Ekonomi
  • 12.11.2005 12:29

TÜRKİYE İŞ BANKASI GENEL MÜDÜRÜ ÖZİNCE''DEN MORTGAGE DEĞERLENDİRMESİ...

ŞEYDA BURCU İKİZ İZMİR (İHA) - Kariyer ve Yönetim Kulübü tarafından düzenlenen proje yarışmasının finaline katılan Türkiye İş Bankası Genel Müdürü ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Mortgage sisteminin duyulmasıyla birlikte banka faizlerinin düşmesi, bununla birlikte ev fiyatlarının yükselmesi konusunda görüşlerini dile getiren Özince, ''''Özellikle bankacılık sektörü olarak, bir an önce ipotekli konut finansmanı ile ilgili yasanın çıkmasını ve bunun da Türkiye''nin ihtiyaçlarını cevaplandıracak şekilde çıkmasını elimizden geldiğince etkilemeye çalışıyoruz. Ülke olarak buna çok ihtiyacımız var. Ülkemizde kaliteli standarttaki konuta çok büyük ihtiyacımız var. Bir an önce bu konuda harcadığımız çok kıymetli tasarruflarımızı doğru ve düzgün standartta konuta yönlendirmeliyiz'''' diye konuştu. HER BİREY BORÇLA DOĞUYOR Gayrimenkul sektörünün imar ve iskanı olmayan kayıt dışı servetin de çok yoğunlaştığı bir alan olduğunu kaydeden Özince, ''''Gayrimenkul sistemi imar ve iskanı olmayan, kayıt dışı servetin de çok yoğunlaştığı bir alan. Bu ipotekli konut finansmanı ve bankacılık üzerinden konunun tescil olması aynen kredi kartlarında harcamaların kayıt içine gelmesi birçok yönden daha değerli, elle tutulabilir, yönetilebilir bir hale gelecek. Her bir bireyimiz borçla doğuyor. Ne yazık ki devlete ait çok büyük arazi stokları da şu ya da bu şekilde işgal edilmiş vaziyette ya da devletin çok ciddi arazi stokları var. Bunlar bir şekilde arsa stoğu olarak sunulursa hem vatandaşlarımız daha uygun maliyetler ile konut edinme imkanı bulacaklar, spekülatif arsa ve konut fiyatı yükselmesi bir nebze önlenmiş olacak; hem de daha planlı şehirleşme ve her şeyden önemlisi de kamu borçlarının ciddi bir kaynak ile azaltılması imkanı ortaya çıkacak. Ekonomist Fernando De Soto''nun da belirttiği gibi, gayrimenkulu menkulleştirebilirsek, sermaye ve para piyasalarında hisse senedi ve tahvil olarak tekrar çevirebilirsek, ekonomiye çok ciddi servet birikimi sağlar. Gelişmiş ülkeler bunu yapmış. Bir an önce sağlıklı olarak bunu ülkemizde oturtmak gerekir'''' dedi. 2005 DEĞERLENDİRMESİ Bankacılık sektöründe 2005 yılı değerlendirmesini de yapan Özince, 2005''in her yönüyle Türkiye açısından iyi bir yıl olduğunu belirterek, ''''Burada en büyük başarı enflasyonun beklentilerin ötesinde kontrol altına alınmasıdır. Ümidimiz daha da kuvvetlendi. Türkiye artık, özellikle genç neslin görmediği düşük enflasyon dönemini yaşamaktadır. İnşallah bundan sonra yüksek enflasyon ortamını hatırlayanlar azalacaktır. Şu anda görülüyor ki, Türkiye bir kaç yıl içinde AB''nin ekonomik kriterlerini karşılayabilecek. Bunlar enflasyon, kamu borçları ve bütçe ile ilgili parametreler. Ülkemize yabancı yatırımcı geliyor diye değerlendiriyoruz. Aslında ülkemizde portföy ve yatırım sermayeleri artıyor. Bunun yerlisi de artıyor. Dolayısıyla ülkenin yarınına inananların özellikle bunu paralarını da koyarak yapmakta olduğunu görüyoruz.Özellikle döviz kuruyla ilgili realite nedeniyle ihraç gücümüzde zayıflama var. Mutlaka Türk ekonomisini üreten, ürettiğini satan ve ülkesine katma değer yaratabilen bir ekonomi olarak işletmeye ihtiyacımız var. Daha yapılacak işlerimiz var. Ülkemizin rekabet gücünü artırmalıyız. Öncelikle, rekabet gücümüzün daha yüksek olacağı alanları teşvik etmeliyiz. Türk bankacılık sektörü bütünüyle hazırdır, bankacılık açısından hiçbir noksanımız yoktur. Noksan varsa başka alanlarda vardır'''' şeklinde konuştu. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:40

İLGİLİ HABERLER