Gündem
  • 22.5.2013 19:35

Gizli tanık, ifadesini 8 günde tamamladı

Zirve Yayınevi’nde 3 misyonerin öldürülmesi ile ilgili davanın görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bulunduğu noktadan görüntülü sistem ile ifade veren gizil tanık İlker Çınar, 13 Mayıs Pazartesi günü başladığı ifade verme sürecini bugün tamamladı. Davanın aynı zamanda sanıkları arasında da yer alan İlker Çınar’ın ifadesinin ardından mahkeme heyeti, duruşma savcısı ile birlikte mağdur avukatları, sanık ve sanık avukatlarının gizli tanığa soru sorma aşamasına geçilmiş oldu. Mahkeme salonundan görüntülü sistem üzerinden İlker Çınar’a soru yöneltilecek.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmaları 31 Mayıs Cuma gününe kadar sürdürmeyi planlıyor.

YAYINEVİ CİNAYETİ PROJELİ BİR EYLEM

ZİRVE Yayınevi davasında ifade vermeye devam eden sanık İlker Çınar, yayınevi cinayetlerinin Ergenekon terör örgütünün projeli bir eylemi olduğunu ileri sürdü.

Malatya Zirve Yayınevi'nde, Alman uyruklu Tilman Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürülmesi olayı ile ilgili görülen davanın 72'nci duruşmasında davanın hem sanığı hemde tanığı olan İlker Çınar başka odadan görüntülü sistemle ifade vermeye devam etti. Yüzü karartılarak ifade veren Çınar, TUSHAD bünyesindeki 3'ncü Hücre yapılanması tarafından cinayetin işlendiğini iddia ederek Malatya eski Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve ekibinin cinayetleri planladığını ileri sürdü. TUSHAD'ın emriyle saha çalışması yaptığını ileri süren Çınar, büyük resmi gördüğü için her şeyi göze alarak adli makamlara bildiklerini anlattığını ifade etti. İfadelerinin ardından tehdit edildiğini ileri süren Çınar, buna rağmen vazgeçmediğini, vazgeçmeyeceğini de dile getirdi.

"Ben ne meczubum ne de fırsatçıyım" diyen Çınar, "Biliyorum bu sanıklar bana bu şekilde saldıracaklar, saldırdılar. 'Devlet düşmanı' diyecekler. Ben misyonerler arasına girdikten sonra likiditasyon, tasfiye yaptım. Türkiye'yi gezdim. Ama bunları kendi başıma yapamazdım. Neden benle kripto çalışması yaptılar? Bana saha çalışması yapma emrini TUSHAD verdi. Ben bunlarla çalışırken meczup ya da fırsatçı demiyorlardı. Cinayeti işleyenler kendilerini azmettirenleri tanımadığını söylüyor. Azmettiricilerde 'istihbarat çalışması' yaptık diyor. Bu şekilde devletin suçlanması kronik bir durum. Sahte ses kayıtları, dezenformasyon çalışmaları, misyonerlerle ilgili istihbarat çalışmaları, Ruhi Abat'ın 'Vur dedik öldürmüşler' şeklindeki beyanı bütün gizli gerçekleri ortaya koymaktadır" dedi.

Bütün kaotik olayların arkasında aynı örgütün olduğuna işaret eden Çınar, "Görünüşte devlet için çalıştıklarını söylüyorlar. Ama örgütün menfaatlerini korumak için çalışıyorlar. Zirve Yayınevi'nde işlenen menfur cinayetler Ergenekon terör örgütünün projeli bir eylemidir. Ben olayın açığa çıkması için doğru bildiklerimi adli mercilere anlattım. Bundan da vazgeçmeyeceğim. Cinayet öncesi yaptıklarımı tamamen brifing hazırlığı için gerçekleştirdim. Cinayeti medyadan öğrendim. Tepki gösterdim. Tehdit edildim" ifadelerini kullandı.

İfade verme işlemini tamamlayan İlker Çınar, beraatını talep etti. Yarınki duruşmada emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon, ifade veren sanık İlker Çınar'a sorular yöneltecek.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:07

İLGİLİ HABERLER