Gündem
  • 17.6.2008 09:45

AKP KAPATILIRSA NE OLUR: İŞTE OLASI İHTİMALLER

Radikal gazetesi yazarı Murat Yetkin'in köşesine taşıdığı olası ihtimaller:

AK Parti davası ve ihtimaller

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin dün Anayasa Mahkemesi’ne verdiği savunma, sonuca doğru bir aşamayı daha geride bıraktı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat dün dosyaları teslim ettikten sonra yaptığı açıklamada, savunmanın hukuki ve siyasi yönleri olduğunu söyledi.
Hukuki yönünün, davanın açılmış olmasının gerek-çelerini sorguladığı, siyasi yönünün ise açılmamış olmasının gerektiği noktasına odaklandığı anlaşılıyor.
Bu aşamadan sonra eğer Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya yeni kanıtlar, ek iddialar sunmaz ise sıra sözlü savunma aşamasına ve ardından mahkeme heyetinin davayı karara bağlamasına gelecek. Savcı süreyi uzatacak talepte bulunmaz ise, top artık tamamen Anayasa Mahkemesi’nde.
Başbakan Tayyip Erdoğan bu davanın bir an önce sonuçlanmasını istiyor. Meclis’i dava sonuçlanana dek açık tutma kararı hem bu arzusunu, hem sonuca göre Meclis’ten karar
çıkartma ihtiyacını, hem de bu kararın temmuz sonu, ağustos başına dek beklediğini gösteriyor.
Erdoğan’ın davanın sonucunu bir an önce görmek için haklı gerekçeleri var. Dünyada petrol ve gıda fiyatları sürekli artarken, siyasi belirsizliğin ekonomiye getirdiği yük de artıyor. Bu işin ekonomik yönü. İşin siyasi yönünde, belirsizliğin, uzamasıyla artabilecek yorgunluk ve yıpranma var.
Örneğin, karar kapatma ve Erdoğan dahil siyasi yasaklar yönünde olursa ve bu karar diyelim 29 Mart 2009 seçimlerine yaklaşan bir tarihte çıkarsa, yeni parti kuruluşu, seçimlere hazırlanma gibi konularda hazırlıkları geçersiz kılabilecek zorluklar yaşanabilir. Bu AK Parti açısından kötünün de kötüsü bir senaryo.
Mahkemenin Erdoğan için kötünün iyisi olacak şekilde yaz çıkmadan karar vermesi durumunda üç seçenek var: 1- Kapanmama, 2- Kapanma, 3- Kapanma ve siyasi yasaklar.
Mahkeme AK Parti’yi kapatmazsa, bu Erdoğan açısından rahatlama olacak gerçi, ama özgüveni kırılmış, türban davasında 2002 yılından bu yana ilk siyasi yenilgisini almış, dava nedeniyle dışarıya içeriyi şikâyet eder konumda kalmış bir AK Parti’nin başında Erdoğan’ın yapacakları eskisine göre sınırlı olabilir. Radikal’in yazı dizisi olarak yayınladığı Rand Raporu, ABD yönetiminin aklına AK Parti döneminde siyasi İslam uygulamalarının bir ihtimal olarak düştüğünü, kuşku beslenmeye başlandığını gösteriyor. Yani işler hiç 22 Temmuz gecesi olduğu kadar rahat olmayacak.
Kamuoyundaki genel beklenti, üçüncü seçenektir. Bu durumda Erdoğan’ın (ara seçimlerde aday olamayacağı yolunda Sabih Kanadoğlu kaynaklı yorumları dikkate alarak) derhal erken genel seçim ilan etmesi beklenebilir. Bu durumda ekim-ocak aralığında genel ve yerel seçimlerin birlikte yapılması beklenmeli. Bu seçime, parti yetkililerine göre 2-3 hafta içinde kurulması mümkün ‘AK Parti devamcısı parti’ katılacaktır.
Erdoğan, o arada milletvekili dokunulmazlığını yitirmiş durumda, belediye dönemi dosyaları
nedeniyle mahkûmiyet almaz ise, şu anki uygulamaya göre erken genel seçimde bağımsız aday olabilir, seçilebilir, Cumhurbaşkanı’nın takdirine göre hükümeti kurmakla görevlendirilebilir, devamcı partinin güvenoyu ile başbakan olabilir. Tekrar etmek lazım; şu anki uygulamaya göre.
Bu vurgunun bir anlamı var: Anayasa Mahkemesi’nin kapatma kararı alması halinde, kararın gerekçesine bağlı olarak Yüksek Seçim Kurulu buna karar verecek. Eğer komplo
teorilerine inananlar gerçekten haklıysa, Erdoğan’ın parlamenter siyasetteki varlığına o aşamada yeni engeller icat edilebilir. Bu kuşkusuz, siyasi durumu daha da karmaşık, daha da içinden çıkılmaz hale getirecek, krizi derinleştirme ihtimali yüksek bir gelişme olacaktır. Ama kâğıt üzerinde mevcut olduğu varsayılmalı.
Krizi aslında içinde bulunduğumuz aşamada yumuşatmaya başlamak ve yumuşamanın zamana yayılarak sürmesini ummak mümkün. Örneğin Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Başkan vekili Osman Paksüt’ün, birbirine karşı kutuplarca maruz kaldığı hakaret ve hedef göstermeye varan baskılar, havanın düzelmesine yardımcı olmuyor. Bütün merkezcil güçlerin mahkeme üyelerine yönelik bütün baskı girişimlerine karşı durması, merkezkaç güçlerin durumu sertleştirmesine karşı doğru mesaj verecektir. Herkes için onurlu bir çıkış lazımsa, yargıyı rahat bırakmak bir başlangıç olabilir.

Radikal

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 08:34

İLGİLİ HABERLER