
TÜRKİYE GÜNDE 460 TON DÖNER YİYOR
Hesaplamalara göre Türkiye’de günde 460 ton döner tüketiliyor. Et pazarında olduğu gibi dönerde de kayıtdışılığın yoğun olduğunu belirten uzmanlar et üreticilerinin kapasite fazlasını döner üretimine kaydırmaya başladığını söylüyor.
TÜRKİYE’nin geleneksel lezzeti döner, en fazla tüketilen gıdaların başında geliyor. Döner üretiminin iddialı firmalarından Topçuoğlu Gıda Sanayi ve Ticaret’in Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şevki Topçu, Türkiye’de yıllık kişi başına düşen kırmızı et tüketiminin 6 kilogram olduğunu belirterek, ‘Bir başka deyişle, 70 milyon nüfuslu Türkiye yılda 420 bin ton kırmızı et yiyor’ dedi. Bu rakamın 5’te 1’inin (84 bin ton) döner olduğunun tahmin edildiğini söyleyen Topçu, ‘Bu da her gün yaklaşık 230 ton döner tüketildiği anlamına geliyor. Buna kayıtdışı üretim de eklendiğinde Türkiye’de her gün yaklaşık 460 ton döner tüketildiği ortaya çıkıyor’ diye konuştu.
ADI VAR TANIMI YOK:
Topçu, döner üreticilerinin karşılaştığı en önemli sorunun dönerin hukuki düzenlemelerde herhangi bir tanımının olmaması olduğunu söyledi. Topçu, ‘Türkiye’de dönerin adı var, tanımı yok. Bu nedenle, hijyen sorunları ve vergi sorunu ortaya çıkıyor’ dedi. Dönerin bir endüstri ürünü sayılması gerektiğini dile getiren Topçu, döner imal edilen yerlerin imal şartlarının ‘askeri şartlar’ gibi olması gerektiğini belirtti. Topçu, ancak bu şekilde hijyen şartlarının hakkıyla yerine getirilebileceğini söyledi.
KAPASİTE FAZLASI:
Türkiye’de dondurulmuş hazır blok döner üretimi izni almış tesislerin sayısının 15 civarında olduğunu dile getiren Topçu, dönercilik sektörüne yönelenlerin sayısının giderek arttığına dikkat çekti. Topçu, ‘Çünkü Türkiye’de et tesisleri anlamında bir kapasite fazlası var. Zaman içinde bu kapasite fazlası dönere doğru yönlenecek’ şeklinde konuştu.
KOLUMUZU BÜKÜYOR:
Topçu, döner ihracatı yapmadıklarını kaydederek, ihracatın her zaman ‘gönüllerinde yatan aslan’ olduğunu ifade etti. Et fiyatlarının diğer ülkelere göre çok daha yüksek olması nedeniyle ihracat yapma şanslarının olmadığını belirten Topçu, şöyle konuştu: ‘Bu koşullar, olası ihracat kolumuzu büküyor. Geleneksel tadımız döneri ihraç edebilmemiz gerekir, çünkü dünya pazarlarına entegre olamayan bir sektör var olamaz.’
Sucuğun bayrağını Kayseri’den Afyon’a getirdik
1980’DE serbest muhasebeciliği bırakarak gıda sektörüne adım attığını söyleyen Ali Şevki Topçu, şöyle devam etti:
‘O zamanlar Afyon’da hayvancılık çok yaygındı, fakat denetimsiz ve dağınık bir üretim vardı. 1980 yılında Afyon’un ilk özel et kombinasını kurduk ve denetim konusunda Sağlık Bakanlığı’na defalarca başvurduk. Bu ilgimiz nedeniyle, kırmızı et kesim yerlerinin çalışma şartlarını düzenleyen bir yasa çıkarıldı. 1981’de Topçuoğlu markasıyla sucuk imal etmeye başladık. O zamana kadar sucukçu da çok fazla yoktu. Zaman içerisinde Afyon sucuğu ünlenmeye başladı. Bugün Afyon’da 250’nin üzerinde sucukçu var. Yani, sucuğun bayrağını Kayseri’den Afyon’a getirdik.’
2 milyon dolar yatırdık günde 10 ton üretiyoruz
ALİ Şevki Topçu, bugün ‘Bolldöner’ markalı dondurulmuş hazır blok döner ve ‘Topçuoğlu’ markalı sucuk üretiklerini belirterek, üretim tesislerine toplam 2 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını anlattı. Topçu, üretim tesislerinin 8 bin metrekare açık, 2 bin metrekare kapalı alandan oluştuğunu kaydederek, günde 6 ton döner, 2 ton dondurulmuş paketlenmiş et ve 2 ton sucuk üretme kapasitesine sahip olduklarını belirtti.
İstanbul’da 4 bin büfe var, hijyene dikkat edilmiyor
İSTANBUL’DA yaklaşık 4 bin döner büfesi olduğunun tahmin edildiğini kaydeden Ali Şevki Topçu, şöyle konuştu: ‘Bunlar sadece büfe sayısı, sokak başlarında satılan dönerleri saymıyorum. Dolayısıyla en önemli sorun hijyen olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada, üreticiler için de en büyük sorun KDV haline geliyor, çünkü etin KDV’si yüzde 1, ama etin içine herhangi bir katkı maddesi koyduğunuz zaman KDV yüzde 18’e çıkıyor. Aradaki fark çok büyük, bu yüzden büfeler sağlıksız ürünleri alabiliyor ve haksız rekabet doğuyor.’