Gündem
  • 27.5.2004 13:37

TALAT VERHEUGEN'E MEKTUP YAZDI... İŞTE İSTEKLER...

Talat, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'e mektup göndererek, Yeşil Hat Tüzüğü'nün işbirliğini teşvik yerine, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıslı Rumlara bağımlılığını artırdığına dikkat çekti. Talat, 24 Mayıs'ta gönderdiği ve içeriği KKTC Başbakanlık Enformasyon Dairesi'nce açıklanan mektubunda, Verheugen'e Kıbrıs konusundaki çabalarından dolayı teşekkür etti ve 6 ay önce Kıbrıs Türk halkından dünyayla bütünleşme, hayat seviyelerinde iyileştirme yapma, ekonomik ve sosyal refah için mücadele taahhüdüyle oy talep ettiğini anlattı. ''Seçimlerden sonra, çözüm yanlısı hükümet kurmayı başardığını ve referandumdan olumlu sonuç almak için muazzam çaba harcadığını'' belirten Talat, ''ancak Kıbrıs Rum liderliğinin olumsuz ve maksimalist tutumu ve kamuoyunu yanıltmak için yoğun şekilde sürdürülen kampanyada gerçeğin çarptırılmasının, iyi niyetlerine rağmen uzun yıllardır bekleyen Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne müsaade etmediğini'' kaydetti Talat, bunun hem Kıbrıslı Türklerde, hem de uluslararası toplumda büyük hayal kırıklığına sebep olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''Bu şartlar altında, toplumumun AB içindeki bir geleceğe dair arzularını karşılamak ve adanın yeniden birleşmesine yönelik inançlarını canlı tutmak için, toplumuma karşı görev ve sorumluluğun ağırlığını taşımaktayım. Amaçlarımızı ve siyasetimizi mevcut uluslararası gelişmelere, özellikle 26 Nisan tarihli Genel İşler Konseyi sonuçlarına, uygulama gereği ve zorunluluğunun bilinciyle, her iki toplumun çıkarlarına hizmet etmesi beklenen olası gelişmelere ilişkin asli endişemizin altını çizmek istiyorum.'' Talat, Kıbrıslı Türklere yönelik yeni açılımlar konusundaki talep ve beklentilerini birçok fırsatta ifade ettiklerini anımsatarak şöyle dedi: ''Ancak komisyon tarafından atılan ilk somut adım olarak kabul edilebilecek olan 'Yeşil Hat Tüzüğü', işbirliğini teşvik yerine Kıbrıslı Türklerin Kıbrıslı Rumlara bağımlılığını artırmaktadır. Başka bir ifadeyle, 'Ümit satın alıyoruz' ve bunun karşılığında aldığımız tek şey ise Kıbrıs Rum tarafının, ilan edilmiş önlemleri uygulaması için 'iyi niyet' ümididir.'' AB İLE RUMLARIN MÜDAHALESİ OLMADAN İLİŞKİ ''Tutumunun, Kıbrıslı Türklerin haysiyetine saygınlık ve haklarının verilmesinin, Kıbrıs'ta barış ve normalleşmenin temel ön şartları olduğuna dair samimi kanaatinden kaynaklandığını'' belirten Talat, ''Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türkleri temsil etmediğinin ilan edilmesi için ilk adımın atılması ve Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Rum tarafının herhangi bir müdahalesiyle karşılaşmadan AB ile ilişkilerini yürütmesine olanak verilmesi zamanıdır'' ifadesini kullandı ve şöyle devam etti: ''Ekselansları, Kuzey'deki idari organlar ve Avrupa Komisyonu arasında doğrudan temaslar olmaması halinde, ne esas problem alanlarının tam anlamıyla inceleneceğini, ne de ilgili tedbirlerin planlanarak, geliştirilmesi ve zamanında uygun bir şekilde tamamlanmasının mümkün olacağını vurgulamak isterim. Avrupa Birliği'nin Kıbrıslı Türkleri AB ile bütünleşmeye hazırlamak için, onların izolasyonunu ortadan kaldırmak için belirttiği istek, halkımın birleşik bir Kıbrıs için var olan umutlarının cevapsız kalmayacağı yönünde önemli bir işarettir. Ancak umutlar, sağlam adımlar üzerine kurulduğu zaman gerçek olacaktır. Bizler, doğrudan ticaretin başlaması ve 259 milyon euronun doğrudan halkımızın kullanımına verilmesi için tedbirlerin acilen alınacağına tüm kalbimizle inanmaktayız.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:17

İLGİLİ HABERLER