
"TEMİZ ELLER OPERASYONU KİM SEN KİMSİN?"
Deniz Baykal konuşmasında şunları söyledi:
İHMAL, DUYARSIZLIK, DİKKATSİZLİK
KKTC’den Çankaya’nın haberi yoktur yada bunu önemli saymamaktadır. Tabi bu anlayış bir süreden beri Kıbrıs’ta tek devlet müzakeresinin götürülmekte olduğu bir ortamda kendisi gösterince bunun bir ihmal, duyarsızlık, dikkatsizlikten ibaret bir olay olmayabileceği kuşkusunu taşıyor.
KILIÇDAROĞLU NİÇİN BU KADAR ÖNEMSENDİ
Geçen haftanın en önemli olayı şüphesiz Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıdır. Kılıçdaroğlu'nun adaylağının önemsenmesinin bir sebebi olmalı. Niçin bu kadar önemsenmişitr böyle bir ihtiyaç olmuştur bunları birazdan detaylı olarak konuşacağız.
GAZZE'YE DÜŞEN BOMBALAR BİZE ZARAR VERDİ
Dış politikada hükümetin son Ortadoğu krizi dolayısıyla izlediği politika ne yazık ki yaşanan acılara son verme konusunda hiçbir somut sonuç vermemiştir. Türkiye bomba düşmemiştir, ama Gazze’ye düşen bombalar zarara yol açmıştır.
Biz Türkiye olarak bölgede istikrarı her şeyin üstünde tutarız, bölgedeki çatışmaların bir an önce sona erdirilmesi için üzerimize düşen her türlü görevi bir araya getiririz. Ancak, o tartışmalarda kim haklı kim haksız söyleri ama hiçbir zaman Türkiye’yi o tartışmaların bir parçası haline dönüştürmeyiz.
Hükümetin bu konuda ölçüyü kaçırdığı anlaşılmaktadır. Türkiye’nin bir ciddi çelişkide olduğu da ortaya çıkmıştır. AB 2006’da Hamas’ın bir terör örgütü olduğunu ilan etmiştir. Türkiye’de buna imza atmıştır. Şimdi biz Hamas sözcülüğüne çıkmış gibi gözüküyoruz. Bunun ciddi sonuçları olur. Aynı listede Hamas’ta PKK’da terör örgütü. Şimdi biri bize çıkıp PKK ile ilgili tavır alırsa ne diyeceğiz?n götürülmekte olduğu bir ortamda kendisi gösterince bunun bir ihmal, duyarsızlık, dikkatsizlikten ibaret bir olay olmayabileceği kuşkusunu taşıyor.
Geçtiğimiz haftanın önemli olaylarından biri de Kılıçdaroğlu'nun İstanbul adaylığıdır. Böyle bir ihtiyacın olduğu ortaya çıkmıştır.
Ekonomide durumun daha da ciddiyet kazandığı ortaya çıkmıştır. Maalesef Türkiye hala krizle mücadele programı ortaya koyabilmiş değildir.Bir an önce ciddi önlemlerin alınmasına ihtiyaç vardır. Gençlerin işsizliği konusunda önlemler alınmalıdır. İşsizlik fonunun kullanılmaya başlanmalıdır. İşçi çalıştıran kuruluşların stopajları dünya düzeyine bir an önce çekilmelidir. Türkiye'de yüzde 50 stopaj uygulaması vardır. İşsizliğin çıktığı bir dönemde böyle bir uygulama söz konusu olmamalıdır. Bu doğrultuda bir takım yasal girişimler yaptık. İşsizlik fonunun kullanımı ile ilgili olarak öneriler getirdik. Meclis gündeminde duruyor. IMF ile müzakereler gelecek yardımın üzerindeki pazarlıktan mı kaynaklanmaktadır? Ya da Türkiye'de yapılacak reformlarla ilgili midir? Bu belirsizlik Türkiye'deki ekonomik sorunların daha da ağırlaşmasına neden olacaktır.
Türkiye'nin Gazze'de izlediği politika hiçbir somut sonuç vermemiş, ama Türkiye'nin dış politikası ile ilgili tartışmalara yol açmıştır. Şimdi o zararı telafi etmek için hükümet belli bir çabanın içine girmiştir. Türk dış politikası ahlaki temellere dayanır. Bölgedeki çatışmaların bir an önce sonlandırılamsı için üzerimize düşen görevleri yerine getiririz.
Avrupa, Hamas'ı PKK'dan önce terörist örgüt listesine almıştır. Bizim de bu kararda imzamız vardır. Peki şimdi neden böyle bir çelişkiye düşüyoruz? Bunun bir alemi varmı?
ERGENEKON NEDİR KİM BİLİYOR?
Türk Metal Sendikası'nın başkanı Mustafa Özbek gözaltına alındı. Kıbrıs sorununa sahip çıkan televizyon kanalı arandı. Bir yazar kadrosu gözaltına alındı. Bu davaya birkez daha dikkati çekmek istiyorum. Özbek neden gözaltına alındı? Ergenekon'da bir kasa varmış. Acaba o kasa Mustafa Özbek midir? Hatırlarsanız bir Kuddusi Okkır olayı vardı. Göz göre göre hayatını kaybetmiştir. Cenazesini Edirne belediyesi kaldırmıştır. Daha sonra Sinan Aygün'ü Ergenekon'un finansörü iddiası gündeme gelmişti. Bir iş adamından finansör bulamadılar. Anlaşılan şimdi de bir işçiden finansör bulacaklar. Özbek'in finansör olup olmadığını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Acı bir süreç içindeyiz. İnsanlar tutuklanıyor. Daha sonra tahliye ediliyor. Tutuklanıp da tahliye olanlarla ilgili bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Kamu oyunun gözü önünde olan bir insan gözaltına alınırken suçluluk emarelerinin bulunması ihtiyacı gerekmez mi? Elinizde delliller olmadan sabah birinin kapısını çalma hakkını nasıl bulursunuz? Eve giderken elinizde delil yok, oradan delil elde etme umuduyla eve gidiyorsunuz. Önce sanık, sanıktan delil arayışı olmaz. Sanıktan delile değil, delilden sanığa gidilir. Siz sanığı biliyorsunuz, size birileri söylemiş. Onu alın diye.
Ergenekon soruşturması soruşturmayı yürütülenlerce ihlal ediliyor. Genelkurmay feryad ediyor, Adalet Bakanı ihlal olduğunu söylüyor. Herkes ihlalden şikayet ediyor ama hesap soran varmı?
Davaya Ergenekon ismi konulmuş. Kim bunu ne hakla koyuyor? Genelkurmay'a soruluyor, Emniyet Genel Müdürlüğüne soruluyor. Kimse bilmiyor. MGK Genel Sekreterliği yapmış Kılınç Paşa'ya soruluyor, Eski Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu yok diyor. Kim biliyor bu davayı? İddianame yok ortada. Bu ne biçim hukuk? Ben bunun altında ne var diye bulmaya çalışıyorum.
Darbe ihtimaline karşı bir soruşturma, yargılama yapılıyor denildi. Eğer darbeyi sorgulayacaksan durum çok açık. Git onlardan hesap sor. Sormazsan namertsin! Darbe ise gereğini yap. Kİm o darbenin içinde. Korkma cesur ol. Gereğini yap. Üzerine yürü. 'Darbe derim' devam ederim. Yok öyle şey!
Temizeller operasyonları diyor Başbakan temizeller kim sen kimsin? İtalya'da temizeller operasyonları yapıldı ama orada milletvekillerinin dokunumlazlıkları kaldırıldı. Kaldır dokunulmazlıkları, yap temizeller opersyonunu. Gözaltına alınanlar arasında bir tane bile AKP'li yok.