SERDAR TURGUT/ AKŞAM
KOMPLO LAFINI KULLANMAYI BIRAKALIM
Türkiye'de insanların inanmadıkları, beğenmedikleri, söylenenin doğru olduğunu bilseler de duymak istemedikleri fikirleri karalamak için en çok kullandıkları laf 'komplo teorisi'dir.
'Bu komplo teorisidir' lafının neden ülkemizde çok kullanıldığını bir süredir, biraz da zorunlu olarak düşünüyorum.
Malum, bazı insanlar benim de komplo teorisyeni olduğumu düşünüyorlar.
Galiba bu nitelendirmenin sık kullanılması bunun en kolay karalama yöntemi olmasından ileri geliyor.
'Komplo teorisi' saçmalamayla, hafif delilikle özdeş tutulduğundan suçlanan kişi kısa yoldan anlamsız şeylere kafa yorarak vaktini boşa harcayan kişi konumuna itiliveriyor.
Bir de tabii tarihsel kökenleri var bu işin bizim ülkemizde.
Nitelendirmenin sık kullanılmasının tarihi nedenlerinin temelinde de sol fikir yatıyor olmalı.
Sol görüş bizde ve dünyada emperyalizmi uzun süredir ülkelerin başına gelen her türlü olumsuz işi açıklayıcı sihirli bir söz olarak gördü.
Onlara göre ülkelerin kendi başlarını derde sokmaları ihtimali pek yoktu, eğer bir şeyler ters gidiyorsa, kötülükler oluyorsa bunun temelinde mutlaka 'emperyalizmin oyunu' olması gerekiyordu.
Sonuçta da emperyalizm her türlü olayı belirleyici neden olarak ortaya çıkarılınca bunun böyle olmadığını, bunun basit bir düşünme biçimi olduğunu görenler de bunun yanında birçok ciddi lafı söyleyenleri sırf bu nedenden ciddiye almamaya başladılar.
Yani anlayacağınız o günlerin 'komplo teorisyenleri' bunun adı tam konulmasa bile sol kesimdi.
Ve galiba gelinen noktada her türlü ciddi ama farklı açıklama getirme girişimleri de bu tarihsel alışkanlıklarımız nedeniyle kolayca damgalanıp bir kenara atılıveriyor.
Tabii bir de kötü niyetli olarak bu işi yapanlar var. Yani sizin doğruları söylediğinizi bilip de gerçeklerin ortaya çıkmasını bir nedenden dolayı istemeyenler de 'komplocu' damgalamasını pek rahatlıkla kullanırlar.
* * *
Çoğunlukla, iyi niyetlilerce içgüdüsel olarak yapılıyor bu suçlama.
Eğer siz size doğru düşünme biçimi olarak sunulanla yetinmeyip, işlerin perde arkasına inmeye çalışıp, farklı açıklamalar getirmeye başlarsanız insanlar içgüdüsel olarak ' bu da neler saçmalıyor' diye düşünmeye başlıyorlar.
Ne yazık ki bu kadar güçlüdür ideolojik hakimiyet aygıtları bu dünyada.
Birçok insanın rahatına da gelmektedir bu şekilde manipüle edilmek, çünkü farklı düşünmeye başlayınca rahatsız olabilirsiniz, doğru bildiklerinizi sorgulamanız gerekir ve kuşkuculuk itiraf etmeliyim ki insanı yoran bir iştir de.
Yorar çünkü bir süre sonra her şeyin altında bir başka neden aramaya başlarsınız, kafanız rahat durmaz , inancınızı yitirebilirsiniz ve bu da birçok yük getirir insanın omzuna.
Ben bu yan etkilere razıyım, yorulmaya, komplo teorisyeni olarak da damgalanmaya da razıyım.
Çünkü sadece bana anlatılan hikayelerle tatmin olduğum takdirde aptal yerine konulmuş gibi hissediyorum kendimi.
Örneğin bir adam çıkıp bana 'Amerika bölgeye demokrasi getirmek için savaşıyor. Büyük Ortadoğu Projesi de demokrasi projesidir' dediği zaman hem o lafı ister inanarak isterse de inanmayarak söyleyen o kişiye saygım anında sıfırlanıyor.
Emin olun o lafı inanmayarak, bir gizli amaç için söylediğini bilsem saygım belki sürerdi ama açıkça söylemek gerekirse o tür lafı inanarak söyleyeni artık aptal olarak da görmeye başladım.
Ben eminim ki yabancı ülkelerde bu tür yalanları söyleyenler başka ülkelerde bu yalanların aydınlar, siyasetçiler tarafından doğrular olarak tekrarlandığını gördüklerinde bunlarla gizlice alay da ediyorlardır
Bu nedenle okuyucularımdan küçük bir ricam olacak.
Gerek burada gerek başka yerlerde anlatılanın, genel kabul görenin dışında farklı bir şeyler bulup söylemek isteyenlere en azından önyargıyla yaklaşmayın.
Hep söylüyorum yine tekrarlamamda bir sakınca yok, bu dünyanın tarihi ileriye doğru gelişme, modernleşme, sınıf savaşlarının veya demokrasinin yaygınlaşmanın tarihi değildir.
Dünyanın asıl tarihi bir nedenden dolayı gizli tutulması uygun bulunan bilgilerin çoğunluktan nasıl gizleneceğinin ve gizlemek için yapılanların tarihidir.
Bu basit nedenden dolayı da asıl doğrular, gerçekler sizin önyargıyla yaklaştığınız, ilk bakışta küçümsediğiniz veya 'komplo teorisi' olarak damgaladığınız düşünce biçimlerinin içinde bir yerlerdedir mutlaka.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:58
