'HÜRRİYET BAYRAMI' YENİDEN TARTIŞILIYOR

'Sivil toplum tabanlı bağımsız bir siyasal hareket' olan Siyasal Ufuk Hareketi (SU Hareketi); 1934’e kadar 'resmi' olarak kutlanan Hürriyet Bayramı'nı tartışmaya açtı.

SU Hareketi'nin bildirisinde şunlara yer verildi:

"23 Temmuz Hürriyet Bayramı Kutlu Olsun!

Küresel adaletsizliklerin, işgallerin, tepeden inme modernleşme ve demokratikleşme programlarının tüm evrensel değerlere inancı zayıflattığı, karşı tepkileri arttırdığı bugün Türkiye'nin kendi iç dinamikleriyle demokratikleşmeyi başarmasının, özgün siyasi söylemler üretmesinin önemi artmaktadır. Halbuki Türkiye siyaseti otoriter devlet uygulamaları, kopuşlar ve darbelerle kendi siyasal geleneklerini yaratamadı.

Bugün yeniden bu iç dinamiklerin köklerini arayacağımız tarihlerden biri 23 Temmuz 1908’dir.

Resmi tarihin 2.Meşrutiyet’in ilanı olarak görmezden geldiği 23 Temmuz 1908, vergi isyanlarıyla başlayan bir süreçte Selanik’ten Erzurum’a kadar yürüyüşler, mitingler gibi yaygın, geniş katılımlı toplumsal olayların sonucunda anayasanın ilan edilmesi, parlamentonun açılmasıyla sonuçlanmış bir devrimdir.

Mehmet Akif’ten Tevfik Fikret’e kadar toplumun farklı kesimleri , İmparatorluk bünyesindeki halklar istibdada karşı hürriyet mücadelesinde birlikte hareket etmişler, hürriyet,eşitlik, adalet ve kardeşlik taleplerini birlikte dile getirmişlerdir.

1908 Devrimi sonrasında Türkiye’de birçok parti kurulmuş, seçimler yapılmış, yüzlerce dergi ve gazete yayınlanmış, grevler gerçekleştirilmiş ve canlı bir demokratik tartışma ortamı yaşanmıştır. Toplumsal muhalefetin baskısıyla hürriyetin ilan edildiği 23 Temmuz 1908 tarihi ve bu tarihin Hürriyet Bayramı olarak ifade ettiği anlamlar dönemle ilgili tartışmalarda sıklıkla dile getirilen devrim sonrasındaki geri adımlara, savaşlara, toplumlar arası çatışmalara rağmen Türkiye’nin siyasal tarihinin önemli bir dönüm noktası, siyasal kültürümüzün unutulmuş bir kazanımıdır.

1934’e kadar Hürriyet Bayramı adında resmi bir bayram olarak geniş halk kitlelerince kutlanan 23 Temmuzların yıldönümleri, 1935 yılında resmi bayram olmaktan çıkarılmış, 23 Temmuz 1908 bugüne kadar görmezden gelinmiştir.

1908 ve sonrasında hürriyet uğruna ölenlerin anısına dikilen Abide-i Hürriyet Bugün Şişli Belediye’sinin amblemi olmasına, bulunduğu meydana ve caddeye adını vermesine rağmen kaderine terkedilmiş, etrafı çevrilmiş bir mezbelelik olarak duruyor. Şehrin her yerinde parklar açan belediyelerin İstanbul’un göbeğindeki aynı zamanda mezarlık da olan bu parka ve Hürriyet Abidesi’ne karşı ihmalkarlığı ancak resmi ideolojinin 23 Temmuz 1908’e karşı ihmalkarlığı ile açıklanabilir.

Siyasal Ufuk Hareketi; 2008’de 100. yıldönümünü yaklaşırken bir arada yaşamanın en somut örneğini vererek Türkiye toplumunun yarattığı bu özgün siyasal deneyimi, siyasal kültürümüzün dönüm noktası olan bu tarihi birikimi yeniden keşfetmeyi ve tartışmayı teklif ediyor. Bu teklif Türkiye toplumunun özgün muhalefet kültürü ve demokratik talepler olarak ortaya çıkan hürriyet anlayışının içinden siyasal tarihimizin ve günümüz siyasetinin yeniden düşünülmesini de içermektedir. Kısır tartışmalar içinde siyasal ufkumuzun daraldığı bugün, yeniden özgün siyasi söylemler üretmek , hürriyet ve adalet taleplerini dile getirmek için 23 Temmuz 1908’den öğrenilecek çok şey var.

Yaşasın Hürriyet, Eşitlik, Adalet ve Kardeşlik!"