
ÜNİVERSİTELERDE BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Rektörler, “ortak hareket etmek” için bir araya gelmeye hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Gül’ün, anayasa değişikliğini onaylamasının ardından toplanacak rektörler, uygulama konusunda hukukçulara danışacak. Cumhurbaşkanı Gül tarafından atanan rektörler konuya mesafeli yaklaşarak, “Şimdilik bir değerlendirme yapmayacağız” dedi. Rektörlerin görüşleri şöyle:
SORUŞTURMA AÇABİLİRLER
YÖK 17 OLMAZSA OLMAZ
TÜRBANA İZİN ÇIKMADI Kİ
Onlar da bizim çocuklarımız
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak: Bizim kimsenin başına ne örteceği gibi bir işle ilgimiz yok. Hiç kimseye ‘Senin başın kapalı, sen ne arıyorsun burada’ diye sormadım. Böyle bir şey olur mu? Onlar da bizim çocuklarımız. Parlamentodan da çıktı. Hayırlı uğurlu olsun. Hiç kimse hukukun üstünde değil. Demokratik hukuk devleti neyi gerektiriyorsa, biz onu yaparız. Öğretim üyeleri oturdukları koltukları ideolojileri için kullanamaz.
Yargınının içtihatları simgeyi yasaklar
Eski YÖK Başkanı Anayasa Hukuku Profesörü Erdoğan Teziç: Anayasa Mahkemesi içtihatları halen geçerlidir. İçtihatlarda simge olan bir şey yasaklanmıştır. Son değişiklikle getirilen durumun belirginliği yok. Ek 17’nci madde düzenlenirse Anayasa’ya aykırı olur.
DÜNYA KONUŞUYOR
The Washington post
TBMM İslam’ı kabul etti
AKP zafer kazandı. TBMM, Müslüman dünyasının en kararlı laik cumhuriyetinde muhafazakâr İslam’ın yükselen etkisini kabul ederek türban yasağını kaldırdı. Kritik bir biçimde Türk ordusu, oylamadan sonra sonuca reaksiyon göstermedi.
Laiklerle son kavga
Türk parlamentosu laiklerle son bir kavga için sahne hazırladı. Birçok laik Türk, AKP’nin Türkiye’ye kendi muhafazakâr değerlerini empoze edeceği kaygısını taşıyor. Dindar Türkler artık elitin bir parçası. Kamu alanının nasıl paylaşılacağı konusu ortaya çıktı.
Ordu sessiz kaldı
Cumhurbaşkanı Gül’ün değişiklikleri hemen onaylaması bekleniyor. Parlamentoda azınlıktaki laik kesim, sokaklarda yoğun bir biçimde harekete geçti. Kemalistler ile AKP arasındaki bu yeni tartışmada ordu sessiz kaldı.
Meclis’te hayati oturum
Türk milletvekilleri, hayati bir oturumda üniversitede İslami başörtüsünün yasallaşmasına yönelik kilit anayasa değişikliklerini onayladı. Bu sırada on binlerce insan Ankara’da gösteri yaptı.
Türban ülkeyi bölüyor
Türkiye’de türban konusu her iki tarafta güçlü tepkilere, çok büyük bir ayrışmaya yol açıyor. Devletin katı laik olduğu Türkiye’de protestolar bekleniyor.
Vekiller laiklere meydan okudu
Milletvekilleri, laiklerin protestolarına meydan okudu. Oylama, üniversitelere, yargıya ve ordunun liderliğine hakim olan laik kesim ile son yıllarda daha büyük bir siyasi güç kazanan daha dindar Türkler arasında çatışmaya yol açtı.
Erdoğan’ın balans ayarı
AMERİKAN Newsweek dergisi, türban sorununu değerlendirdiği haberinde Başbakan Erdoğan için “Erdoğan şimdi çok büyük bir balans ayarı ile karşı karşıya. AB reformlarını mı, yoksa parti tabanının istediği reformları mı yapacak” diye yazdı.
Newsweek, “Gerçek Türk Mümini” başlıklı uzun haberinde Başbakan Erdoğan’ın AB reformları konusunda takındığı tavrı ve türban sorununu değerlendirdi. Erdoğan’ın iktidara AB üyeliğini taahhüt ederek geldiğini, bu yönde önemli adımlar attığını belirten dergi, AB liderlerinin olumsuz tavrının Erdoğan’ı caydırmadığına vurgu yaptı.
YENİ ANAYASA AB İÇİN
AKP’nin şimdiye kadar en büyük ve en cesur reform paketini açıkladığını belirten dergi, partinin seçimlerdeki ses getiren zaferinden cesaret alarak ülkenin siyasi sistemini tamamen reform edecek bir çaba başlattığını kaydetti. Bu çabanın merkezinde anayasanın bulunduğuna işaret eden dergi, bu hamlede Erdoğan’ın Türkiye’nin AB üyeliğine olan inancının oynadığı role vurgu yaptı.
KRİZLE ‘SİYASETEN’ UYANDI
Erdoğan’ın kariyerinin büyük bölümünde Türk İslamcılarının, Batılı değerler konusundaki kuşkularını paylaştığını yazan dergi, Erdoğan’ın “siyasi İslam’ın Türk devleti gibi modernleştirilmeye ihtiyacı olduğunu anladığını” ve bu ‘siyasi uyanışa’ 2001 ekonomik krizinin etki ettiğini öne sürdü.
ÜAK Başkanı Mustafa Akaydın’ın görüşlerine de yer veren Newsweek, “Erdoğan, Türkiye’yi demokratikleştirmekten çok İslamlaştırmakla ilgileniyor” sözlerine dikkat çekti.
Akademisyenler üçe bölündü!
TÜRBANA serbestlik tanınmasını isteyen akademisyenler ve türbana karşı olanlardan sonra, “hem özgürlük hem laiklik” diyen akademisyenler de imza kampanyası başlattı. “Dayatmaları reddediyoruz: Özgürlüklerimizden de laiklikten de taviz vermeyeceğiz” metnine aralarında Prof. Dr. Mithat Sancar, Prof. Dr. Semih Bilgen, Prof. Dr. Şafak Alpay, Doç. Dr. Mesut Yeğen, Doç. Dr. Ferhat Kentel ve Doç. Dr. Halil Berktay’ın bulunduğu 248 akademisyen imza attı.
DEMOKRASİ SAMİMİYET İSTER
İmza metninde şöyle denildi: “Kılık kıyafet özgürlüğünü sağlayacak düzenleme, toplumun farklı kesimlerinin özgürlük taleplerini kapsayan bir genel demokratikleşme programı içinde ele alınmalıdır. Din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması, akademik özgürlüklerin güvence altına alınması, toplumun ezilen-yoksul kesimlerinin eşit ve nitelikli eğitim hakkını kullanmalarının sağlanması da bunun içindedir. Demokrasi samimiyet ve cesaret ister.”
(AKŞAM)