Medya
  • 11.5.2004 11:24

AHMET TEZCAN:''EMİNE ERDOĞAN'IN GÖRÜNTÜLERİ ÖZEL HAYATTIR, YAYIMLAMAYIN''

Milliyet'in pazar günü ''Namahrem krizi'' başlığıyla manşetten duyurduğu ''öpüşme görüntülerine sansür girişimi'' resmen doğrulandı. Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in Atina'daki uğurlama töreninde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ı yanağından öptüğü görüntülerin yayımlanmaması için devreye giren ismin Başbakanlık Basın Müşaviri Ahmet Tezcan olduğu ortaya çıktı. Tezcan, söz konusu görüntülerin TRT ve diğer televizyon kanallarında yayımlanmamasını istediğini, Cumhuriyet gazetesine ''Ricada bulunduk. 'Yayımlamazsanız iyi olur' dedik. Çünkü bu insanların özel yaşamı'' diye açıkladı. Milliyet'in ''Rica ettiniz mi? Hangi kanallardan ricacı oldunuz?'' sorularına da Tezcan, ''Cumhuriyet yalan mı yazıyor da bu soruyu soruyorsunuz? Cumhuriyet benim ağzımdan yazmış'' karşılığını verdi. Tuvalet örneği! ''Özel ve kamusal alan ayrımı nasıl yapılacak?'' sorusunu, ''Birtakım kişisel hassasiyetler vardır. Bunlara saygı gösterip göstermemek gazetecinin elindedir. Genellikle de saygı gösterilir'' diye yanıtlayan Tezcan, Türkiye'de Erdoğan'ın tuvalete gitmesinin bile kameralar tarafından kaydedildiğini belirterek, şunları söyledi: ''Başbakan'ın tuvalette bulunduğu an kamusal alan sayılıyor. Çünkü kameramanlar tuvaletin kapısında. Dünyanın hiçbir yerde böyle bir şey olamaz.'' Ancak Tezcan, ''Dünyanın hiçbir tarafında böyle bir şey olamaz'' sözleri nedeniyle çelişkiye düştü. TRT dışındaki özel televizyonların söz konusu görüntüleri Yunan Mega TV'den aldığına işaret eden geziyi izleyen gazeteciler, ''Tezcan, Yunanistan'daki gazetecilerin özel yaşamı izlemediğini söylüyor. Ancak 'özel yaşam' kapsamında değerlendirdiği uğurlama görüntülerinin Yunan Mega TV'den alındığını unutuyor'' dediler. Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu, dünkü yazısında, Emine Erdoğan'la ilgili görüntülerin yayımlanmamasını eleştirerek, ''Dünyanın neresinde olursa olsun, bu fotoğraf tek satır yazı bile gerektirmeyen bir haberdir. Çünkü büyük bir protokol gafıdır'' dedi. 'Şerefine toz gelmez' Ergun Göze (Halka ve Olaylara Tercüman): Komşu ülke Başbakanı'nın uğurlarken Emine Erdoğan'ı öpmesi, - namahremlerin birbirlerini öpmesine muhalif bir insan olarak söylüyorum - Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nın eşinin şerefine en küçük toz getiremez. Bu noktada ısrar etmek ayıptır. Şimdi, AKP milletvekillerine soruyorum. Bu durumu siyasi rakipleriniz yaşasaydı, siz aranızda, gazetelerinizde bu durumu kim bilir, nasıl ince ince işlerdiniz değil mi? Elinizi vicdanınıza koyup geçmişinize birazcık bakar mısınız? Beklerdim ki, Emine Erdoğan, Gümülcine'nin seçilmiş müftüsü Mehmet Emin Aga'nın elini öpsün... 'Vücut dilinin sonu' Ahmet Hakan Coşkun (Sabah): Vücut dilinin sonu budur. Başbakan ve eşi, ev sahiplerine veda ediyor, samimiyet olayını abartan Karamanlis, karşı tarafın hassasiyetinden bihaber şekilde Emine Hanım'ı öpmeye kalkıştı... Olayın Erdoğan'ın geliştirdiği diplomasi yöntemiyle de bir ilgisi var gibi geliyor bana. Bakalım Erdoğan, Avrupalı liderlerle samimiyeti artırma çabasında kullandığı o enteresan yöntemden vazgeçecek mi? Hangi yöntem mi? Hani şu 'dokunma' üzerine kurulu '''vücut dili diplomasisi' adı verilen tuhaf yöntem var ya, işte o... Bizim kültürümüzde, olur olmaz her ortamda öpüşmek diye bir âdet yoktu. MİLLİYET Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:11

İLGİLİ HABERLER