KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Tayyip Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna hakkında Danıştay'ın soruşturma izni vermediği kararı yok sayarak, kararı veren Başkanı 'yetkisini aşmakla' suçladı. Başkan Coşkun da Kanadoğlu'nu 'haddini aşmakla' suçladı...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin çalışma tarzına yaptığı sert eleştiriden sonra Danıştay'ın memur suçlarına bakan 2. Dairesi'ni de topa tuttu.
Yargı tarihinde ilk kez karşılanan bir başvuru yöntemiyle Danıştay'ın vermiş olduğu bir kararı 'yok' saymasını isteyen Başsavcı Kanadoğlu, Tayyip Erdoğan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ali Müfit Gürtuna hakkında Büyükşehir Belediyesi'nin bazı birimlerindeki çeşitli usulsüzlüklerle ilgili yürütülen soruşturmada Danıştay 2. Dairesi'nin cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan verilen soruşturma iznini kaldıran kararının yeniden değerlendirilmesini istedi.
Kanadoğlu, Erdoğan ve Gürtuna'nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki çeşitli usulsüzlüklerle ilgili olarak Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), 'zimmet', 'devlet alım ve satımlarında çıkar sağlama', 'rüşvet' ve 'artırma ve eksiltmelere hile karıştırma' fiillerinden görevsizlik kararı vererek, dosya evrakını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
Başsavcı Kanadoğlu, Danıştay'ın bu suçlara yönelik 'Soruşturma iznini kaldırma' ve 'Ertelemeye' ilişkin kararlarının, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu'nun 'açık ve kesin' hükmü karşısında hukuki değer taşımadığını belirterek, bu suçların soruşturma iznine tabi olmadığını, genel hükümlere göre soruşturma yapılması gerektiğini belirtti.
İddianame gibi hazırlanan 'karar' başlıklı metinle birlikte soruşturma evraklarını kapsayan iki kararı Danıştay 2'nci Dairesi'ne, İstanbul, Üsküdar ve Eyüp cumhuriyet başsavcılıklarına gönderen. Kanadoğlu, aynı metni bilgi için İçişleri Bakanlığı'na da iletti. Başsavcı Kanadoğlu, Danıştay 2. Dairesi'nin Erdoğan ve Gürtuna hakkında 1994-2000 yıllarını kapsayan tarihlerde belediyenin çeşitli birimlerinde yapılan usulsüzlüklere verdiği 'Soruşturma yapılmasına gerek yoktur' kararını verdiği 11 Aralık 2001 tarihinde TCK'nın 313. maddesinde düzenlenen 'Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve teşekkülü yönetmek'e yönelik suçları soruşturma yetkisinin DGM'de olduğuna dikkat çekerek, 'Verilen karar hukuki sonuç doğurmayacağı için yok hükmündedir' şeklinde belirtti.
Karara 'sakat' dedi
Başsavcı Kanadoğlu, Danıştay 2. Dairesi'ni topa tuttuğu kararında şunları söyledi: '2. Daire, kaynağını Anayasa'dan ve yasadan almayan yetki kullandı. Yaptığı işlem hukuki değerden yoksundur ve yok hükmündedir. İzin işlemini usul olarak denetlemekle, isnadın derinlemesine soruşturulmasının gerekip gerekmediğini incelemekle görevli olan organın, yetkisini aşarak esas hakkında karar vermesi mutlak butlanla sakattır.'
Başsavcı Kanadoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yapılan usulsüzlüklere ilişkin olarak çok sayıda kişinin sanık olarak yargılandığına dikkat çektiği kararında, sanıklara atılı örgüt suçlamasına ilişkin olarak Büyükşehir Belediyesi üst görevlileri ile İGDAŞ A.Ş. yöneticileri hakkında Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'nca dava açıldığını hatırlatarak, 'Örgütün varlığı konusunda yeterli delillerin bulunduğunu' kaydetti.
Başsavcı Kanadoğlu'nun topa tuttuğu ve 'Yetkisini aşmakla' suçladığı kişinin Danıştay 2. Dairesi'nin Başkanı Sabri Coşkun olduğu öğrenildi. 5 Mart 2002 tarihinde yaş haddinden emekliye ayrılan Sabri Coşkun, Erdoğan ve Gürtuna kararlarının alındığı tarihte görev başındaydı ve kararda imzası bulunuyordu.
Sabri Coşkun'un emekli olmasının ardından Danıştay 2'nci Dairesi Başkanlığı'na, 5'inci Daire üyesi Mustafa Birden seçildi. Başsavcı'nın bu kararını, başka bir daireden gelen Birden'in nasıl değerlendireceği ise yargı camiasında merakla bekleniyor.
Suçlanan Başkan ne dedi?
Danıştay 2. Dairesi Başkanlığı'ndan emekli olan Sabri Coşkun, Başsavcı'nın sert kararını star'a değerlendirdi. Coşkun, Başsavcı'nın haddini aştığını belirterek, 'Başsavcı'nın böyle bir karar yazması değil, kararda yazdıkları yetkilerini aştığını gösteriyor. Başsavcı Danıştay'ın yetkilerini bilmeli. Sözleri hukuk ortamına yakışmıyor' dedi.
TCK 313. maddesinin DGM'lerin görev alanındayken dosyayı incelediklerini hatırlatan Coşkun, 'Beş yüksek yargıç suç tanımını yapmayacak da, bir savcı mı yapacak?' diDanıştay 2. Dairesi'nin başvuruyu reddedeceğinin altını çizen Coşkun şöyle devam etti: 'Ben her türlü hukuki cevabı vereceğim. Bizim kararımız kesindir. Verdiğimiz karar hiçbir zaman düzeltmeye tabi değildir. Hukuka uygundur. Biz, hukuk neyi gerektiriyorsa onu yaptık. Kişiye göre karar vermedik. Şu anda görevde değilim, görevde olsaydım gerekli cevabı verirdim.' STAR
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:52
