
YUNUS GÜNÇE YENİ YAYIN DÖNEMİNDE AKILLI TV’DE...
Türkiye’nin ilk ve tek interaktif video paylaşım kanalı AKILLI TV’de haftanın dört günü yayınlanacak olan “VIDEOMANIA”da Yunus Günçe kendine özgü tarzı ile hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz günlerde Vatan Gazetesi’nde konuyla ilgili bir röportaj veren Yunus Günçe yeni yayın dönemi planlarından ve haftanın dört günü yayınlanacak olan bu özel ve farklı programının detaylarından söz etmişti.
DIGITURK 98, D-SMART 49 ve TURKSAT 2 A uydusundan yayın yapan AKILLI TV, çok yakın bir gelecekte konvansiyonel mecraların yerini alacağı düşünülen interaktif mecralara öncülük yapıyor. Televizyonculuğu yeniden yorumlayan AKILLI TV yeni yayın döneminde de DIGITURK’ün en çok izlenen kanalları arasında yer almayı hedefliyor.
Vatan’da yayınlanan 08.09.2007 tarihli röportaj:
DJ, showman, oyuncu ve sunucu unvanlarıyla anılan Yunus Günçe yakın zamanda sürpriz bir kanalda insanlara “vatandaşlık dersi” verecek bir program hazırlıyor.
Ama biz Günçe ile “vatandaşlıktan” değil en önemli insanlık dersi olan “kadınları anlamaktan” konuştuk.
Yunus Günçe kendini kadın yerine koyarak onları anladığını söylediğinde, onu pek ciddiye almadığımı söylemeliyim. Tüm erkekler böyledir, kadınları anladıklarını söylerler ancak çok çabuk kafaları karışır. Günçe de bu erkeklerden biri olmalıydı. Kadınların savaşçı ruhlarını ortaya koymaları için onlarla birlikte erkeklere karşı mücadele etmek istediğini söylediğinde “ciddi galiba” dedim. Üstüne beni Akmerkez’e götürüp kendine kadınca bir alışveriş yaptığında farklı bir söylemle karşı karşıya olduğumu anladım.
Yunus Günçe’nin deli dolu hatta Savaş Ay deyimiyle, “Fişek gibi bir adam” olması beni biraz yordu. Alışveriş sırasında Mudo ve Accessorize mağazasını eğlence yerine çevirmesi ve çevredeki insanları sürekli kendine çekmesi, bir şeytan tüyü işareti olmalı. Günçe’nin farklı dünya görüşüyle kadınlar ve televizyon dünyası üzerine konuşuyoruz.
Kadınlar hakkında ne biliyorsun?
Kadınlar hakkında söylenenlerin tümünün yanlış olduğunu biliyorum. Çünkü her kadın başka bir kişiliktir. Dolayısıyla genel geçer kurallar her kadına uygulanmaz. Kadınlar hakkında bilinmesi gereken tek önemli şey, onları kızdırmamak ve derinden yaralamamaktır. Bunu yaptığınızda şöyle bir söylem çıkıyor ortaya; İnsan çok tehlikeli bir canlıdır, özellikle dişileri...
Tehlikeli derken...
Kadınlar kendilerini erkeklerin densizliklerinden korumak için günlük yaşamda büyük çabalar harcıyor. Bu kalkanı geçip, onu korumasızken yakalayan erkeklerin durumlarını sadece zavallı kelimesiyle ifade edebiliyorum. Zavallı adam, çünkü kadına yapılmaması gerekenleri yapmıştır ve zamanı belli olmayan bir dilimde kadından büyük bir saldırı gelecektir. Hem de bir erkeğin aklına hiçbir zaman gelmeyecek bir planla...
Kadınlar iyidir hoştur ama tehlikelidir demek istiyorsun...
Evet, kadın kırılganlığını çok önemsiyorum ve ona göre davranıyorum. Özellikle Türk kadınlarıyla iletişim kurmak bu kadar zorken onlar için daha fazla çaba sarf etmek ve onların kendilerini açmaları için önlerinde eğilmek gerekiyor.
Kadınlarla iletişim kurmak neden zor?
Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz. Sokakta kadın kendini korumaya uğraşırken, bir taraftan da kadın olmaya çalışıyor. Aradaki o çizgiyi korumak gerçekten zor. Alışveriş yaparken de bunu hissettim. Kadın giyimi rüya gibi geniş bir yelpaze. Kadın kendini elbette güzel hissetmek ve göstermek istiyor. Ancak sokaktaki taciz, kadını sadece bir obje olarak nitelendiren erkek zihniyetine karşı sürekli kaşlarını çatmak zorunda kalıyor, dolayısıyla erkeklerle güvenli bir arkadaşlık kuramıyor.
‘Günaydın’ deyince seks planladığını düşünüyorlar
Söylemlerin bir tespit ama bu tespit sonrası nedir?
Buna işaret etmek istiyorum sadece. Kadınları özgür bırakmamızın vakti geldi geçiyor demeye çalışıyorum. Onları anlamak bu kadar zor olmamalı. Erkeklerin yapması gereken tek şey kadınları
insan olarak görebilmeleri. Önce insan sonra kadın olarak yaklaştıklarında bu güzel varlıklar mutlu olduğunda hayat daha da güzelleşiyor.
Kadınları çok seviyorsun anlaşılan...
Evet kadınları fazlasıyla seviyorum. Biraz önce dediğim gibi bu nedenlerden ötürü kadınlarla iletişim kurmakta güçlük çekiyoruz. Sokakta hiç tanımadığın bir kadına “günaydın” dediğinde ya sert bir bakışla karşılaşıyoruz ya da “terbiyesiz” diyerek arkasını dönenlerle... Çünkü buna alıştırılmışlar... O “günaydın”ın arkasından gelecek ikinci eylemin seks planları olduğunu düşünüyorlar...
Bunda haklı değiller mi?
Evet haklılar, bu yüzden kadınların gerçekten işleyen ve günlük olaylara ve yaşamda karşılaştıkları vakalara karşı örgütlenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Güzel varlıkların, duygunun ve mantığın harika bir birleşmesiyle oluşan beyinlerin tek ihtiyacı özgüven ve güç. Bunu ele aldıklarında hepimiz çok daha rahat edeceğiz.
Kadınlarda hoşlanmadığın özellikler yok mu?
Tabii ki var. Kadınların üzerinde garip bir baskı var. Güzel ve bakımlı olurlarsa ‘aptal’ zannedildiklerini düşünüyorlar. Ya zekasını ya fiziğini ön plana çıkartmak gibi sınıflandırmaya giriyorlar. O yüzden kafası çalışan kadınlar güzel görünmekten çekiniyor. Bu fikirleri de akıllarına sokan yine biz az gelişmiş erkekleriz!
İbo Şov ve Seda Sayan insanları salaklaştırıyor
Sokakta çok ünlüsün ama bakıldığında bir iş yapmıyormuşsun gibi görünüyor, neden?
Gençlik dizilerinde ve çocuk programlarında sıkça yer aldığım için sokaktaki gençlik beni tanıyor. DJ’lik yaptığım radyolarda ve gece kulüplerindeyse tamamen ayrı bir kitleyle yakınım.
Yaptığın programların normalin dışında bir seyri oluyor. Yeni hazırladığın programın formatı nasıl?
Gece kuşağında program yapmayı hedefliyorum. Haftanın 4 günü canlı yayınlanacak. İnsanlara vatandaşlık dersi vereceğim.
Böyle bir program izlenir mi?
TRT’deki ellerimizi temiz tutalım, yerlere çöp atmayalım uyarılarından bahsetmiyorum. Ben komik bir adamım, bunu insanları eğlendirerek ama kendilerine dönüp bakmalarını sağlayacak şekilde nasıl yapılacağını biliyorum. Ünlüler camiasında da bunu işaret edecek birçok insan var ama tüm yetenek ve güçlerini para kazanmak için kullanıyorlar. Buna da çok kızıyorum. Artık konuk olacağım televizyon programlarını bile büyük bir incelikle seçiyorum. Çünkü herkes sapıttı.
Mesela kim bu programlarına asla gitmeyeceklerin?
Mesela İbo Şov’a çağırsalar insanları rencide etmeden nasıl ret ederim diye düşünürüm. Ya da Seda Sayan’ın programına... Giderim tabii ama üzerime dinamit bağlar giderim. Çünkü artık izleyicileri salaklaştırdıklarını düşünüyorum.
Yunus Günçe- Mini Anket
1- Nerede ve ne zaman doğdu?
Almanya’da, 13 Nisan 1976’da.
2- Hangi takımı tutuyor?
Beşiktaş.
3- İnsanlar onu en çok kime benzetiyor?
Ona yerli Adrian Brody diyorlar.
4- Kız arkadaşı var mı?
Yok. Yeni programı için ayrıldıklarını söylüyor.
5- Hangi liseden ve üniversiteden mezun?
Haydar Paşa Lisesi ve Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun.
6- Boş vakitlerinde ne yapmayı seviyor?
Spor yapmayı ve özellikle son yıllarda kitap okumayı seviyor.
7- 2006 yılında neler yapmayı planlıyor?
Bu yılki planlarında stand up’ı "Hiç Komik Değil" ve televizyon programı "46" var.
8- Hayalleri neler?
İpek Yolu’nu baştan sona yürümek istiyor. Bir süre Kudüs’te, bir süre de Tibet’te yaşamak istiyor.
9- Bugüne kadar neler yaptı?
VJ’lik, DJ’lik, radyoculuk, oyunculuk, stand-up ve programcılık.