Gündem
  • 19.4.2009 00:00

BBP'DEN GÜNAY'A SERT TEPKİ!..

BBP'liler Yazıcıoğlu'nun Taceddin Dergahı'na gömülmesi için imza atmayan Bakan Günay'a tepki gösterdi.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Bursa İl Başkanı Tahir Kahveci, geçirdiği helikopter kazası sonrasında hayatını kaybeden Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu'nun Taceddin Dergahı'na gömülmesi için imza atmayan Bakan Ertuğrul Günay'ın tutumunun kabul edilebilir olmadığını söyledi.

Geçirdiği helikopter kazası sonrasında hayatını kaybeden Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun İstiklal Marşı'nın yazıldığı Taceddin Dergahı'na gömülmesi için Bakanlar kurulunda açılan belgeye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın imza atmamasını Tahir Kahveci, şöyle değerlendirdi:

"Ben cenaze işlemleri yapıldığı dönemde, Bakanlar Kurulu'nda konunun imzaya açılmasına rağmen bir bakanın imza atmadığını duyduğumda, o bakanın Ertuğrul Günay olduğunu söyledim. Bugün Zaman gazetesinin yazdığına göre tahminim doğruymuş. Genel başkanımızı millet bağrına bastı ve düşüncesine uygun bir yere defnedildi. Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığına iade edilmesi ve mezarının Türkiye'ye getirmek isteyen, Ahmet Kaya'nın mezarı için girişimde bulunan Ertuğrul Günay'ın 70 milyona mal olmuş ve toplumun bütün kesimlerini cenazesinde toplamayı başarmış bir siyasetçi ve milletvekili için bu tutum içine girmesi kabul edilebilir bir şey değil. Bunu da Türk milletinin takdirine bırakıyorum."

KAZAYA İLİŞKİN SORU İŞARETLERİ AYDINLATILMALI

Öte yandan Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi, kazaya ilişkin soru işaretlerinin aydınlatılmasını isteyerek, "Kazanın oluş şekli, kaza sonrası arama kurtarma çalışmalarında meydana gelen karmaşa, kargaşa, düzensizlik, koordinasyon eksikliği, ihmal ve varsa suiistimallerin araştırılarak tespit edilmesi, neticelendirilmesi ve sorumlulardan hesap sorulmasını istiyoruz" dedi.

BBP Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Şanverdi ve Mustafa Destici parti genel merkezinde helikopter kazasına ilişkin düzenledikleri basın toplantısında Şanverdi, geçen hafta Alman uzmanlar tarafından tamamlanarak kendilerine iletilen ve kamuoyuna duyurulan ön raporun kazanın ne yüzde yüz sabotaj nede yüzde yüz kaza olduğunu ortaya koymadığını söyledi. Şanverdi,"Ön rapor kesin hükme varmak için laboratuar sonuçları ve helikopterde bulunan bazı aletlerin test edilmesinden sonra bir sonuca varılabileceğini açıkça beyan etmektedir" dedi.

Şanverdi, kazayı araştırmak için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'ndan, hükümetten, ilgili bakanlıktan ve kurumlardan gerek kazanın oluş şekli gerekse kaza sonrası arama kurtarma çalışmalarında meydana gelen karmaşa, kargaşa, düzensizlik, koordinasyon eksikliği, ihmal ve varsa suiistimallerin araştırılarak tespit edilmesini, neticelendirilmesini ve sorumlulardan hesap sorulmasını istediklerini söyledi. Şanverdi, helikopterin Çaglayancerit'ten yolcularını alıp havalanmadan önce Kahramanmaraş Havaalanına giderek yakıt ikmali yaptığını, havaalanında olması gereken kamera kayıtlarının incelenmek suretiyle havaalanında helikopter ve pilotun hareketlerinin tespit edilmesini talep ettiklerini ifade etti. Helikopter pilotunun kule ile yaptığı tüm görüşmelerin kayıtlarının alınmasını istediklerini belirten Şanverdi, " Helikopter düştükten sonra basına enkaza ulaşıldığı ve Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nun Kayseri'ye hastaneye götürülmek üzere yola çıkarıldığı şuurunun açık ancak ayaklarının kırık olduğu söylenmişti. Bu bilgiyi basına verdiği söylenen kamu görevlisi bu bilgiyi kimden almıştır? Bu bilgiyi basına veren devlet görevlisinin bilgi kaynağı neresi ya da kimlerdir. Bu beyanlar bu tip kazalarda son derece önemli olan ilk 3-5 saatin kaybolmasına havanın kararması sonucunda da arama kurtarma çalışmalarının inkıtaya uğratılmasına sebep olmuştur. Kanaatimizce helikopterin bulunduğu ve hastaların hastaneye sevk edildikleri beyanları mücadelenin basından inkıtaya uğratılmasına sebep olmuştur. Bu sebeple bu olay son derece titizlikle incelenmelidir" dedi.

Helikopter enkazının bulunamamasına sebep olarak gösterilen 1 adet baz istasyonun neden ilk gün seyyar baz istasyonları ile desteklenmediğin soran Şanverdi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun helikopterin yerini kaza günü saat 16.25 yani yaklaşık kazadan 1 saat sonra Başbakanlığa, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Jandarma Genel Komutanlığı'na bildirdiğini ve helikopterde bulunan telefonlardan ikinci gün saat 03.00'e kadar da sinyal almaya devam ettiklerini belirttiklerini bunun ise tekzip edilmediğine dikkat çekti.

"ELT" BİLMECESİ

Helikopter enkazının bulunması için ABD Devlet Başkanı Obama'nın ziyareti için getirilen uydu taraması ile enkazın bulunmasının mümkün olduğunu söyleyen Şanverdi, Kuzey Irak ve Güneydoğu bölgesinde teröristleri tespit etmekte kullanılan insan vücut ısısına duyarlı uçakların sözlü taleplerine rağmen kullanılmadığını kaydetti.

Enkazın kaldırılmaması ve korunması için İçişleri ve Ulaştırma Bakanı ile bire bir görüştüklerini, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne resmi başvuru yapmalarına rağmen Alman Uzman ekiplerinin enkaza ulaştığında helikopter enkazından ELT cihazı kokpit gibi bazı önemli parçaların alınarak Ankara'ya getirildiğini belirten Şanverdi, şunları söyledi:

"Bu sebeple Alman ekip söz konusu aletleri ancak Ankara'ya gelerek Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde görebilmiştir. Daha önce yok denilen GPS aleti Alman Uzmanlarca helikopter üzerinde bulunmuş ve bu alet uzmanlarca fotoğraflanmıştır. Ancak aletin hafıza kartına ulaşılamamıştır. Önce yok denilen daha sonra var olduğu Ulaştırma Bakanlığınca belirtilen ELT cihazının anteni kırık olduğu için sinyal vermediği söylenmişti. Ancak bu aletin anten olmadan da sinyal verebileceği bildirilmiştir. Aletin manuel olarak çalıştığı da tespit edilmiştir. ELT cihazı çalışmasa bile ELT Direction Finder (ELT cihazını bulabilen alet) ile helikopterin yeri tespit edilebilirdi. Neden ELT Direction Finder kullanılmadı?"

Özellikle biirinci gün arama kurtarma çalışmalarında gerekli ihtimamın gösterilmediğini yeterli personel ve uzmanın arama kurtarma çalışmalarına sevk edilmediğini belirten Şanverdi, ilk gece köylülerin verdiği bilgiler ile Genelkurmay'ın koordinatları aynı bölgeyi göstermesine rağmen gece arama kurtarma çalışmalarına ara verildiğini söyledi.

Arazide çok önemli hareket serbestisi ve hız sağlayan Snow Truck (Zincirli Kar Traktörleri) ilk gün istenmesine rağmen kazanın ilk günü araziye sevk edilmediğini belirten Şanverdi, Sivil Havacılık Kurumu'nun kötü hava koşullarına rağmen VIP yolcusu bulunan helikoptere uçuş izni vermesini eleştiren Şanverdi, "Siyasi bir partinin liderini taşıyan helikopter kuleleri ve diğer teknolojik imkanlar kullanılarak takip edilmemiştir" dedi.

Kazanın olduğu gün saat 22.00 sularında Başbakanlık Kriz Merkezi'nden helikopterden Bandırma Hava Üssüne Sisne Köyü civarından 2 bin metreden sinyal geldiğini yaklaşık 1 saat sonra enkaza ulaşılacağının kendilerine söylendiği ifade eden Şanverdi, ancak enkaza 3 gün sonra ulaşılabildiğini söyledi.

Destici ise kazanın en ince ayrıntıya kadar aydınlatılmasını istediklerini söyledi. Şanverdi ve Destici daha sonra gazetecilerin soruları yanıtladı. Kaza sonrası bazı cihazların Alman Heyetin gelmesinin beklenmeden neden götürüldüğüne ilişkin soru üzerine Şanverdi, bu konuda Alman heyetin incelemelerini tamamlamasına kadar enkaza dokunulmaması konusunda gerek bakanlık gerekse yetkililerle konuştukların anımsattı.

Buna rağmen bazı cihazların götürüldüğünü söyleyen Şanverdi, bu konuyu Bakan'a ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne ilettiklerini kendilerine kaza- kırım heyetinin kanun çerçevesinde isterlerse bunları götürme yetkisinin olduğunun söylendiğini ifade etti. Bu konuda araştırma yaptıklarını anlatan Şanverdi, "Onlar kanunun verdiği yetkiyi kullanıyorlar" dedi.

Hafıza kartının kaybolmasına ilişkin bir soru üzerine Şanverdi, yetkililerin kendilerine kar kalktığında hafıza kartını bulma çalışmalarını yapacaklarını bildirdiklerini söyledi.

Bir gazetecinin açıklamalarınız kazanın bir sabotaj ihtimali olduğunu düşündüğünüzü gösteriyor. Sizce neden sabotaj olmuş olabilir' yönündeki sorusuna Şanverdi, " Bizim öyle bir değerlendirmemiz yok. Kazamı sabotaj mı? Biz kazanın neden olduğu kesin bulduktan sonra gereğini yaparız" cevabını verdi.

Bir soru üzerine kazada hayıtını kaybedenlerin kesin ölüm raporunun açıklanmasının uzun süreceğini belirten Şanverdi, raporu İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun vereceğini ve kendilerine raporun ne zaman çıkacağına ilişkin bir süre verilmediğini belirtti.

Kongrenin ne zaman yapılacağına ilişkin bir soru üzerine Destici kongrenin büyük ihtimalle 31 Mayıs Pazar günü ASKİ Spor Salonu'nda yapmayı planladıklarını söyledi.

Güncellenme Tarihi : 14.5.2016 22:59

İLGİLİ HABERLER