LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün; dün Londra yakınlarındaki Hampton Court Sarayı''nda yapılan AB zirvesi ve ABD Başkanı George W. Bush''un Yüksek Mahkeme yargıçlığına aday gösterdiği Teksaslı avukat Harriet Miers''in çekilmesi konuları öne çıkıyor.
Daily Telegraph, İngiltere Başbakanı Tony Blair''in ''''İran''ın dünyanın güvenliğine tehdit oluşturduğu'''' sözlerini manşete taşırken, Guardian ''''Fransa ve Almanya, Blair''in bütçede uzlaşma umutlarını suya düşürdü'''' başlığını kullandı.
Financial Times gazetesi de yine, zirvede uyum havası esse de Blair''i zorlu bütçe tartışmasının beklediği yorumunu yaptı.
İngiltere''nin AB dönem başkanlığında başarılı olamadığını kaydeden gazete, ''''Tony Blair, dün akşam Avrupalı liderlerin birliğin küreselleşmeye verilecek yanıt üzerinde açık bir yol haritası çizdiklerini ilan etti. Ancak başbakanın 2007- 2013 bütçesi üzerinde uzlaşma sağlayabilmek için, uyum havasının sert esmeye başlamasına karşı önlem alması gerekiyor. Blair''in, dünkü zirvede AB ekonomisini etkileyecek kararlar alınmasını sağlaması değil, haziran ayındaki görüşmelerde zehirle yüklenen havayı temizlemesi gerekiyordu. Blair, bunu başardı ama bütçe üzerinde anlaşmaya varılamazsa, İngiltere''nin dönem başkanlığı, Türkiye ile müzakerelerin başlaması haricinde boşa geçmiş olacak'''' ifadelerine yer verdi.
''AVRUPA TÜNELİNİN UCUNDA BİR IŞIK VAR''
Independent gazetesinde bir makalesi çıkan İngiltere''nin eski Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Dennis Macshane ise ''''Zirveden heyecan verici bir sonuç çıkmadı'''' derken, ''''Avrupa tünelinin ucunda bir ışık olduğunu'''' yazdı.
Avrupa''nın zor bir dönemden geçtiğini kaydeden Maschane, ''''Ekonomi, Amerika ile kıyaslandığında fena durumda. Siyaset ise daha da fena. Almanlar hükümet seçemiyor, Fransa''da liderliğe yarışan bir değil, iki isim var; İtalya, Romano Prodi''yi yeni kurtarıcı olarak görerek doksanlı yıllara geri sarıyor. İngiltere''de ise yeni AB karşıtı kampanya güçleniyor. Bütün bunların ortasında diğer bir mesele ise şu: Altı ay önce bir İngiliz bakanın kalkıp ülkenin yardımları karşılığında, AB''den alacağı geri ödemelerden bahsetmesi tabuydu, ya da enerji politikaları ve küreselleşmeyi gündeme getirmesi. İşte Tony Blair, İngilizlerin Avrupa''ya bakışı ve söylemini değiştirdi. Blair, Avrupa Birliği bütçesinin, elden geçirilmemiş tek bir yanı kalmadan yeniden şekillendirilmesi kaydıyla, İngiltere''nin de, alacağı geri ödemelerden vazgeçebileceğini söyledi. Avrupa''nın enerji politikasına, küreselleşmeye yanıt vermeye ihtiyacı olduğundan bahsetti. İngiltere''de büyüme oranlarının, Fransa''nın seviyesine gerilediği şu dönemde, hepimiz aynı durumda olabiliriz. İngiltere''nin, Avrupa gemisi içinde diğerleri yarı suya batmış haldeyken ayakta durabileceği anlayışı bir şey ifade etmiyor. İngiltere, Avrupa''nın değişmesi için, tam sorumluluğu üzerine almalıdır'''' yorumunda bulundu.
Almanya''da yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi, Almanya''nın görevini bırakmaya hazırlanan başbakanı Gerhard Schröder''in zirvede Blair''e saldırdığını yazdı.
Liderlerin AB bütçesi, hizmet sektörünün serbestleştirilmesi ve dünya ticaret görüşmeleri üzerinde uzlaşamadığını duyuran gazete, ''''Schröder ise Avrupa politikaları üzerine yaptığı veda konuşmasını İngiltere Başbakanı''na açık bir saldırı başlatmak amacıyla kullandı. İngiltere başbakanı enerji, araştırma ve hizmet alanında yeni reform çağrısı yaparken, Schröder sosyal eşitsizliklere karşı uyarıda bulundu'''' satırlarına yer verdi.
Berliner Zeitung gazetesi, Schröder''in uyumlu bir toplantı havasını bozduğunu vurgularken, Die Welt, küresel rekabetle mücadelede işçilere yardım fonu önerisine tek desteği Blair ile Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac''ın verdiğini aktardı.
BUSH''UN ADAYI ÇEKİLDİ
İngiliz basınında AB zirvesi yanında, ABD Başkanı George W. Bush''un Yüksek Mahkeme yargıçlığına aday gösterdiği Teksaslı avukat Harriet Miers''in çekilmesi haberlerine geniş yer verildi. Yargı deneyimi olmayan ancak Bush''un Beyaz Saray danışmanlığını yapan Miers, bu nedenle, hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerce eleştirilmişti.
Times gazetesi, ''''Tepkiler karşısında Bush''un Yüksek Mahkeme yargıç adayı çekildi'''' başlığını attı.
Times, ''''Miers, Bush''a gönderdiği mektupta, adaylığının ''Beyaz Saray''ın sırtında bir yük olduğu'' ve ''bunun, ülke çıkarlarına hizmet etmediğini'' dile getirdi. Beyaz Saray, Miers''in bu karara zorlanmadığını söyledi. Ancak Miers''in kararı, Cumhuriyetçi Senato lideri Bill Frist''in Bush''un yardımcılarına yeterli oyu alamayacağını bildirmesini izliyor'''' ifadelerini kullandı.
Times, bu görüşe yer verirken Guardian gazetesi ise Bush yönetiminin Miers''in çekilmesiyle yeni bir darbe aldığı yorumunu yaptı:
''''İşler bugün daha da kötü bir hal alabilir, zira Beyaz Saray''da istihbarat sızması yolundaki iddiaları 22 aydır soruşturan özel savcı bugün dosyayı tamamlayacak. Soruşturmada, bir CIA ajanının isminin basına sızması olayıyla ilgili olarak Bush''un strateji danışmanı Karl Rove ile başkan yardımcısı Dick Cheney için çalışan Lewis Libby''ye suçlama yöneltilebilir. Bu hafta ayrıca Irak''ta ölen Amerikan askeri sayısının 2bine ulaştığı haberi geldi. Başkan Bush''a verilen destek yüzde 37''ye geriledi.''''
İngiltere''de yayımlanan Ekonomist dergisinin bugünkü sayısında ise Türkiye''nin AB ile müzakerelere başlaması sonrası eşcinsellerin durumuna ilişkin bir yorumda bulunuldu.
Makalede, geçen ay ahlaka uymayan davranışları teşvik ettiği gerekçesiyle eşcinsel haklarını savunan KAOS-GL derneğinin kapatılmasını isteyen Ankara Valiliği''nin, 3 Ekim''den 10 gün sonra tüm suçlamaları çektiği aktarıldı.
Economist, ''''Sorun eşcinsellere karşı ualacağı geri ödemelerden vazgeçebileceğini söyledi. Avruönyargılı bürokratlarla değil, Türkiye''nin AB ile ilişkilerini sabote etmek isteyen aşırı milliyetçilerle başlamıştı, ama başarısız oldular'''' diye yazdı.
''''Türkiye''deki eşcinsellerin pek çoğunun, karşılaştıkları sosyal baskıya rağmen, diğer Müslüman ülkelerde verilen hapis ya da ölüm cezalarıyla karşılaştırıldığında, durumlarının o kadar da kötü olmadığını düşündüğünü'''' kaydeden dergi, ''''Türkiye''de eşcinsel ilişkiyi yasaklayan bir yasa yok. Bu anlayış, Osmanlı dönemine dayanıyor. 19''uncu yüzyılda, Türklerin Batı''ya yakınlaşmasıyla yaklaşımlar da sertleşiyor, geleneksel aile yaşamı teşvik ediliyor. Bugün ise İstanbul, Ankara gibi şehirlerde birbiri ardına eşcinsel kulüpleri açılıyor, eşcinseller televizyon programları yapıyor, internet sayesinde doğudaki eşcinseller de batıyla temas kurabiliyor. Ne var ki, iktidardaki ılımlı İslamcılar için eşcinsel hakları AB ile ilişkilerde ihtilaflı bir konu olabilir. İslam, eşcinselliğe tamamen karşı çıkıyor. Acaba muhafazakar seçmenlerin oylarını tehlikeye atıp eşcinselleri destekleyen bir yasayı geçirirler mi? Adalet ve Kalkınma Partisi''nden bir sözcü, bu soruya ''Eşcinsel olduğunu saklamayan bir adaya asla destek vermeyeceğiz'' yanıtını verdi'''' ifadelerini kullandı.
MARADONA''NIN ÖZEL RÖPORTAJI
Guardian gazetesi, 44 yaşındaki futbol efsanesi Maradona''nın forma numarasından hareketle adlandırılan yeni televizyon programı ''''On Numaranın Gecesi''''ni gündemine taşıdı.
Gazete, futbolu bıraktıktan sonra aşırı derecede kilo alan yıldızın, Kübalı doktorların kendisini zayıflatması ve kokaini bıraktırması ardından yeni kariyerinde, başka kimseye nasip olmayan bir röportajın peşinde olduğunu yazdı.
Arjantinli futbol kralı Diego Maradona, yeni televizyon programcılığı kariyerini de tuhaf
sorulara pek de alışık olmayan bir ismi, Küba lideri Fidel Castro''yu konuk ederek taçlandırmaya hazırlanıyor. 79 yaşındaki liderin hayranı olan Maradona''nın dün televizyon ekibiyle beraber Havana''ya vardığı bildirildi. Maradona, Castro''nun yanı sıra yıldız futbolcular Zidane, Ronaldo ve basketbolcu Michael Jordan''ı da konuk etmek istediğini söyledi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:47
