Gündem
  • 30.6.2003 01:20

YARIN GAZETESİ'NDEN ŞOK İDDİA : PINAR ALTUĞ'UN KOCASI EVE GELDİĞİNDE ALTUĞ SEVGİLİSİYLE SEVİŞİYORDU

Saat gece yarısına geliyordu. Birliğinden izin alan genç asker heyecanlıydı. Çünkü sevgili eşine sürpriz yapacaktı. Onu çok seviyordu. Şimdi kapıyı çalacak ve sevgili karısı onu görünce sevinç çığlığı atarak kendisine sarılacaktı. Onun kokusuna öyle hasretti ki. Genç ve yakışıklı asker evinin bulunduğu Beykoz Konakları’na geldiğinde saat: 23.55’ti. Gece yarısına beş dakika vardı. Ellerini ovuşturdu. Tam bir aşk sürprizi olacaktı. Arabasını yavaşça sürdü ve park etti. Yüzünde muzip bir gülümseme ile basamağı çıktı ve zile bastı. Bir süre bekledi. İçerde birileri hareket etti sanki. Karısı yalnız değildi herhalde? *** Genç ve yakışıklı asker, Çocuklar Duymasın dizisinin yıldızı Pınar Altuğ’un kocası Umut’tu. Sürpriz yapmak istediği eşi Pınar ise bir türlü kapıyı açmıyordu. Oysa Umut içeride birilerinin varlığını hissetmişti. Zili bir daha çaldı. Bekledi, bekledi. Kapı açılmıyordu. Bu defa zili uzun uzun çaldı. Pınar’ın duymaması mümkün değildi. Umut kapının önünde sinirli sinirli gidip geliyordu. Zile bir defa daha bastıktan sonra biraz durdu. Kapının açılmaması onu endişelendirmişti. Eve hırsız mı girmişti yoksa? Sevgili karısına bir kötülük mü yapmışlardı? Olabilirdi çünkü; evde kesinlikle birileri vardı. Paniğe kapılan Umut “Aman Allahım” dedi. “Karımı yaralamış olabilirler. Yoksa onu...” diyerek güvenlik kulübesine koştu. Beykoz Konakları çok sıkı korunmaktaydı ve yabancıların siteye girmesi pek de mümkün değildi. Umut’un koştuğunu gören güvenlik görevlileri merakladı: -Hayrola Umut Bey? -Kapıyı çalıyorum Pınar açmıyor. İçerde birileri var ama... Siz kimseyi bizim eve girerken gördünüz mü? Umut işte o anda şaşkınlığa kapıldı. Çünkü güvenlik görevlileri cevap vermemişlerdi. Sadece birbirlerine bakmışlardı. “Konuşsanıza yahu” dedi. Güvenlikçiler dudaklarını kısarak çaresizce yine birbirlerine baktılar. Umut gerilim filmi seyreder gibiydi. -Konuşsanıza kardeşim. Siz buranın güvenliğinden sorumlu değil misiniz? Güvenlikçi gençler çaresizce yutkunarak şunları söyledi: -O her zamanki delikanlı bir saat önce size geldi. Umut dona kalmıştı, “Her zamanki genç mi? O da kim?” diye hayretle sordu. Güvenlikçiler “Bir aydır geliyor. Pınar Hanım bize delikanlının misafiri olduğunu ve içeri bırakmamızı söyledi” dediler. Umut bunları duyunca çılgın gibi koşarak evine döndü. Kapıyı çalmıyor tekmeliyordu. Kilit yerinden oynadı ve kapı aralandı. Fakat açılmıyordu. Çünkü içerden zincirlenmişti. Bir daha tekmeledi. Güçlü bir gençti ve üçüncü tekmede zincir yerinden kopmuştu. Umut gülle gibi salona girdi. O sırada Pınar koşarak geldi ve “Sevgilim ne oluyor?” diye endişeyle sordu. Pınar çok korkmuş gibiydi, rengi bembeyazdı. Umut: “-Evde kim var? Neden kapıyı açmadın ha?..” diye haykırdı. Pınar: “-Kim olabilir ki... Banyodaydım zili duymadım” dedi. Umut: “-Bir saattir kapıyı çalıyorum, açmıyorsun. Ne demek oluyor bu?” derken tir tir titriyordu. Sonra yatak odasına fırladı. Yatak bozulmuştu ancak kimse yoktu. Pınar da ardından gelmişti, “Birisi olabilir mi, çıldırdın mı?” demekteydi. İşte Umut o anda beyninden vurulmuşa döndü. Çünkü; yatak odasındaki küçük sehpanın üzerinde bir erkek kol saati ve jöle kutusu duruyordu. Umut, kol saatinin sahibini tanıyordu. Bu saat arkadaşları Tommy’ye aitti. Jöle de onundu. Çünkü bu marka jöleyi Tommy’nin kullandığını biliyordu. - Yazıklar olsun sana!.. Bunları söyleyen Umut bir koltuğa çöktü. Hırsından göğsü inip kalkıyordu. Karşısında mumya gibi duran Pınar’a “-Seni rezil edeceğim. Bu ihaneti tüm medyaya anlatacağım. Dizideki o masum annenin, özel yaşamındaki sadık eşin gerçek yüzünü görsünler” dedi. Pınar bu sözlerden hiç etkilenmemişti. -Hiç bir şey yapamazsın. Ben ünlü bir kadınım. Kimse benden ihanet beklemez. Hem seni komutanlarına şikayet eder yakarım” dedi. -Kumandanlarıma mı? -Evet. Onlara uyuşturucu kullanıp beni dövdüğünü, hakkımda ihanet yalanları uydurduğunu anlatırım. Umut, 12 yıllık aşkının 3 yıllık eşinin böyle konuşması karşısında yıkılmış olarak evden çıktı. Tommy ise Umut güvenliğe gittiğinde pencereden atlayıp kaçmış, ancak kol saati ile jölesini almayı unutmuştu. Ne yapmalıydı? Bir iki arkadaşını aradı. Dertleşmeye ihtiyacı vardı. Aldatılmış bir erkek olarak tanınmak istemiyordu. Utancından uzun süre bu olayı sakladı. Sadece bir iki arkadaşı biliyordu. Umut birliğine dönünce durumu komutanına anlattı. Karısının karşı atağa geçerek kendisini kötüleyeceğini söyledi. “Komutanım bu olayı açığa çıkartamıyorum. Bana boynuzlu mu desinler. Utanıyorum” dedi. Komutan olgun adamdı. Umut’a ihanet edenin değil, ihanete uğrayanın yanında olacağını ima etti. Bu sözler üzerine kendini toplayan Umut olayı tam açıklayacaktı ki Pınar durumu kavradı ve bir faks mesajıyla boşanma açıklaması yaptı. Olayın gerçeği, Pınar uzun süredir Tommy adlı gençle birlikteydi. Ve yukarıdaki gerçekleri sadece YARIN gazeteniz öğrenmişti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:15

İLGİLİ HABERLER