Medya
  • 28.9.2006 14:25

ŞAMİL TAYYAR "ABD ERDOĞAN'I KÖŞKE ÇIKARMAZ" DİYEN GAZETECİYİ YAZDI

Erdoğan Çankaya'ya çıkarsa AK Parti ANAP olur mu?

ŞAMİL TAYYAR/ STAR

Gündemdeki soru bu. Erdoğan’ın Çankaya adaylığına karşı çıkanların bu soruyu sıkça dillendirdiği aşikar.

Mukayesesi yapılan iki partiyi de ‘muhabir’ olarak yakından izlemiş birisiyim. Hükmü vermeden önce, iki lideri ve iki partiyi karşılaştıralım.

Özal, 1989 sonunda Çankaya’ya çıkarken, iki genel seçim, iki referandum ve bir yerel seçimde, halkın oy terazisine çıktı. 1983’de yüzde 45 olan partisinin oylarını, 1989 Mart’ındaki yerel seçimde yüzde 21.75’e kadar düşürdü. ANAP Teşkilat Başkanı Oltan Sungurlu’nun ‘Üzerimizden silindir geçti’ dediği seçim gecesi yanındaydım. Sonuçların, ANAP yönetiminde nasıl bir travmaya yol açtığına tanık oldum. Özal bile siyasete veda etmeyi düşündü. Başbakanlık Konutu’nda sabaha kadar süren seanslar sonucu güçlükle ikna edildi. Yani, Özal, Çankaya’ya çıkarken ‘dibe vurmuş’ bir siyasetçiydi.

Oysa Tayyip Erdoğan, bir genel seçim bir de yerel seçim atlattı. İlk seçimde yüzde 34.5 olan partisinin oylarını ikinci sınavında yüzde 42’ye çıkardı. Yani, yükselen bir grafik sözkonusu. Kuşkusuz, ilk seçimde AK Parti’nin ne kadar oy alacağı tartışılabilir. Unutulmasın ki, Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce başka bir seçim yok.

Özal, ‘veliaht’ ararken, tahrip gücü yüksek bombanın fitilini çekerek ANAP Grubu’na attı. 18 isim belirleyerek milletvekilleri arasında ‘Hangisi Başbakan olmalı?’ diye anket yaptırdı. Bakanlığı bile rüyasında görmeyen bazı siyasiler birden ‘Türk Büyüğü’ olunca, parti kazanı fokurdamaya başladı, bir türlü de ateşi düşürülemedi.

AK Parti’de ise durum farklı. Başbakanlık koltuğuna oturmuş, ‘2. adam’ konumunda Abdullah Gül var. Kime sorsanız, Erdoğan’dan sonraki ismin Gül olduğunu söyler. ANAP’taki gibi ‘18 Türk Büyüğü’ yok. TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener’in isimlerini bu potaya atsanız bile, adaylık yarışında sayı 3’ü geçmez. ‘Tek adaylı’ kongre olursa da kimseye sürpriz olmasın.

Ayrıca, ANAP, her şeye rağmen 8 yılı tek başına iktidar olmak üzere 19 yıl Meclis’te varlığını sürdürdü. AK Parti henüz iktidarda 4 yılını dolduruyor.

Özetle, eğer Erdoğan, Çankaya’ya çıkmak isterse, AK Parti, ANAP’a göre daha şanslı.


Papermoon’da

Çankaya manzarası


Akmerkez’deki Papermoon, Beyaz Türkler’in, Reha Muhtar’ın deyimiyle ‘Mavi Kanlılar’ın uğrak mekanı.

Oradan Kızılay görünmez, Çankaya’nın görüntüsü ise biraz fludur. Ama Beyaz Saray, tüm ihtişamıyla gözler önündedir.

İçinizden, ‘Ne alakası var?’ diyenler olabilir. Ben de Papermoon havadislerine ilgisini bildiğim Serdar Turgut’un yazısından çıkardım. Efendim, ABD vize vermediği için Erdoğan Çankaya’ya çıkmazmış! Demek ki, Papermoon’dan Beyaz Saray net görünüyor. Çankaya’nın görüntüsü flu olmalı ki, Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya ile görüşmüş, siyasetin şifrelerini birlikte çözmüşler, aynı görüşleri paylaşıyorlarmış.

Tabii, çözdükleri şifreler, Da Vinci’nin şifreleri mi, yoksa Ankara Bürosu’nun kapı şifresi mi bilmiyorum. Ama Çankaya’nın olmadığı kesin.


Kriz tacirleri işbaşında


Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush ile Oval Ofis’te 2 Ekim sabahı biraraya geliyor. Gündemdeki konular ağırlıklı olarak, terörle mücadele ve Ortadoğu’daki barış süreci. Başbakan, daha sonra İngiltere’ye geçecek.

İlginç tesadüf, aynı gün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Harp Akademileri Komutanlığı’nda konuşacak. 1 Ekim’de TBMM’nın açılış töreninde ise Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in konuşacağını hatırlatan bazı çevreler, ‘2 Ekim’e dikkat’ diyor.

İddialara göre; Büyükanıt’ın Başbuğ gibi ‘sert’ mesajlar içereceği beklenen konuşması, 7 saatlik zaman farkı nedeniyle Erdoğan-Bush görüşmesi öncesi Beyaz Saray’a ulaştırılırmış. Bu da Erdoğan’ın elini zayıflatırmış.

Anlaşılan, ‘kriz tacirleri’ yine işbaşında.


Pentagon’dan

Büyükanıt’a davet


Başbakan Erdoğan’dan sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’a da ABD yolculuğu göründü.

Pentagon’a davet edilen Büyükanıt’ın ABD programı henüz kesin değil. Ancak 26-28 Ekim tarihleri arasında böyle bir ziyaretin gerçekleşme ihtimali yüksek görünüyor.

Gündeme ilişkin somut bilgi yok. El yordamıyla, terörle mücadele ve Ortadoğu’daki gelişmelerin ‘askeri’ yönünün ele alınabileceği söylenebilir.

Başbakan’ın ABD’ye ‘Cumhurbaşkanlığı için vize almaya gideceği’ yorumlarını yapanlar, Büyükanıt’ın gezisi için ne diyecekler, merak ediyorum doğrusu.

Öküz altında buzağı aramanın anlamı var mı?

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 02:58

İLGİLİ HABERLER