SERDAR TURGUT, HÜKÜMETİ UYARDI: ''EZİCİ ÇOĞUNLUK, HÜKÜMET İLE MEDYA ARASINDAKİ ÇIKARA DAYALI İLİŞKİLERİ İSTEMİYOR''
SERDAR TURGUT/AKŞAM
Tehlikeli gelişme
Ben bu iktidarın Türkiye için olumlu işler yapacağını düşünüyorum.
Üstelik bu görüşüme AK Parti iktidara gelip gücünü gösterdikten sonra da 'zorunlu nedenlerle' gelmiş değilim.
Oğlumun doğum gününe rastladığı için tarihi de çok net hatırlıyorum. 12 Ağustos 2002 tarihinde yaklaşan seçimde büyük oy farkıyla iktidar olacağına inandığım AKP'nin bu konjonktürde Türkiye için hayırlı olacağını yazmıştım. Bu yazı 13 Ağustos'ta Hürriyet'te yayınlanmıştı arzu edenler arşivden okuyabilir.
Ben o yazıyı yazdığımda basının büyük bölümü enkazı çıkmış Ecevit koalisyon iktidarına alternatif suni partiler yaratma, buna destek sağlama mücadelesi, telaşı içindeydiler.
Bugünlerde Başbakan'a pek bir yakınlık içinde olanlar o zamanlar kanlarının son damlalarına kadar AKP'yi engelleme savaşındaydılar.
Umarım Recep Bey ve arkadaşları bugünlerde etraflarında pervane olmaya başlayanlardan bazılarını iyi değerlendiriyorlardır.
* * *
Bunları hatırlatıyorum ki son zamanlarda basında dost-düşman ayırımı yapmaya başladığı yolunda sinyaller gelmeye başlayan AKP'ye yapacağım uyarıyı, Sayın Erdoğan ve arkadaşları bu uyarıyı yapanın geçmişteki tavrını da dikkate alarak doğru bir perspektifte değerlendirsinler.
3 Kasım günü Türkiye'de 'eski rejim' çöktü.
Çöken rejim halkını sürekli yoksullaştıran,'Ötekileri' yaratıp, onları unutan, çok küçük bir zümrenin çıkarlarına hizmet eden açıkçası Türkiye'yi mahvolmaya götüren bir sistemdi.
Halkın kalbinde 'eski rejime' ait olarak gördüğü her kurum ve kişiye karşı ciddi bir tepki oluşmuştu.
AKP olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti siyasi düzeyde kendisini toparlayamayacak, büyük bir kriz çıkacak ve belki de alt üst oluş yaşanacaktı.
Tabiatta yaşanan doğal seleksiyon Türk siyasi hayatında da aynen yaşanmış, eski rejimin bütün partileri silinerek AKP tek parti olarak yeni rejimi kurma görevini üstlenmişti
* * *
Burada 'yeni rejim' derken şunu kastediyorum: Bu ülkenin ezilmiş, fakirleşmiş, ötekileşmiş ve rejime yabancılaşmış kitleleri AKP'yi kendilerinden gördükleri, bu iktidarın kendilerine sahip çıkacağını umdukları için iktidara getirdiler.
Bu avansı AKP'ye açtılar, beklemeye de razılar.
Daha da önemlisi ezici çoğunluk bir zamanlar şahit oldukları ve artık çoğunun midesini döndüren vıcık vıcık, çıkara dayalı ilişkilerin medya ile kurulmasını istemiyor.
AKP iktidarı eski rejimin çökmesindeki en önemli etkenin o dönem hükümetlerinin basının bir bölümüyle kurdukları anormal ilişkiye duyulan tepki olduğunu da unutmasınlar.
Bütün bu hatırlatmaları yapıyorum çünkü yine eski rejimin adetlerine dönme yolunu açıcı zorlamaların yaşandığı kulağıma geliyor.
Bazı medya şahsiyetleri ile kurulan çok yakın ilişkiler, bazı yazarlara duyulan tepkilerin patronaj düzeyine iletilmesi, bu nedenle bazı gazetelerde kısa vadede atlatılan krizler son derece tehlikeli bir gelişmenin tekrar başlatıldığını gösteriyor.
Bu ülkeyi uzun yıllar yönetme şansına sahip olan, üstelik bu şansının gerçekleşmesi için basın ile normal ilişki dışında bir temasta bulunması katiyen gerekmeyen bir iktidarın yine eski döneme ait olan büyük yanlışlara düşmesi tarihi bir hata olur.
Böyle bir hatanın bedelini hem AKP hem de Türkiye çok ağır öder.
Kimse unutmasın ki bu ülke insanı kendisinin bir daha aldatılmasının hesabını da sorar.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:51