Asayiş
  • 19.5.2005 12:32

"VAJİNAMI DA JİLETLEDİLER!.."

Hürriyet, İnci Doğan’ı Antalya’da buldu, sorulara yanıt aradı:

Tek pencereli boya kokulu yer

Geçen salı Alanya’da arkadaşlarımla bara gidiyorduk. Canlı müzik dinlemekle ilgili tartışma çıkınca, arabadan indim. Çok içki içtim, internet kafeye gidip, İsviçre’deki arkadaşlarla sabah 4’e kadar chat yaptım. Sabah kalkınca tekrar aynı internet kafeye gittim. Hatta bu kez para almadılar. Şarap aldım, sonra 7-8 şişe bira içtim. Akşam 8 sıralarında sahilde sarhoş yürürken, arkamdan biri ağzımı kapattı. Gözümü açtığımda tek odalı, dükkan gibi bir yerde kanepe üzerinde yatıyordum. Tek penceresi vardı. Boya kokuyordu. Tahtadan mutfak tezgahı gibi bir şey vardı.

Hamit’e taşıdın bize de taşı

3 adam içi duman dolu bir şişeyi ortasından delmiş, bir şeyler içiyorlardı. Bağırmaya başlayınca, silah kabzasıyla kafama vurdular, bayıldım. Uyandığımda esrar içmeye zorladılar. ‘panik atak hastasıyım, esrar içersem ölürüm’ diye yalvardım. Şiveli, kötü Türkçe’yle konuşuyorlardı. Bana ‘Hamit’in paketini taşıdın, bizimkini de taşıyacaksın’ dediler. ‘Ne isterseniz yapacağım’ dedim ama vazgeçtiler. Hamit’le, Yenikapı’da tanışmıştım. Dubai’ye gitmiştik, orada öğrendim ki, Hamit’in 6 pasaportu var ve uyuşturucu ticareti yapıyor. Türk elçiliğinde kadın görevli, olayla ilgim olmadığını anlayınca beni Dubai’deki polislerin kurtardı.

Vajinamı bile jiletle kestiler

Sürekli bayılıyordum. Ayıldığımda özellikle yüzüm ve vajinam korkunç acıyordu. Yattığım yer kan içindeydi. Sadece yüzümü değil, vajinamı da jiletlediler. Ağlayınca, şişman olan eline bir kalem aldı. Sağ göğsümü çizmeye başladı. Diğerlerine, ‘bıçak getirin’ dedi. Ben korkudan bayıldım.

Çok incitici şeyler yaşadım

Ayıldığımda, anlatamayacağım şeyler yapıyorlardı. Bir kadın olarak çok incitici şeyler yaşadım. Kafamı leğene sokup çıkartıyorlardı. Cuma sabaha karşı yol kenarındaki bir bankette kendimi buldum. Üzerimde yırtılmış eteğim vardı. Külodumu da giydirmişlerdi. Yoldan geçen bir araba beni aldı ama iki kişiden biri ‘delilerle mi uğraşacağız’ deyince, beni indirdiler. Yolda yürürken bayılmışım, beni polisler bulup., hastaneye götürmüş. Rapor verdiler, dosyada var.

Hastayım ama hiç aptal değilim

Psikolojik rahatsızlıklarım var. Anne babamı aynı yıl kanserden kaybettim. Yanlarında olmadım diye kendimi sürekli suçlu hissettim. La Paix Hastanesi’nde 3 yıl tedavi gördüm. Yaşadıklarım karşısında çaresizim. Ben fiziğiyle sesiyle para kazanan biriyim. Ekmek yediğim vücudumu kepazeye çevirip, insanların bana bakarken iğrenmelerine sebep olmam. Bana bu halde kim iş verir? Böyle reklam yapılır mı? Bir kadın olarak yaşayabileceğim en kötü şeyleri yaşadım. Reklam diyenler, acı çekerken yanımda mıydı? Madem reklam yapacaktım, ertesi güne Mardin’e aldığım uçak bileti vardı. O bileti almazdım. Hadi bacaklarımın önünü kendim, arkasındaki kesikler nasıl o kadar düzgün olabilir?

Alanya’nın itibarı için hakkımı çiğnediler

POLİSE
değil ama savcıya her şeyi anlattım. Polis çok önyargılı davrandı. Emniyet, bizi Alanya’dan resmen kovdu. Yeteri kadar reklamınızı yaptınız, hemen burayı terk edin dediler. Alanya’nın itibarını kurtarmak için benim hakkımı çiğnediler. Namus meselesiydi, temizledik, diyorlar. Namus kurtarmak istiyorlarsa, bana bu yapanları bulsunlar.

Mecburen reklam diye konuştum

ALANYA
Cumhuriyet Başsavcısı Savcısı Ali Yeldan’ın İnci Doğan’la birlikte ‘adli mercileri iğfal’ suçundan tutuklanmasını istediği arkadaşı Ramazan Dumlu da, şunları söyledi: ‘İfade verirken polis bizi ne dinliyor ne konuşturuyordu. Yeterince reklamımızı yaptınız, hadi söyleyin artık, diyordu. Lanet olsun, ne olursa olsun yeter ki buradan kurtulalım diyerek reklam için yaptık ifadesini verdim, savcılıkta ise kesinlikle bunu reddettim, savcılık ifademe bakın göreceksiniz.’

HÜRRİYET

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:07

İLGİLİ HABERLER