Gündem
  • 1.1.2003 10:36

TAMER'E HER GECE YENİ BİR MİLAD!

Arzu Balkan’la evlenmeden iki gece önce, kaçamak yaptığı iddia edilen Tamer Karadağlı, "Benim için milad evlendiğim gündür" demişti... Karadağlı bu kez de Deniz Akkaya ile ‘gizlice’ buluştu ama... Tarih 30 Aralık 2002... Yer, Ankara Oran’daki Angora Pastanesi... Sabah saat 08.30 suları... Sadece 3 kişinin kahvaltı yaptığı pastaneye 3 kişi daha girer. İkisinin ‘James Bond’ gibi siyah şapkalı ve siyah gözlüklü olması pastanedeki müşterilerin dikkatini çeker. Yan masaya oturup kamuflaj kıyafetlerini yavaş çıkarmaya başladıklarında ise müşterilerin şaşkınlığı iyice artar. Çünkü, esrarengiz müşterilerden biri ‘Çocuklar Duymasın’daki ‘Taşfırın erkeği’ tiplemesiyle milyonların sevgilisi haline gelen Tamer Karadağlı’dan başkası değildir. Meraklı müşteriler, Karadağlı’nın yanındaki kadının eşi olduğunu düşünüp, çay ve kahvelerini yudumlamayı sürdürür. Ancak içlerinden biri, "Tamer Karadağlı’nın eşi Arzu bu kadar uzun boylu ve zayıf değildi" deyince meraklı müşteriler yan masayı mercek altına alır. Sabah samimiyeti... Çok geçmeden Karadağlı’nın "kahvaltı arkadaşı" kadın, siyah gözlüklerini çıkarır. Meraklı müşteriler, sabah sabah Ankara’da, tenha bir pastanede birbirinden ünlü iki kişinin buluşup kahvaltı etmesinin ‘ilginç’ olduğunu düşünüp şaşkınlıkla birbirlerine bakarlar. "Benim gördüğümü sen de görüyor musun?" diye birbirlerine sorarlar. Üçünün de gördüğü şey aynıdır. Meraklı müşteriler, sabah kahvaltılarını rüyalarında bile görseler inanamayacakları Tamer Karadağlı ile Deniz Akkaya’nın yanıbaşında yapmanın keyfiyle garsona içtiklerini tazelemesini söylerler. Meraklı müşteriler, Karadağlı, Akkaya ve bir erkek arkadaşlarını koyu sohbetleriyle başbaşa bırakıp saat 09.00’da pastaneden ayrılırlar... "Kamera şakası mı?" Önceki sabah Angora Pastanesi’nde kahvaltı yapanların bize ilettikleri bunlardı. Bu bilgilerin doğru olup olmadığını araştırmak için Deniz Akkaya, Tamer Karadağlı ve Angora Pastanesi’ni aradık... Pastane çalışanları olayı doğruladı... Pazartesi günü Ankara’da olduğunu kabul eden Karadağlı, görgü tanıklarının verdiği bilgiyi kendisine ilettiğimizde kahkaha atarak şunları söyledi: "İnanmıyorum ya, hakikaten inanamıyorum. Kamera şakası gibi bir şey mi, yoksa ciddi mi soruyorsunuz? Ben Ankara’ya annem ve kızkardeşimle gittim. Dönüşte de Turgay Ciner’le beraber döndük, yanımda bir sürü şahidim falan var." "Deniz’le tanışıyorum" Yıllarca Ankara’da yaşamasına karşın Oran Yolu’nda Angora isimli bir pastane olduğunu bile bilmediğini belirten Karadağlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Deniz Akkaya çok sevdiğim bir arkadaşım, Deniz’le görüşmek istersem gizli saklı görüşmeye ihtiyacım yok ki, biz arkadaşız. Bu insanlar, bizim gibi insanları töhmet altında bırakıyor. Ben şimdi Deniz’i arayacağım. Yani siz benim arkadaşım olsanız, sırf gazeteciler görüp aralarında bir şey var mı, diye haber yapacaklar diye ben arkadaşımla niye görüşmeyeyim ki? Ayrıca şapka ve gözlükle dolaşmam çok normal. Şu anda Akmerkez’deyim, kafamda şapka var. Çünkü eğer böyle giyinmezsem 40 insan üzerime atlar." "İstanbul’dayım" dedi ama... Kahvaltının başrol oyuncularından Deniz Akkaya sorumuza ‘kahkahalar atarak’ şu yanıtı verdi: "Nereden duydunuz bu olayı? Çok komik. Ben İstanbul’dayım. Ankaraya hiç gitmedim..." Ancak Türk Hava Yolları’nın kayıtları Akkaya’nın doğruyu değil de işine geleni söylediğini ortaya koydu. Yaptığımız araştırma sonunda Akkaya’nın TK 123 sefer sayılı uçakla saat 11.40’da İstanbul’a geldiğini tesbit ettik. Aynı uçakta Tamer Karadağlı’nın da rezervasyonu vardı. Ancak Karadağlı biletini alıp Akkaya ile uçmadı. Tamer Karadağlı, saat 22.15’te TK 151 sefer sayılı uçakla İstanbul’a geldi. Karadağlı’nın yanında ise Birgül Karadağlı vardı. milliyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:02

İLGİLİ HABERLER