KAYNAK : Haber Vitrini
STRASBOURG/AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Avrupa Parlamentosu Başkanı ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında Kıbrıs meselesi, bugüne kadar yaptığı görüşmeler ve Anayasa değişikliği konularında soruları cevaplandırdı. Erdoğan Anayasa'nın 109. maddesi ile ilgili değişikliğin sadece kendisini ilgilendiren bir değişiklik olmadığını belirterek, "Biz Türkiye'nin önündeki temel hak ve hürriyetlerin önündeki engellerin kaldırılmasına çaba gösteriyoruz" dedi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı ile yaptığı görüşmenin ardından Avrupa Parlamentosu binasında Türkiye'den giden Türk basın mensupları ile kendisini ilgi ile takip eden yabancı basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Recep Tayyip Erdoğan'a yöneltilen sorular ve cevapları şöyle:
SORU: Ermenistan ile ilişkileriniz nasıl olacak? Ermeni soykırımını tanıyacak mısınız? Ermenilere uygulanan baskıları kaldıracak mısınız ?
CEVAP: Ermenistan soykırımı ile Kopenhag kriterlerinin bir ilgisi yok. Bunun soykırım olup olmadığının kararını siyasiler değil, tarihçiler vermeli. Bu karar tarihçiler tarafından verildikten sonra siyasetçiler gereğini yapar. Bizim dönemimizde biz tüm komşularımızla olduğu gibi Ermenistan ile de iyi ilişkiler içerisinde olmak ve var ise bugüne kadar Ermenistan ile Türkiye arasında çözümlenmemiş bütün problemleri çözerek problemli olmak değil, dost olmak istiyoruz.
SORU: TSK'nin rolü Kopenhag kriterlerini engelliyor mu?
CEVAP: Diğer kuruluşlarımızda olduğu gibi TSK en az bizler kadar Türkiye'nin AB'ne girmesini ve AB kriterlerini yerine getirmesini arzu ediyor.
SORU: Partinizin veya yönetiminizin İslamcı bir kimliği var mı? İslam olmayan ateist, Yahudi gibi kişiler de sizin partinize üye olabilir mi?
CEVAP; Bizim partimiz İslam kimliği olan bir parti değil. Muhafazakar ve demokrat bir kimliği olan bir parti. Biz İslamcı /İslam kelimelerinin partiler tarafından kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Bu yapılırsa din siyasete karışmış olur. Bizim partimizin üyeleri arasında değişik dinlere mensup insanlar mevcuttur. Hatta bunlardan bir kısmı da parti yönetiminde. Bizim yönettiğimiz Türkiye'de insanların inançlarına değil, sadece vatandaş olmasına bakılacaktır. Bizim için önemli olan da budur.
SORU: AB Başkentlerindeki başbakanlar size tarih sözü verdiler mi? Bizim dışardan bildiğimiz kadar Başkanların çoğu karşı. Ama siz dışarıda tarih verilmesi konusunda Başbakanların destek vereceklerini söylüyorsunuz. İçerde başka-dışarıda başka türlü mü konuşuyorlar?
CEVAP: Bir üye hariç, şu ana kadar görüştüğüm tüm üye ülkelerin Başbakanları Kopenhag'da Türkiye'ye tarih verilmesini destekleyeceklerini söylediler. Diğer üye ülke ise 'tarih için tarih verilmesini' düşündüğünü belirtti.
SORU: Kopenhag toplantısının yapılacağı 12 Aralık'a kadar Kıbrıs meselesini çözecek misiniz?
CEVAP: Kıbrıs sorununu çözmek istiyoruz. Sayın Simitis ile de görüştük. Ancak BM'nin sunduğu planla ilgili durumun 12 Aralık'a yetişmesi mümkün değil. Türkiye'ye 12 Aralık'ta tarih verilirse Kıbrıs ve diğer sorunlar Selanik zirvesine kadar çözülebilir. 40 yıldır çözülemeyen sorunu üç günde çözmemizi beklemeyin.
SORU: 12 Aralık'ta müzakere tarihi alamaz iseniz tavrınız sertleşecek mi, veya tavrınızda ne gibi değişiklikler olacak.?
CEVAP: Bizim tavrımız sertleşmez. Biz sürekli uzlaşmadan yanayız, Türkiye'nin AB'ye girmesinden yanayız. Biz Kopenhag kriterlerini AB' ye girmek için değil, ülke insanımız için gerekli gördüğümüz için yapacağız ve yapmaya devam edeceğiz.
SORU: Uçaktaki konuşmalarınızda Anayasa değişikliği ve 109. madde değişimi ile birlikte 1 ay sonra başbakan olacağınızı söylediniz. Bir ay sonra Başbakan mısınız?
CEVAP: Benim böyle bir ifadem yok. Ben Türkiye'nin önündeki temel hak ve hürriyetlerle ilgili engellerin kaldırılmasından bahsediyorum. Bu şahsıma özel bir düzenleme değildir.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:43