Üniversiteler, YÖK ve toplumun büyük bir kesiminin eleştirilerine rağmen Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen YÖK Yasası'nın akıbeti merak konusu oldu.
Dün akşam saatlerinde Çankaya Köşkü'ne gönderilen yasayı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto edeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Ancak hükümet, yasayı ÖSS'ye yetiştirme konusunda ısrar ediyor. YÖK Yasası'nın 10 gün gibi kısa bir sürede Meclis'te görüşülüp, yasalaşmasından sonra gözler, Çankaya Köşkü'ne çevrildi. Sezer'in 15 günlük inceleme süresinden sonra yasayı veto etmesi bekleniyor. YÖK Yasası'nın Meclis'e iade edilmesinden sonra Milli Eğitim Komisyonu ve Genel Kurul'da bir kez daha görüşülen yasa, en erken 1 ya da 2 Haziran'da tekrar Çankaya Köşkü'ne gönderilebilecek. Yasa değiştirilmediği takdirde ikinci kez veto hakkı bulunmayan Sezer, yasayı onaylamak zorunda kalacak. Ancak Sezer'in yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne götürme yetkisi de var. Bu süreç dikkate alındığında yasanın 20 Haziran'da yapılacak ÖSS'ye yetişmesi çok zor bir ihtimal olarak değerlendiriliyor. Böyle bir durumda hükümetin kendi tabanına 'ikinci kez Meclis'ten geçirmek için zaman kalmadı' diyerek yasayı beklemeye alabileceği de öne sürülüyor.
VETO EDİLSE DE YETİŞİR
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Cumhurbaşkanı'ndan dönse bile yeni düzenlemenin bu yılki üniversite sınavına yetişebileceğini söyledi. Bugüne kadar 226 mesleki teknik eğitim lisesinin kapatıldığını ifade eden Çelik, mesleki teknik eğitimde 10 bin dersliğin atıl kapasitede olduğunu açıkladı. Çelik, hangi okullarda kaç dersliğin boş olduğuna, hangi okulun kaç öğrenci kapasitesi ile eğitimini sürdürdüğüne ilişkin bir kitapçığı vekillere dağıttı.
YARGI DÜZELTİR
Adalet Bakanı Cemil Çiçek de, 'Yasama olarak yanlış yaparsak, bunun düzeltileceği yer yargıdır' demişti. YÖK Yasası'nın görüşülmesinden önce Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan Çiçek, sistemin işleyişindeki sıkıntıların düzeltileceği yerin yargı olduğunu söyledi. Çiçek'in açıklamaları, yasasının Sezer vetosundan sonra izleyeceği sürecin Anayasa Mahkemesi olacağı yorumlarına yol açtı.
Sezer: Eğitim ve öğretim devlet politikası olmalı
YÖK Yasası konusunda son sözü söyleyecek olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, hükümete üstü kapalı mesaj gönderdi. Gazetecilerin yasanın akıbetiyle ilgili sorularına yanıt vermeyen Sezer, 'Eğitimin ve öğretimin devlet politikası olması gerektiği hiçbir zaman unutulmamalıdır' uyarısında bulundu. Sezer'in sözleri, hükümetin eğitim ve öğretim politikasına yönelik dolaylı bir eleştiri olarak nitelendirildi. 44'üncü Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre'yi Anma Töreni, 1277 yılında ferman yayınlayarak devlette yazı dili olarak Türkçe'nin kullanılmasını emreden Karamanoğlu Mehmet Bey'in memleketi Karaman'da düzenlendi. Törende konuşma yapan Sezer, doğru dil kullanımının özendirilmesinin önemine dikkati çekti. Sezer, 'Bir ulusun ekonomik, siyasal, kültürel bağımsızlığını ve dünyadaki onurlu yerini koruması, benliğine sahip çıkması ile kendisine güvenmesiyle ve ulusal dilini bir zenginlik olarak yaşatıp, geleceğe taşıması ile olanaklıdır' dedi. Mumcu da, Türkçe'nin tüm Türk dünyasında daha etkin kullanımı için çalışmalar yürüttüklerini anlattı. Mumcu, büyük Türk düşünürü İsmail Gaspıralı adının verilen proje çerçevesinde Türkçe ile lehçeleri arasında sözlük görevi yapacak bir bilgisayar yazılımı üzerinde çalıştıklarını belirtti.
43 yılda 551 bin mezun
Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 1951'den beri imam hatip liselerinden 551 bin 864 kişi mezun oldu. Mezunların 42 bin 671'i Diyanet'te görev yapıyor. 1998'de sayısı 609 olan imam hatip liselerinde 178 bin öğrenci vardı. 2002-2003 öğretim yılı sonunda imam hatip lisesi sayısı 536, öğrenci sayısı ise 70 bin civarına düştü. Yeni kayıtlardaki asıl düşüş, 1999'da YÖK'ün ÖSS'ye girişteki katsayı sistemini değiştirmesiyle yaşandı. 2000'de yeni kayıt olan öğrenci sayısı yüzde 57.4 azaldı. Geçen yıl 37 bin 373 öğrenci kayıt yaptırdı. Halen 600 imam hatip lisesinde 91 bin 620 öğrenci, 11 bin 877 öğretmen ile eğitim görüyor.
AKSAM
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:12
