KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''ülke olarak biz nasıl kalıplaşmış bazı düşüncelerden kendimizi kurtarmak zorunda isek, IMF de Türkiye yaklaşımında, özellikle Güneydoğu Asya'yı dikkate alarak bazı kalıpları kırmalı'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, Odalar Birliği'nde düzenlenen ''Ekonomik krizden çıkışta IMF politikalarının değerlendirilmesi'' panelinin açılışında yaptığı konuşmada, ekonomideki gelişmelere ilişkin düşüncelerini dile getirdi.
Uygulanan programdaki büyüme ve enflasyon hedeflerinin birbirleriyle çelişkili hedefler olmadığını, ikisinden birisinin diğeri uğruna tercihinin gerekmediğini belirten Hisarcıklıoğlu, ''sürdürülebilir büyüme için, enflasyonla mücadeleye devam edilmelidir'' dedi.
Enflasyonla mücadelenin aslında, kamunun yarattığı açıklarla mücadele etmek anlamına geldiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, ''bu sebeple, Odalar ve Borsalar Birliği olarak, enflasyonla mücadeleden vazgeçilmesini kesinlikle istemiyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'de yaşanan krizlerin ortak özelliğinin, büyümelerin, reel olarak karşılığı olmadan yaratılan paralarla gerçekleşmesinden kaynaklandığını ve son yaşanılan ekonomik krizde de benzer bir süreç görüldüğünü vurgulayan Hisarcıklıoğlu, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ortaya çıkan duruma ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Hisarcıklıoğlu, kriz sonrasında yeni bir iktisadi düzenin oluştuğunu, ancak bu düzenin temellerinin sağlıksız olduğunu belirtirken, ''temel taşlardan biri oynadığında, pembe tablo bir anda kan kırmızısı oldu. Rüyadan sarsılarak uyandık'' dedi.
"Suni rahatlama ya da büyüme istemiyoruz"
İnançlarının, yüzde 3'lük büyümenin ve hedef enflasyonun, mali disiplin bozulmadan tutturulabileceği yönünde olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, büyümeye yaptıkları vurgunun bazen eski alışkanlıklara dönme şeklinde algılandığından yakınırken, ''burada bir daha açıkça söylemek istiyorum. Kamu açıkları sonucunda yüksek bedel ödeyeceğimiz, bir suni rahatlama ya da büyüme istemiyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'nin geri dönüşü çok ağır olacak bir değişim ve dönüşüm süreci içine girdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, yapısal reform süreci içinde direnç gösteren kesimlerin başarılı olmasını engellemek için güçlerini birleştirerek mücadele etmeleri gerektiğini vurguladı.
"IMF bazı kalıpları kırmalı"
Mali disiplin bozulmadan ve finans sektörünün şeffaflığına gölge düşürmeden kredi akışkanlığını sağlayacak bazı kolaylıklar bulunduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ülke olarak biz nasıl kalıplaşmış bazı düşüncelerden kendimizi kurtarmak zorunda isek, IMF de Türkiye yaklaşımında, özellikle Güneydoğu Asya'yı dikkate alarak bazı kalıpları kırmalıdır. Bu kadar uzun süren bir kriz döneminden sonra, normal politikaları aşan cesur adımlar atmaktan korkmamalıyız. Reel sektörün üretimini artırması ve ürününü pazarlayabilmesi için, belirli koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullardan önemli bir tanesi sağlıklı finansman ortamıdır.'' Türkiye'de yaşanan kriz tarzında yeni bir krizin yaşanmaması için, enflasyonu körükleyecek politikalardan kaçınılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, artık alışılmış düşünce yapısının kırılma vaktinin geldiğini, zihniyet devrimi yapmadan sürdürülebilir kalkınmanın Türkiye için bir hayaldan öte olamayacağını kaydetti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:26
