KAYNAK : Haber Vitrini
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, partideki sevilen isimlerin tek tek ayrılmasıyla hızlanan parti tabanındaki oy erimesinin önüne geçmek için planladığı "reklam kampanyası" Yüksek Seçim Kurulu'ndan döndü. YSK, "Siyasi partiler veya adaylar, radyo ve televizyonlarda reklam yapamazlar" dedi.
1999 seçiminde, tarihinde ilk defa CHP'yi Meclis dışında bırakan seçmen şimdi de kendisini merkez sağın temsilcisi olarak gören partilere aynı uyarıyı yapmaya hazırlanıyor. Kamuoyu araştırma şirketleri ve siyasi parti temsilcilerinin ortak görüşüne göre, şu anda seçim olsa barajı aşan dört parti var. AK Parti açık farkla önde giderken, onu CHP takip ediyor. 1999 seçiminde aldığı sürpriz oyla ikinci büyük parti olarak Meclis'e giren ve hükümet ortağı olan MHP ile DYP ise barajın sadece biraz üzerinde görünüyor. Bu araştırma sonuçları değişmezse kurulduğu günden itibaren ya tek başına veya ortaklık şeklinde hep iktidarda olan ANAP ilk kez, Meclis dışında kalacak.
Reklamcılar ve medya ile anlaştı
Partisinin oy oranın yüzde 5'te seyrettiğini itiraf eden Mesut Yılmaz, "iyi bir kampanya" ile barajı geçebileceklerini iddia etmişti. Yılmaz'ın barajı geçmeyi umut ettiği kampanya, milyonlarca dolar bütçeli bir reklam kampanyasıydı. Bu kampanya ile başta ulusal ve yerel televizyon kanalları olmak üzere radyo, gazete, internet siteleri ve cep telefonlarından reklam yapılacaktı. Reklamlarda ANAP'ın tüm icraatı ve Yılmaz'ın AB ile ilgili çalışmaları anlatılacaktı.
Önce RTÜK denendi
Reklam konusunda karar alındıktan sonra kampanyayı yürütecek reklam şirketi ile anlaşıldı, reklamların yayınlanacağı medya organlarının yöneticileri ile görüşüldü. Ancak, rakip partilerin temsilcileri kampanyadan haberdar oldu. Siyasi partiler ve seçim yasasını iyi bilen ve "RTÜK yasasının çıkarılmasında teknik olarak hizmet veren" bazı hukukçular, kampanyanın "seçim yasası ile RTÜK yasasına aykırı olduğunu" belirlediler. Bunun üzerine önce RTÜK nezdinde girişimler yapıldı.
YSK son noktayı koydu
Ancak RTÜK yönetimi, "YSK'dan karar çıkmadan siyasi partilerin veya adayların reklam yapmaları yasaklanamaz" karşılığını verince, konu Yüksem Seçim Kurulu'na iletildi. YSK, "siyasi partiler veya adayların, radyo ve televizyonlarda reklam yapamayacaklarına" karar verdi.
YSK'nın 28 Ağustos 2002'de yaptığı toplantıda oybirliği ile alınan ve Resmi Gazete'de yayımlanan kararında, şöyle denildi: "Oy verme gününden önceki 7. günden itibaren siyasi bir partinin veya adayın lehinde ve aleyhinde veya vatandaşın oyunu etkileyecek radyo ve tv yayınlarının (her türlü haber röportaj, reklam veya programlar yoluyla, kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi iletişim telefonları yoluyla, mini referandum gibi adlarla) yapılamayacağı, yazılı basının da, oy verme gününden önceki 7. günden itibaren kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla, mini-referandum gibi adlarla bir siyasi parti veya adayın lehinde veya aleyhinde veya vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapamayacağına araştırma sonuçlarını herhangi bir suretle dağıtılamayacağına karar verildi."
Yılmaz yüzde 5'i ittifaklarda arıyor
YSK'nın aldığı "reklam yasağı" kararından sonra ANAP'ın seçim ittifakına daha sıcak baktığı ve bu yolda çeşitli partilerle görüşmelere başlanması görüşünün benimsendiği öğrenildi. ANAP'lı milletvekillerinin Türkiye genelinde örgütlenmesini tamamlayamayan ve çok az sayıda aday adayının başvuru yaptığı YTP ile işbirliğine sıcak baktığı belirtildi. YTP ile işbirliği için, ANAP MKYK üyesi Turgut Yılmaz'ın Hüsamettin Özkan'la konuyu görüşmek üzere görevlendirildiği ileri sürüldü.
(Yeni Şafak)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:01
