KAYNAK : Haber Vitrini
Avrupa Birliği'nin Kopenhag Zirvesi'nde Türkiye'ye verdiği müzakere tarihi, Cumhurbaşkanı Sezer'i memnun etmedi. Türkiye'nin 2002 yılında çok sayıda reforma imza attığını belirten Sezer, ‘‘Avrupa, Türkiye'nin hızına yetişemedi’’ dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI Dışişleri Başdanışmanı ve Özel Kalem Müdürü Tacan İldem, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Kopenhag Zirvesi'nden çıkan Türkiye kararından ‘‘hoşnut’’ olmadığını söyledi. İldem, Sezer'in, Kopenhag kararının beklentilerin gerisinde kalmasına rağmen, AB ile ilişkilerin, öncelikle Türkiye'nin ‘‘ulusal çıkarlarını gözetecek şekilde geliştirilmesine inandığını’’ vurguladı.
İldem dün Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında, Kopenhag kararıyla, Kıbrıs konusunu değerlendirdi. İldem, Sezer'in, yaptığı temaslarda zirveden 2003'te tam üyelik müzakerelerine başlama kararı çıkmayacağı izlenimi aldığı için Kopenhag'a gitmediğini açıkladı. İldem, Sezer'in iktidarı-muhalefetiyle Kopenhag'a gitme düşüncesinden de bu yüzden vazgeçtiğini anlattı. İldem, şunları söyledi:
PROTESTO DEĞİL
‘‘Sayın Cumhurbaşkanımız tabiatıyla beklentilerimizin gerisinde kalması nedeniyle karardan hoşnut değildir. Karar kendisi açısından süpriz olmamıştır. Çünkü, geçmişte AB yetkilileri, devlet ve hükümet başkanlarıyla yapmış olduğu görüşmelerde Avrupa ülkelerinde mevcut olan kimi sıkıntıları gözlemleme olanağını bulmuştur’’ Kendisinin Kopenhag'a gitmemesi protesto niteliğinde değildir.''
İldem, Sezer'in temennisinin AB'nin, Türkiye'nin bugüne kadar attığı adımların süratine yetişecek bir zihinsel ve psikolojik hazırlıkları tamamlaması ve Türkiye ile AB ilişkilerinin beklenen, istenen ve doğal olan aşamasına gelmesi için sağduyuyla hareket etmeleri olduğunu söyledi. . İldem, bunun AB'nin güvenilirliği, inandırıcılığı açısından da önem taşıdığını vurgulayarak, ‘‘Çifte standart uygulandığına ilişkin kanıların pekişmemesi ve bu bakımdan da Türkiye-AB ilişkileri üzerinde olumsuz etki yapmaması açısından da önem taşımaktadır’’ dedi.
AYAK UYDURAMADILAR
İldem, Avrupa komuoyunu Türkiye'nin adaylığına hazırlayamadıklarını savunarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
‘‘Gerçek şu ki, 1999 Helsinki Doruğu'nda Türkiye'ye adaylık statüsü verilirken, Türkiye'nin sonunda AB'ye üye olacağı gerçeğini içine sindirmesi gereken, bu yöndeki soruları yanıtlaması gereken ve kamuoylarını o yönde hazırlaması gereken Avrupa ülkeleri, 2002 yılında Türkiye'nin, belki de onların istemediği ölçüde reformları süratle gerçekleştirmesi suretiyle karşısına çıkması üzerine, bu sualleri yeniden sorma gereğini hissetmişlerdir. Türkiye kendisinde beklenenleri, başkalarının ummadığı ölçüde süratle gerçekleştirmiş, ancak Avrupalı ortaklarımız Türkiye'nin bu süratine psikolojik, zihinsel açıdan ayak uyduramamışladır.’’
AB’nin Kıbrıs kararı çelişkili
CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer, AB'nin Kıbrıs konusundaki tutumunu da eleştirdi. Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Başdanışmanı Tacan İldem, Kıbrıs sorununun çözümü ile Güney Kıbrıs Rum yönetiminin AB üyeliği arasında bağ kurmayanların ‘‘Yeri, zamanı geldiğinde Türkiye-AB ilişkileri ve Kıbrıs'ta çözüm arasında bir bağ kurabildiklerini’’ ve bunun çelişki olduğunu savundu. Güney Kıbrıs'ın sorunun doğrudan tarafı iken Türkiye'nin doğrudan taraf olmadığına dikkat çeken İldem ‘‘Ama Türkiye'ye Kıbrıs sorunun çözümü halinde bırakınız üyeliği, müzakereler için tarih verileceğini söyleyenler hem çelişkiye düşmekte hem de hakça bir yaklaşım sergilememektedirler’’ dedi.
hurriyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:55
