ama bunların hiçbiri net değil. Yani, mesela, kendi aldığınız bir bilgiyi, net bir bilgiyi, ondan sonra bunu paylaşıyorsunuz, 'patlama olacak' diyorsunuz. Bizim öyle patlama olacak deyip de engellediğimiz çok şey oldu."
AKP Ordu Milletvekili Enver Yılmaz da, "Önce 'bilgimiz yok' dediniz, şimdi 'var' diyorsunuz" diyerek MİT yetkilisini uyardı.

Bir yere oturmuyor
MİT yetkilisi, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sakin insanlardır. Biz de bu olayların neden burada olduğunun tahlilini yapmakta zorlanıyoruz. Ben zorlanıyorum, personelim zorlanıyor. Bunu belli bir şeye oturtamıyorsunuz."

(MİLLİYET)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:51

İLGİLİ HABERLER