SEREN SERENGİL:''40 GÜN PARASIZLIKTAN DIŞARI ÇIKAMADIM''
Miras dahi bırakmayacaktım
Anne Nevin Teoman, ‘Seren’in bu evliliği gerçekten beni çok üzdü. Onu evlatlıktan reddedecektim ve miras dahi bırakmayacaktım. Çünkü ona birçok kez şans tanımıştım. Kızımın hata yapmasına artık tahammül edemiyorum’ diye konuştu. Seren Serengil ise, ‘Yaşadıklarımda Cengiz’in suçu yok. O, eli kolu bağlı bir şekilde cezaevinde. Benim sorunum Cengiz’le değil Cengiz’in ailesi ve kardeşleriyle. Hepsi bir olup bana iftira attılar’ dedi ve şöyle devam etti...
Çıldırmamak için dua ettim
‘Ben annemin evine, eşimin evinde parasız kaldığım için dönmedim. Ben aç da kalırdım, bunu anneme bile söylemezdim. 40 gün boyunca eşimin annesiyle birlikte cebimizde beş kuruş olmadan yaşadık. 40 gün parasızlıktan dışarı çıkamadım. Her gece çıldırmamak için dua ettim. 40 gün aynaya bakmadım. Saçlarımın düğümünü kuaför bile açamadı. Artık Cengiz’in bir karar vermesi gerekiyor. Ya ailesini ya da beni tercih edecek. Ben ondan, iki erkek kardeşini reddetmesini isteyeceğim. Çünkü benim evimi soyan kadınla komplo kurdular.’
Hapse girdiği için evlendi
Bunun üzerine Nevin Teoman, kızının sözünü kesti:‘Anlaşıldı, hiç değişmeyecek ve böyle ihtiyarlayacaksın... Seren’i almak için eve gittiğimde inanamadım. Perişan haldeydi. Bir insanın yıllardır evli olduğu bir kocası, çocukları vardır, çeker. Ama sen durup dururken evlenerek bu kadar problemin içine girdin. Ayrıldığın insanla hapse girdiği için evlenmeye kalktın. Bu yanlış. Cengiz çok iyi bir insan olabilir ama bir gerçek var, birbirlerine uygun değiller. Bunu da görmezlikten gelemem.’
Seren Serengil ve annesi Nevin Teoman’ın buluşmalarında kimi zaman gözyaşı, kimi zaman öfke, kimi zaman da kahkaha vardı. Nevin Hanım kızını Amerika’ya göndermek isterken, Serengil ‘Kocam cezaevindeyken ben Amerika’ya gideceğim, olmaz öyle şey’ dedi. Ancak yaşadıklarından sonra Serengil’in de Cengiz İmren’e bazı şartları var.
Serengil: Evlendim, annem her şeyimi elimden aldı. Hayatımda ilk defa bu kadar parasız kaldım. Parasızlığın ne demek olduğunu gerçekten bilmiyordum. Allah hiç kimseye parasız yaşatmasın.
N.T- İnsanlar, aynı lisanı konuşabileceği kişilerle ancak mutlu olurlar. Benim için zenginlik önemli değil ama asalet çok önemli. Ben damadım ya da dünürüm olacak insanlarla bir masada oturup konuşabilmeliyim. Seren ne yazık ki bu konuda beni hep üzdü. Kızım beni dinlemediği her şeyde başını taşa vurmuştur.
S.S- Ben annemin evine, eşimin evinde parasız kaldığım için dönmedim. Ben aç da kalırdım, bunu anneme bile söylemezdim. 40 gün boyunca eşimin annesiyle birlikte cebimizde beş kuruş olmadan yaşadık. Cengiz cezaevinden çıkana kadar da böyle yaşardım, bunu da kimse bilmezdi. Ancak ben bu kadar fedakarlık yapmışken, Cengiz’in kardeşleri limon satıp beni kimseye muhtaç etmemeliydi. Bunu yapmadıkları gibi, Cengiz’in talimatıyla satılan ve yine onun talimatıyla bana verilmesi gereken parayı da aldılar. Üstelik bunu kapamak için de evimden bütün eşyalarımı çalan yardımcımla bir olup bana iftira attılar. Cengiz’in arkadaşlarından birisiyle birlikte olduğumu söylediler. Oysa ki ben evlendiğim günden itibaren eşimin evinden çıkmadım, kayınvalidemle oturdum. Cengiz’den bir menfaatim olduğu için değil, sevdiğim için evlendim. Her şey helal olsun.
N.T- Seren’in bu evliliği gerçekten beni çok üzdü. Gerçekten onu evlatlıktan reddedecektim ve miras dahi bırakmayacaktım. Çünkü ona birçok kez şans tanımıştım. Kızımın bu kadar hata yapmasına artık tahammül edemiyorum. Cengiz’in ailesi, bizim gibi bir aile olsaydı Seren bunları yaşar mıydı?
AMERİKA’YA GİTSİN
S.S- Yaşadıklarımda Cengiz’in hiçbir suçu yok ki. Çünkü Cengiz kardeşleriyle yedi yıldır görüşmüyordu. Annem çok şeyde haklı çıkıyor. Cengiz, eli kolu bağlı bir şekilde cezaevinde olan birisi. İçeriden olaylara ne kadar müdahele edebilir ki? Fakat yapılan bu hareketler evliliğim hakkımda beni yeniden düşünmeye itti. Neden? Böyle kolay bir şekilde yalan söyleyen, iftira atan bir aileyle benim içiçe yaşamam mümkün değil. Eşim bunların farkında. Bütün hayatımdan vazgeçmiş, her şeyimi elimin tersiyle itip gelmişim, onun hayatına boyun eğmişim, sonra gidip başkalarıyla olacağım. O, bunların doğru olmadığını biliyor.
N.T- Ben olayları duyduğum an şok geçirdim. Cengiz, ne kadar iyi olursa olsun, aile böyle olunca bu mutluluk ne kadar sürer ki? Seren’in çok iyi düşünmesi gerekiyor. Onu alıp biraz Amerika’ya gitmek istiyorum. Çünkü kendini toparlaması gerek. Evladım diye söylemiyorum, Seren hapiste yatan bir adamla evlenecek, parasını bırakacak, 40 gün salça ekmek yiyecek, bir evde sevdiği adamın annesiyle oturacak, bir de üstüne iftira atılacak. Ama onun ağlayarak bana telefon açması, her şeyi baştan silmeye mecbur etti. Evlenmeye karar verdiği an bana danışmalıydı. Cengiz çok iyi bir insan olabilir ama bir gerçek var, birbirlerine uygun değiller. Benim mantığım bu işin yürümeyeceğini söylüyor.
KENDİMİ ÖLDÜRÜRDÜM
S.S- Bu sözlerin benim üzerimde psikolojik bir baskı yaratıyor. Bu iftiralara Cengiz de inanmıyor. Bu saatten sonra Cengiz’in bir karar vermesi gerekiyor. Ya ailesini ya da beni tercih edecek. Ben ondan, iki erkek kardeşini reddetmesini isteyeceğim. Çünkü benim evimi soyan kadınla komplo yaptılar. Eğer reddetmezse onlarla birlikte yaşamaya devam eder. Ben de yoluma bakarım. Tabii ki Cengiz onlara prim vermedi. Eğer verseydi ne olurdu, kendimi öldürürdüm. O zaman bu işin sonu kan davasına dönüşürdü.
N.T- Ayrıldığın insanla hapise girdiği için evlenmeye kalktın. Bu yanlış. Adam çıktığı zaman duygularına bakardın, yoklardın yine aynıysa tabii ki evlenirdin.
S.S- Ne Cengiz’le evlendiğimden ne de onun için yaptıklarımdan, annemin yanına dönmekten hiçbir zaman pişmanlık duymadım, duymayacağım da.
N.T- Cengiz’i çok seviyorsun, düşünüyorsun tamam. Peki senin anneni bu kadar çok üzmeye hakkın var mı? Çıkıp gidiyorsun, ama başına bir şey geldiği zaman, ‘anne’ diyorsun. O zaman başın taşa vurduğu zaman kendi hayatım diyerek yoluna devam edeceksin. Anne yetiş demeyeceksin.
S.S- Şimdi bana diyor ki git Amerika’ya yerleş. Benim eşim cezaevindeyken oraya mı gideceğim.
CENGİZ ŞEREFLİ
BİR ADAM
N.T- Başkaları için hep üzülmek, çile çekmek zorunda değiliz. Şimdi evlenmiş, bu saatten sonra ona ‘boşan’ demiyorum. İnşallah huzurlu bir yaşamları olur.
S.S- Annem bana Cengiz’i sevdiğini söylemişti. 2,5 yıl onunla beraber yaşadık, Cengiz elimi cebime attırmadı. Şerefli bir adam olduğu için de eşimi sevdim. Ayrıldığım adamla 6 ay sonra evlendiğime göre muhakkak onda bir şeyler buldum... Ben Cengiz’i bırakamam.
N.T- Bu kadar erken konuşma.
S.S- Biliyor musunuz ben annemin benim yanıma gelmeme ihtimalini hiç düşünmedim. Çünkü annem çok iyi bilir ki, zorda kalmasaydım asla onu aramazdım. Beş ay parasızlık çektim annemi aramadım. Ne zaman bana komplo kurmaya başladılar, bunun üstesinden gelemeyeceğimi anladığım için annemi aradım.
N.T- Niye bunları çektin? En azından cezaevinden çıkmasını bekleyebilirdin.
AYNAYA BİLE BAKMADIM
S.S- Ama anne adamı içeride tek başına bırakamazdım. Zaten yazın evlenmeyi planlıyorduk.
N.T- Anlaşıldı, hiç değişmeyecek ve böyle ihtiyarlayacaksın... Diyelim Cengiz çıktı ve benim dediklerim oldu. O zaman ne yaparım bilmiyorum.
S.S- Cengiz çıktıktan sonra verilecek bir karar yok ki. Zaten o ailesini silmiş bir insan. Eğer ailesini tercih etseydi şu anda biz ayrılıyor olurduk. Bundan sonra kendimi seveceğim. Evli de olsam önce kendim için yaşayacağım. Ben 40 gün aynaya bakmadım. Saçlarımın düğümünü kuaför çocuk bile açamadı. Hiç taramamıştım.
N.T- Onu almak için eve gittiğimde inanamadım. Perişan haldeydi. Çok üzüldüm.
S.S- Anneciğim ben seni çok üzdüğüm için çok mutsuz oluyorum. Gecelerce ağladığımı bilirim. Sen bilmezsin ama ben sana çok düşkünüm...
Anne, Hummer’ı geri alacak mısın?
S.S- Neyse anne şimdi sen bana yine Hummer’i verdin geri alacak mısın?
N.T- Cengiz’in dört bestesi bir Hummer demişsin. Çıkınca sana bir tane alır o zaman. Çünkü iki tane Hummer fazla gelir.
S.S- Olsun sen bana bunu ver. Birisi bozulduğu zaman diğerini kullanırım.
N.T- İyi araba olmazsa binip, dolaşmaz, bir yere gitmez. Çelişkilerine bakar mısınız?
S.S- Kocamın arabası eski model olsa da biner, giderim, dolaşırım.
N.T- Bana düşmanlığın ne? Anneden istediği zaman Hummer, koca istediği zaman otobüsle dolaşmaya bile razısın.
S.S- Kocamın olduğu zaman bana hiçbir şey batmıyor.
N.T- Altı ay batmaz, sonra batmaya başlar. Her şey aslına döner çünkü. Buraya yazıyorum.
S.S- Ya, anne yazma artık. Ne yazıyorsan çıkıyor çünkü.
N.T- Bir zamanlar Ozan, Ozan dedi. Adam gitti televizyonlarda figüran oldu.
S.S- Bir gün psikoloğa gittim bana, ‘sen bunları annene inat yapıyorsun’ dedi.
N.T- İyi, inat uğruna annenin hayatımı karartıyorsun.
S.S- Anne doğumgünümde bana ne alacaksın?
N.T- Hep ben alacağım değil mi? Bize kimse bir şey almıyor.
S.S- Cengiz beni kimseye muhtaç etmez. Sana da araba alır, bana da. Ama o da verecek sen de bana vereceksin. (Gülüşmeler)
N.T- Evli kadına hiçbir şey veremem.
S.S- Anne şimdi Cengiz çıkınca Hummer’i yine altımdan alacak mısın, bunu öğrenmek istiyorum.
N.T- Tabii ki. Erkek bakar karısına.
S.S- İyi o zaman ben parça parça bu arabayı satmaya başlayayım.(Gülüşmeler)
N.T- Bakalım Cengiz’in dört parçasıyla alabilecek misiniz? Merak ediyorum. Sen alır dedin, ben de seni ispata davet ediyorum.
S.S- Cengiz Hummer alır, bir de arkasına karavan alır. Kocam bana her şeyi alır. Ama sen de bana alırsan fena olmaz tabii ki.(Gülüşmeler)
N.T- Kızım, sana bulaşan herkes bir şekilde şöhret oldu. Anneni de üzdün. O yüzden artık ben senin mürvetini görmek istiyorum.
S.S- Ben hatalarımı, kocamı, annemi, köpeklerimi her şeyi ve herkesi seviyorum. Sevmeye de devam edeceğim.
HÜRRİYET/sema denker
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:58