Gündem
  • 27.8.2004 01:10

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI OK, YAYDAN ÇIKTI

Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, MİT ve Çakıcı ile ilişkisi tartışılan Başkan Özkaya'ya seslendi: Gizli ilişkiler adalete güveni sarsar. Hakim etiğine dikkat etmedin. Adli yılın açılışını yapma! Yargı camiası Başkan'ı dışladı Nuri Ok, Eraslan Özkaya'nın kurduğu ilişkilerin, "kişisel ve münferit" olduğunu ifade ederek, Yargıtay'ın Alaattin Çakıcı ile ilgili kararına yansımadığını hatırlattı. Yargı camiasının iddialar karşısındaki tavrını da, "Tepki ve dışlama daha yoğun ve etkili hale gelmiştir" diye açıkladı.

 

'BENİ KORURLAR' DİYE DÜŞÜNME
TÜRKİYE'nin bir numaralı savcısı olan Ok, Eraslan Özkaya merkezli iddiaları, isim vermeden şöyle değerlendirdi: "Olaylar gösteriyor ki, hakim kimliği ve etiğine dikkat etmeyenler mevcuttur. Yargı mensubunun karıştığı, içinde olduğu her gizli ilişki ve oluşum yargıyı yıpratır. Bu bakımdan hakimin, hata yapma hakkı yoktur. Hata yapan, mesai arkadaşlarınca korunması ve savunulması gerektiğini düşünmemelidir."


NEŞTER'DE BAŞA DÖNÜLSÜN!
NURİ Ok, iddiaların, Yargıtay üyelerini zor durumda bıraktığını belirtti. Özkaya'yı, "adli yılın açılışına yargı mensuplarının rahatlıkla gidebilmesi için gerekli ortamı sağlamaya" çağırdı. Ok, değerlendirmesinde, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun Neşter Operasyonu ile ilgili yargı yolunu kapatmasını da eleştirdi. Alınan bu kararın, kamuoyu ve yargı camiasını tatmin etmediğini belirterek, soruşturmada başa dönülmesini istedi.

 

Başsavcı Nuri Ok, Yargıtay Başkanı Eraslan kurduğu ilişkilerin "kişisel ve münferit" hadiseler olduğunu ifade ederek bunun Çakıcı ile ilgili karara yansımadığını bildirdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Alaattin Çakıcı'nın kaçışıyla patlayan skandalın, sayıları çok az da olsa hakim kimliği ve etiğine dikkat etmeyenler bulunduğunu ortaya çıkardığını söyledi. “Hangi görev ve makamda olursa olsun, yargı mensubunun karıştığı, içinde olduğu her gizli ilişki ve oluşum yargıyı yıpratır, adalete güveni sarsarî diyen Başsavcı Ok, hiçbir kamu görevlisinin, amirleri ve mesai arkadaşlarından koruma ve savunma beklememesi gerektiğini bildirdi.


Nuri Ok, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile ilgili iddialar üzerine yaptığı yazılı açıklamada sert eleştirilerde bulundu. “Yargının tam bağımsızlığı önündeki engelin, politik gücün yargıyı kontrol etme niyet ve eğilimiî olduğunu savunan Ok, bunun belirgin göstergesinin yargı erkinin yoksul ve yoksun bırakılması olduğunu bildirdi. Ok şöyle konuştu: “Tüm bunlara rağmen yargı adalet özürlü değildir. Ancak ortaya çıkan olaylar gösteriyor ki sayıları çok az da olsa hakim kimliği ve etiğine dikkat etmeyenler mevcuttur. Arzu edilen, özlenen bu üstün değerlerin çerçevesi dışına çıkan hiçbir yargı mensubunun olmamasıdır. İnsanın kimyası düşünüldüğünde bunun imkansız olduğu görülecektir.


YARGININ YIPRANMASI
Nuri Ok, yapılacak işin, bu değerleri gözetmeyenlere karşı etkin ve orantılı refleks olduğunu belirterek, “Unutulmamalıdır ki hangi görev ve makamda olursa olsun, yargı mensubunun karıştığı, içinde olduğu her gizli ilişki ve oluşum yargıyı yıpratır, adalete güveni sarsar. Bu bakımdan hakimin hiç hata yapma hakkı yoktur. Hata yapanlar için ise yasalarda bastırıcı yasal düzenlemeler mevcutturî dedi.


Hakimlik vakar ve onuruna ve kişisel haysiyetine dokunan veya görev ve gereklerine uymayan olası davranışlarda, görevli kurulların çalıştırılmasının, kuralların uygulanmasının, yargıyı saygın ve güçlü kılacağını vurgulayan Ok, “Yargıya güveni aşındıran olumsuz tutum, kurul ve kuralların çalıştırılmadığı, koruma ve olayları örtme eğilimi olduğu kanaatinin toplumda yer etmesidirî ifadesini kullandı.


“KORUMA BEKLENMEMELİî
Hiçbir kamu görevlisinin, her ne yaparsa yapsın, ne pahasına olursa olsun, amirleri ve mesai arkadaşları tarafından korunması ve savunulması gerektiğini düşünmemesi, bu pozisyonu almamasına dikkati çeken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, güven duygusunun temel unsur ve dinamiğinin, kamu vicdanının tatmin olması olduğunu vurguladı.


Ok, şunları kaydetti: “Yargı mensuplarının suçlanması elbette son derece önemli, istisnai bir olaydır. Olağanüstü ve özel ilgi ve tepki görmesi, yargının kutsal ve yaşamsal adalet dağıtım işlevinin gereği ve sonucudur.


Adı bile bizleri derinden üzen Neşter soruşturmasının sonucu kamuoyunu tatmin etmediği gibi, yargı ve Yargıtay camiasını da tatmin etmemiştir. Bu sonuca yönelik olarak gerek içeriden, gerek dışarıdan yapılan eleştirilerin tamamen haklılık zemininde olduğunun kabul edilmesi gerekir

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:49

İLGİLİ HABERLER