KAYNAK : Haber Vitrini
Motorola ve Nokia'nın, 2.5 milyar dolara ulaşan borcunu ödemediği ididasıyla Telsim hakkında ABD'de açtıkları dolandırıcılık davası ilgi çekmeye devam ediyor.
Financial Times gazetesi, Motorola ve Nokia'nın neden bu kadar tartışmalı bir grupla iş yapmaya yöneldikleri sorusuna yanıt arandığını belirtirken Uzanlar'ın New York ve Londra'daki bir düzineye yakın evi kaydedebileceğini öne sürdü.
İngiliz gazetesi, Telsim davasına ilişkin haber yorumunda New York'ta Telsim'e karşı dava açan Motorola ve Nokia'nın Uzanlar'ın rutin olarak gerçekleri çarpırtıklarını, kontrollerindeki şirkeleri azınlık hissedarlara zarar vererek boşaltıklarını, para aklama ve suç olan diğer bazı uygulamaları gerçekleştirdikleri iddiasında bulunduklarına dikkat çekti.
Gazete şöyle dedi:
"Bazı gözlemcileri düşündüren konuyu, Motorola ve Nokia'nın bu kadar tartışmalı bir grupla neden iş yaptıkları ve bu büyüklükte bir borç birikmesine neden izin verdikleri oluşturuyor." Uzanların, son yıllarda Polonyalı bir savcının Nowa Huta çimento tesisine ilişkin olarak açtığı soruşturmadan SPK'nın Uzanların kontrolündeki iki elektrik şirketindeki usulsüzlüklerine karşı verdiği mücadeleye kadar birçok soruna karıştıklarına dikkat çekildi. Financial Times, tüm bunlara karşın, Türkiye'nin büyüyen cep telefon piyasasına girmeyi önemli bir hedef olarak gören Motorola'nın, ilk başta Telsim ile bir sorun yaşamadığını, sorunların çok daha sonra ortaya çıktığını kaydetti.
Nokia'nın da Telsim ile ilk aşamada zorlukların çıkabileceği yolunda herhangi bir işaret bulunmadığını belirttiğine dikkat çeken Gazete, "Ancak Motorola ve Nokia'nın 117 sayfalık şikayeti, verdikleri finansmanın önemli bir bölümünün ilişkilerde sorunların çıkmaya başlamasından sonra sağlandığına işaret ediyor" dedi.
Financial Times, Uzanların borçlarını ödemek için Telsim'deki hisselerinin bir kısmını yabancı bir telekom şirketine satmaya isteksiz olduklarının işaretlerinin bulunmasına karşın Motorola'nın Eylül 2000'de Uzanlara 700 milyon dolarlık bir kredi daha sağladığına dikkat çekti.
Nokia'nın da Hakan Uzan'ın Almanya'nın Siemens şirketiyle işbirliğine girmekle tehdit etmesi üzerine Mayıs 2000'de kredisini 700 milyon dolar daha arttırdığını kaydeden Financial Times, İstanbul'daki Batılı bir bankacının "Motorola ve Nokia'nın şikayet etme hakları yok. Haklarındaki ((Uzanlar'ın) davalara bakanlar onlarla iş yapmatan kaçınırdı" sözlerine de yer verdi. SPK'nın 1995 yılından bu yana Kepez ve Çukurova ile ilgili olarak 58 suç duyurusu yaptığına dikkat çeken Gazete, bu konudaki iddialara da Motorola ve Nokia'nın şikayetinde de yer verildiğini hatırlattı.Yorumda, böylece iki davacınin Uzanlarla olan sorunun bir sözleşmenin ihlali gibi münferit bir olaydan ibaret olmadığını, süregelen bir davranış tarzı söz konusu olduğunu kanıtlamayı amaçladıklarını kaydetti.
Financial Times gazetesi, Hakan Uzan'ın yazılı ifadesinde Telsim'in borç erteleme önerilerini reddeden Motorola ve Nokia'nın ailesine yönelik sahte iddialarda bulunduklarını öne sürdüğünü belirtti.
Türkiye'de kendi işlerini geliştirmek amacıyla medya ve bankalar kullanan tek ailenin Uzanlar olmadığı ifade edilen gazetede de Star medya kuruluşlarının kişi ve kuruluşlara karşı yürüttüğü sansasyonel kampanyalar nedeniyle korku yarattığını öne sürdü.
Rumeli Grubu'nun Türkiye'deki yavaş yürüyen mahkemelerde kendi çıkarlarını savunmakta beceri gösterdiğini iddia eden Gazete, ancak New York'taki davanın kişisel serveti Forbes Dergisi tarafından 1.3 milyar dolar olarak tahmin edilen bir aile için daha ciddi bir tehdit oluşturduğu savunuldu.
Davanın aleyhinde sonuçlanması halinde Uzan ailesinin New York ve Londra'da ki üzerinde tedbir konulan bir düzineye yakın evi kaybedebileceğine dikkat çekti. Financial Times gazetesi, Bush Yönetiminin Türkiye'yi Motorola'nın parasını geri almasına yardımcısı olunmaması halinde yabancı sermayi çekme çabalarının olumsuz etkileneceği konusunda uyardığını da öne sürdü.
Bu arada, Çukurova'da azınlık hissedarı olarak zarar gören Mark Mobius adlı uluslararası yatırımcının "Motorola ve Nokia, Uzanları yola getiremezse hiç kimse getiremeyecek" görüşüne yer verdi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:15
