VATAN''ın ortaya çıkardığı son iki aylık izleme sayesinde MİT''in, özellikle PKK''ya yönelik çok önemli operasyonlar gerçekleştirdiği ve bu mahkeme kararıyla yapılan yasal izlemeler sayesinde Güneydoğu''da çok sayıda canlı bombanın yakalanmasının ve bazı önemli suikastlerin önüne geçtiği belirtiliyor. Aynı izlemenin DHKP-C ile Hizbullah terör örgütleri için de gerçekleştirildiği kaydediliyor. MÎT''in, dün yürürlüğe giren yasada ''''dinleneme yapmasının yasaklanması'''' nedeniyle son üç ay içinde ''''dinlemeyle takip'''' çalışmasına büyük ağırlık verdiği de öğrenildi.
C-4 patlayıcılar ele geçti
MİT''e yakın bir üst düzey yetkili VATAN''da çıkan haberle ilgili olarak şunları söyledi: ''''MİT kanunlara uygun davranarak bu çalışmayı gerçekleştirmiştir. Her türlü yasal girişim yapılmış ve bunun karşılığında alınan izinle bazı telefon numaraları takibe alınarak terörist faaliyetler izlenmiştir. Bu izleme yer belirleme şeklinde olmuştur. Bu sayede de çok önemli terörist girişimler engellenmiştir. Canlı bomba kadının yakalanması, yurda sokulurken yakalanan C-4 patlayıcılar kamuoyu tarafından bilinen bazılarıdır.'''' Dün yürürlüğe giren yeni yasa ile MİT''in elinin kolunun bağlandığını belirten yetkili, şöyle devam etti: ''''Şimdi MİT''in müşterileri sayılanlar elleri-kolları serbest ortalık yerde dolaşacaklar. Artık MİT''in, polisin ve Jandarma''nın dinleme yapamayacağını biliyorlar. Bu devletin güvenliği açısından çok kötü bir durum. Bu kötü gelişmeyi aylar öncesinden gören MİT, yasal değişiklik için hazırlık yaptı. Hazırlanan yasa tasarısı Adalet Bakanlığı tarafından da incelendi ve gerekli düzenlemelerden sonra Başbakanlığa sunuldu. Tasarı şu anda sayın Başbakan''da. MİT''in böyle bir tasarı hazırladığını duyan polis de tasarının hemen hemen aynısını hazırlayıp kendi tasarıları olarak sundu. Arkalarından da Jandarma geldi. Devlet güvenliği için bu tasarı çok önemli. MİT gibi gizli servislerin asli görevleri içinde dinleme yapmaları son derece doğaldır. Günümüzün en önemli teşkilatları bunu yasal olarak yapmaktadırlar. Ve bu teşkilatların kendi kanunlarında da bu yönde maddeler bulunmaktadır. MİT''in bu tür dinlemeler konusunda yasal izni mutlaka olmalıdır.'''' AB normlarına uyum gerekçesiyle TCK''de değişiklik yapıldığına dikkat çeken yetkili, şu ifadeleri kullandı:
Avrupa''da benzer uygulama var
''''MİT''in telefonla takip çalışmalarını (AB istemiyor, AB uyum yasalarına göre bu değişiklikleri yapıyoruz) diyerek yasa değişikliğiyle engellediler. Oysa MİT ile ortak çalışmalar yapan bir çok AB ülkesinin üst düzey yetkilisi Türkiye''ye yaptıkları ziyerette bir çok AB ülkesinin gizli servislerinin benzeri dinlemeleri teşkilatlarıyla ilgili yasalara dayanarak yaptıklarını söylediler. İngiltere, Hollanda, Almanya buna çok güzel örnektir.''''
Sadece MİT değil Polis de izlemiş
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, MİT''in, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi kararına dayanarak 8 Nisan-30 Mayıs tarihleri arasında Türkiye''deki bütün telefon görüşmelerine ait kayıtlarını edinmesine ilişkin kararı VATAN''a değerlendirdi. Uzun, ''''Bu kararlar 10 senedir alınıyor. Biz de alıyoruz, MİT de alıyor'''' dedi. ''''Mevzuatta detay bilgilerin istihbarat örgütlerine verilmesine olanak sağlayan bir hüküm var mı?'''' sorusuna ''''Bunu hakime sorun. Benim o konuda bir değerlendirme ve yorum yapmam doğru olmaz'''' yanıtını veren Uzun şunları söyledi: Gazetenizde yazdığınız karar sayesinde, Diyarbakır''da üzerinde 1 kilo 400 gram patlayıcı malzemeyle Emniyet''e intihar eylemi yapmaya giden bir PKK''lı kadın terörist yakalandı. Daha önce de Umut operasyonunda, Hizbullah operasyonlarında faillerin yakalanması hep detay kayıtların incelenmesi ile mümkün olmuştur. ''''
İzleme talebini Ankara reddetti, Diyarbakır verdi
VATAN, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi''nin, MİT''e bütün sabit telefonları, Turkcell, Telsim, Avea hatlı tüm cep telefonlarını, bütün e-mail yazışmalarını, faks ve SMS mesajlarım, iki ay boyunca izleme yetkisi veren kararla ilgili yeni bilgilere ulaştı. Edinilen bilgiye göre, MİT gecen Mart ayı sonunda detay kayıtlarının kendisine verilmesini terör ve çete suçlarına bakmakla yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi''nden talep etti. MİT, bu talebini prosedür gereği DGM''ler kapatıldıktan sonra terör ve çete suçlarına bakmakla yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesi nezdindeki Başsavcı Vekilliği''ne iletti. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hamza Keleş, talep yazısı üzerine MİT''e, talebin somut bir suç örgütü ile ilgili olmadığını, telefon kayıtlarının ancak suç işlediği yönünde ciddi şüphe olan kişiler bakımından verileceğini belirten yazı yazdı. Keleş, bu yazıya rağmen, MİT''in talebi konusunda kararı mahkemenin vermesi için konuyu 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği''ne iletti. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği de talebi ''''yasal unsurları taşımadığı'''' gerekçesiyle reddetti.
MİT, bunun üzerine Diyarbakır Bölge Başkanlığı aracılığıyla Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi''ne başvurdu. MİT, 6 Mayıs tarihli başvurusunda 8 Nisan-30 Mayıs arasındaki detay kayıtlarını talep ederek, Ankara''nın ret kararıyla ortaya çıkan boşluğu da doldurdu. Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesi hakimi Sami Tetik, MİT''in başvuru yaptığı gün verdiği kararla, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi''nin reddettiği talebin kabulüne karar verdi. Böylece MİT, 8 Nisan-30 Mayıs tarihleri arasındaki tüm telefon görüşmelerinin detay bilgisine ulaşmış oldu.
MİT''in ''izleme'' uygulamasına hukukçular ve siyasetçiler sert tepki gösterdi
Bunun adı hukuk ihlali
Turgut Kazan (İstanbul Barosu eski Başkanı): Mahkeme öyle bir karar vermiştir ki bu karar dinlemeye olanak sağlayan bir karardır. Dinleme için yarın bir tartışma çıktığında ''''mahkemeden karar aldık'''' dedirtebilecek bir karardır. Böyle bir karar açıkça bir hukuk ihlalini taşıyor. Sizin dinleme, tespit veya kayıt konusunda bir karar verebilmeniz için belli kişilerin kuşkulu durumlarının ortaya çıkması yani A kişisi B kişisi Ayşeydi, Mehmetti, filanca kişiydi, bunlar için bu kararı verebilir ve verirken de gerçekten onların kuşkulu durumda olduğunu önünüze sürülen verilerden görmeniz gerekir.
Ancak kapalı rejimlerde olur
Özdemir Özok (Türkiye Barolar Birliği Başkanı): Şeffaf ve saydam bir Türkiye diyoruz ya; ancak bu kadar olur. Bir mahkeme kararı olması nedeniyle eleştirilmez değildir. Bu mahkeme kararı hem Anayasa, hem yasalar hem de uluslararası sözleşmelerle hüküm altına alınan özel yaşamın gizliliği ilkesine tamamen aykırıdır. 4422 sayılı yasanın bu kadar genişletilmesi mümkün değildir. Türkiye''de yargı kararları hukuk dışı sonuç doğurabiliyor. Böylesine bir karar ancak kapalı rejimlerde uygulanabilir.
(VATAN)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:15