Yaşam
  • 17.10.2004 05:15

DİLEK SABANCI : ALDATILSAM DA ONU TERKETMEM, BABAM DA ANNEMİ ALDATMIŞ

Ne kadar çok sevildiğini bir kez daha gördü, gördük. Herkes o kadar mutlu oldu ki. Sanki yaşamında her şey vardı da bir tek bu, aşk eksikti. Onsuz da olmuyordu işte. Dilek Sabancı'yı ilk kez erkek arkadaşıyla birlikte gördüğümüzde, yıllar sonra karşımızda sanki bu sefer "yarım" değil de "tam mutlu" bir genç kadın vardı.
Dilek Sabancı, altı aydır beraber olduğu erkek arkadaşı Çağan Erdil'le ilk defa bu hafta basının önüne çıktı. Aslında Sakıp Sabancı'nın kitabının davetine gelmişlerdi birlikte. Ama bir anda bütün ilgi onların üzerine yöneldi. Çünkü Çağan Erdil, Dilek Sabancı'nın bugüne kadar kamuoyu önüne çıkardığı ilk erkek arkadaşıydı. Herkes o kadar imrenerek ve mutlulukla baktı ki aşklarına, artık onların sevgisi herkesin sevgisi oldu. Dilek Sabancı doğru söylüyor galiba, o, Sakıp Sabancı öldükten sonra tüm Türkiye'nin kızı olmuştu.
Birlikteliklerini açıklamalarının hemen ertesi sabahı Dilek Sabancı ve Çağan Erdil'le bir araya geldik...

"Benim için Meksika yemeği yapmıştı. O gece ona aşık olduğumu anladım"
<ı>İlk karşılaşmanız ne zaman oldu?
<ı>Dilek Sabancı: 1996'nın kasımı. Çağan benden randevu almıştı. PİLSA'da çalışıyordu o zaman. Pazarlama bölümünde kapak satıyordu. Meksika'nın ünlü fast food mağazalar zinciriyle ortak iş yapabileceğimizi anlattı. Öneride bulundu. Ama o aslında benimle yakınlaşmak için gelmiş. Çok cana yakındı. Ne kadar sempatik diye düşündüm.

<ı>İlk kalp çarpıntısı?
<ı>Dilek S.: Arkadaş olmuştuk. Dayısının da MS yani sinirlerle ilgili bir hastalığı varmış. O nedenle benim fiziksel durumuma yardımcı olmak istiyordu. Arkadaşlığımız devam ediyordu yani. Saçımla, başımla, kilomla ilgileniyordu artık. Bir gün beni evine davet etti. Benim için Meksika yemeği yapmıştı. Sonra tekila ikram etti. O gece ona aşık olduğumu anladım. O zaten uzun zamandır bana ilgi duyuyormuş. Uzun süre bir ilişki yaşadık. 1999'da bana evlenme teklif etti. Ama ilişkimiz devam etmedi. Altı ay önce babam için başsağlığı dilemeye geldi ve ilişkimiz tekrar başladı.

<ı>Basının önüne çıktığınızda ne hissettiniz?
<ı>Dilek S.: Mutluluk. Öyle planlı bir şey de değildi zaten. Babamın kitabının gecesiydi. Bizim ilişkimiz daha fazla ön plana çıktı diye de sonradan üzüldüm zaten. Biz beraberdik ve oraya birlikte geldik işte. Zaten altı ay bekledik ve kendimizden emin olduktan sonra kamuoyunun önüne çıkabildik.

"Evlenmezsem ona 'Git, başkasıyla ol' derim. Beni beklemesini istemem"
<ı>Evlenecek misiniz?
<ı>Dilek S.: Şimdi bile inanın düşünüyorum. Evlenmek kolay alınacak bir karar değil. Bunu çok ciddiye alıyorum. Sıkılır mıyım diye bir his var içimde. Her gün aynı kişiyi görmek... İnsan her gün aynı yemeği yemiyor. Ben hep yurtdışında okuduğum için özgürlüğüme çok düşkünüm. Onun için de tam karar verebilmiş değilim. Yoksa Çağan'la ilgisi yok. Çocuk istemiyorum mesela. O sorumluluğu taşıyamazmışım gibi geliyor. Sağlığım elverse bile bu çok büyük sorumluluk. Ama Çağan evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyor. Bir yıl içinde kararımı vereceğim. Bir-iki yıl içinde evlenmezsek, ben onun başkasıyla evlenmesini ve çocuk sahibi olmasını isterim.

<ı>Nasıl bir sevgilisiniz? Bencil misiniz mesela?
<ı>Dilek S.: Bencil değilim. Onun mutlu olmasını isterim. Ben evlenmezsem, ona "Git ve başkasıyla ol" derim. Ömür boyu beni beklemesini istemem. Çağan evlenelim diyor yani. Belki beraber yaşamak daha iyi olabilirdi.
<ı>Çağan Erdil: Ben onu evliliğe ikna edebileceğime inanıyorum. Bir alın yazısı var. Ben ona inanıyorum. Önemli olan ikimizin de mutlu olması. Benim dileğim her şeyin olumlu gitmesi. Ben evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyorum. Beraber oturma diye bir şey Türkiye'de çok zor biliyorsunuz. Toplumun, ailelerin beklentisi belli. Ben Dilek'le bir aile kurmak istiyorum. İkna da edebileceğime inanıyorum. Çocuğumuzun olmasını da isterim.

"Annem beraber yaşama olayını kolay kolay kabul etmez"
<ı>Aileniz kabul eder mi birlikte yaşamanızı?
<ı>Dilek S.: Çok kolay kabul edeceklerini zannetmiyorum. Sonuçta Türkiye'de bu gelenek göreneklere göre yaşamış insanlar. Mümkün değil. Babam hayatta olsaydı, o da kolay kabul etmezdi. Ben bir Amerikalıyla evleneceğim de desem, onu da kolay kabul etmezler. Çağan'dan sonra da bir Amerikalı arkadaşım olmuştu. Ona da aşık olmuştum. Babamlar çok rahat kabul etmemişlerdi. Ama babam hastalanınca, "Kızım, Amerikalı da olsa, Japon da olsa, kiminle istiyorsan onunla evlen. Bu hayat senin" dedi. Hayatın ne kadar boş olduğunu anladı galiba. Ama annemin hâlâ aynı fikirde olmadığını düşünüyorum. Beraber yaşama olayını kolay kolay kabul etmez. Aslında ben evliliğin o büyüyü bozduğunu düşünüyorum.

<ı>Mutlaka başka aşklarınız, ilişkileriniz oldu ama Çağan bey size evlenmeyi düşündürten ilk erkek mi?
<ı>Dilek S.: Evet. Kesinlikle öyle. Daha önce evlenme teklifi aldım ama bana evliliği düşündürten ilk insan Çağan'dır. Gördüğünüz gibi hâlâ da düşünüyorum.

<ı>Evlenirseniz Çağan beyin soyadını alacak mısınız? Dilek Erdil olacak mısınız?
<ı>Dilek S.: Alırım tabii. Ama Sabancı'yı da korurum. Dilek Sabancı Erdil olarak kullanırım adımı. Böyle bir soyadını nasıl korumayayım? Gurur duyduğum bir soyadı. Çağan'a saygımdan onun adını da kullanırım. Ya da tam tersi, ben ona "Sen benim soyadımı al" derim! İstemem tabii böyle bir şeyi.

"Aldatılsam da terk etmem. Babam da aldatmıştır annemi. Sonuçta erkek"
<ı>Aldatır mısınız beraber olduğunuz kişiyi?
<ı>Dilek S.: Zannetmiyorum.

<ı>Aldatılırsanız tepkiniz ne olur?
<ı>Dilek S.: Bir şey söylemem. Bir kere, iki kere olursa idare ederim gibi geliyor. Ben özgürlükçüyüm galiba. Çağan zaten böyle bir şeyi yapacak biri değil. Ben yapsam, o yapmaz. Ben de aldatacağımı sanmam. Ama çoğu erkek aldatmıştır bence. Yapmadım diyorsa yalan söylüyordur. Babam da aldatmıştır bence annemi. Mutlaka yapmıştır. Sonuçta erkek. Bir-iki kere bir şeyler olmuştur diye düşünüyorum. Belki de çok gerçekçiyim. Aldatmadığını söylese hiç inanmam doğrusu. Annemin haberi yoktur tabii. Duysa da bence göz yummuştur.

<ı>Çağan beyin ailesiyle tanıştınız mı?
<ı>Dilek S.: Bir buçuk ay kadar önce tanıştım. Beni sevdiler, ben de onları sevdim. Babası konuşkan, Çağan gibi. Annesi daha sakin. Beni gelinleri gibi görüyorlar galiba şimdiden.
<ı>Çağan E.: Ailem Dilek'i çok sevdi. Dayımın hastalığı nedeniyle de Dilek'i daha iyi anlayabildiler. Ailem Dilek'i kendi kızları gibi görüyor.

"İlişkimizin şu döneminde ağır basan şeyin sevgi olduğunu düşünüyorum"

<ı>Birbirinizin en çok neresini beğeniyorsunuz?
<ı>Dilek S.: En çok bana yakınlığını seviyorum. Çağan fiziken de fena sayılmaz. Ben daha yakışıklılarını da gördüm aslında! Ama güzellik tabii ki tek başına yeterli olmuyor. Çağan bana çok yakışıklı gibi gelmiyor ama onu seviyorum. Şansıma ben hep yakışıklı erkeklerle çıktım zaten. Yoksa özellikle böyle bir tercihim olmadı. Ama çirkin de istemezdim.
<ı>Çağan E.: Dilek güzel bir kadın. Akıllı bir kadın. Harikulade, hayat dolu bir insan. İyi bir insan. Bu tür vasıflar birinde olduğu zaman insanı hayran bırakıyor. Dilek bu vasıfların bulunmaz bir bileşimi.

<ı>İlişkinizi hangisi daha çok tanımlıyor: Aşk, tutku, dostluk?
<ı>Dilek S.: Tutku, aşk, anlayış ve sevgi. Ama ilişkimizin şu döneminde ağır basan şeyin sevgi olduğunu düşünüyorum.

<ı>Bir gün "zengin olduğunuz için sizi çekemeyen insanlar olduğunu" söyleyerek, "Ne çocuğum oldu. Ne evlenebildim. Belki de bana büyü yapıldı" demişsiniz. İnanır mısınız böyle şeylere?
<ı>Dilek S.: Bir ara öyle bir duyguya kapıldım. Niye evlenemedim diye düşündüm. Ama böyle bir şeyi yapabilecek kadar kötü niyetli biri olduğunu zannetmiyorum. Çok çok uzaktan akrabalarımız belki benimle oğullarını evlendirmek istedi, ben de kabul etmedim diye düşündüm. Çünkü böyle bir olay olmuştu. O zaman 18 yaşındaydım. Acaba nispet olsun diye yaptırmış olabilirler mi diye düşündüm ama sonra mantıksız buldum.

<ı>Umutsuzluğa kapıldığınız o günlerde evlenmek için hiç adak adadığınız oldu mu?
<ı>Dilek S.: Unkapanı'nda bir kilise var. Orayı duymuştum. Oraya gitmiş anahtar almıştım. Amerikalı bir arkadaşım vardı. Onunla ilişkim iyi olsun istemiştim. Bir de o zaman hem Amerikalı hem Çağan vardı. Hangisine daha yakın olacağımı bilemiyordum. Belki öyle manevi bir tatmin aradım. Daha sonra evlenmek için adak adamadım. Ama annem böyle bir şey yapmış olabilir. Zaten şu an dediğim gibi evlilik konusunda eskisi gibi düşünmüyorum.

<ı>Dini inançlarınızın kuvvetli olduğunu, umreye gittiğinizi biliyorum. Hacca da gitmeyi düşünüyor musunuz?
<ı>Dilek S.: Düşünüyorum ama dört-beş yıl sonra. Çünkü onun yükümlülükleri çok fazla. Onları yerine getirebileceğim bir dönem olsun istiyorum. Mesela kapanmanız gerekiyor.

<ı>Örtünür müsünüz?
<ı>Dilek S.: Belki diyorum ileride örtünürüm, onun için biraz daha yaşlanınca gideyim diye düşünüyorum.

"Zihinsel engelli çocukların spor yapmalarını amaçlıyoruz"

<ı>İşte geçirdiğiniz zaman ne kadar yer kaplıyor yaşamınızda?
<ı>Dilek S.: Çok. Ben hayır işleriyle uğraşmayı çok seviyorum. Şu aralar Özel Olimpiyatlar 2004'ün organizasyonuyla uğraşıyorum. Zihinsel engelli çocukların spor yapmalarını amaçlıyoruz. Bu yıl Antalya'da futbol şampiyonası olarak 21 -24 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek. Herkesi bekliyoruz. Halkımızın bu konularda daha duyarlı olmasını rica ediyorum. Bir de VAKSA'nın yönetim kurulu üyesiyim biliyorsunuz. İşler bayağı vaktimi alıyor yani.

<ı>Çağan bey, siz bildiğim kadarıyla kendi işinizle uğraşıyorsunuz, değil mi?
<ı>Çağan E.: Evet. Digity E Z Banner adlı bir şirketim var. İnternette müşteri takibi yapıyoruz. Türkiye'de yeni bir sektör. Amacımız bütün markaların bizi kullanması. Biz markalara internette harcadıkları paranın geri dönüşünü gösteriyoruz.

<ı>Teklif gelirse, Sabancı Holding'de çalışır mısınız, yoksa Dilek hanımla ilişkiniz nedeniyle bu konuda bir çekimserliğiniz var mı?
<ı>Çağan E.: Şu anda kendi işimde devam etmek ve başarılı olmak istiyorum. İleride ne olur bilmiyorum ama şu an kendi yolumda gidiyorum ve hedefim dünya çapında bir şirket olmak.MİLLİYET
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:06

İLGİLİ HABERLER