
TMSF BAŞKANI, BARLAS VE ARDIÇ'IN TRANSFERİYLE İLGİLİ İLK KEZ KONUŞTU
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Leman grubu bünyesinde yayınlanan yeniHarman dergisinden Kutlu Esendemir'in sorularını yanıtladı.
Röportajda Barlas ve Ardıç’ın Sabah’a transferlerinden, TMSF'nin el koyduğu medya organlarındaki işleyişe kadar birçok önemli konuda açıklamalar yapan Ertürk, İsmail Nacar'ın geçtiğimiz günlerde kendisiyle ilgili ortaya attığı önemli bir iddiaya da yanıt verdi.
Bilindiği gibi Nacar yine yeniHarman'a verdiği mülakatta, Ertürk'ün gençlik yıllarında komando kamplarında imamlık yaptığını iddia etmişti.
İşte röportajdan öne çıkan bölümler:
"Barlas'ın 950 milyar, Ardıç'ın 500 milyar transfer parası aldığı söyleniyor. Bu parayı TMSF mi ödüyor, yoksa Çalık mı ödüyor? Bu transfer görüşmelerini kim yürütüyor?
Parayı ne TMSF, ne Çalık ödüyor, bu parayı o şirket ödüyor. Şu anda yürüyen bir şirket var. O şirketin yönetim kurulunu siz atamıyor musunuz? Tabii, o şirketi bizim atadığımız yönetim kurulu yönetiyor. Şirketin bir bütçesi var, bir geliri, gideri var. O geliri biz nasıl ki Çalık'a vermiyoruz ya da TMSF'ye gelmiyor ise, gideri de Çalık veya TMSF tarafından karşılanmıyor. Mesela Mehmet Barlas'a ödediğiniz 950 milyar transfer parası nasıl karşılanıyor? O rakamlar spekülasyon. Tabii ki rutin bir ticari pratiği var bu işlerin. Türkiye'de ilk defa bir yazar bir yerden bir yere gitmiyor. Alışılmış belli bir piyasası var bu işlerin. Belli alışkanlıklar, belli gelenekler oluşmuş. Bunlar onun dışında şeyler değil ama o rakamlar tevatür. Bu transfer adı altında geçen şeyler, aslında bu gelen kişilerin alacağı maaş üzerinden ödenen bir peşin para aslında. Yani bir yıllık alıyorsa, bir yıllık maaşının bir kısmını peşin veriyoruz. Sonraki maaşlarından mahsup edilmek üzere veriliyor bunlar. Bunlar zaten dediğim gibi medya piyasasında herkesin bildiği, herkesin kabul ettiği geleneklerdir. Bunlara göre oluşmuştur." 'İmamlık iddiası bir espridir' "yeniHarman’da yer alan İsmail Nacar’ın, sizin gençlik yıllarınızda komamdo kamplarında imamlık yaptığınızı iddiası doğru mudur? İsmail Nacar’la tanışırız, lise çağlarından beri. Onunla ilgili daha fazla bir şey söylemeyeceğim. O bahsedilen olaylar; 1968-1969 falandır. Benim lise bir veya lise ikiye gittiğim yıllar olabilir o tarihte... İmamlık vesaire; onları espri olarak alıyorum. O yaştaki bir çocuğun imamlık yaptığı düşünülüyorsa, önce onun arkasında duran cemaate acımak lazım. O bir espridir, ben öyle algılıyorum. Çünkü ciddiyeti yoktur onların. Onun ötesinde benim entelektüel kimliğimi bilenler biliyor."
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:07