BİLGİ çok ilginç. Cumhurbaşkanı Sezer’in CHP’ye, daha doğrusu Baykal’a dönük değerlendirmesi. Sezer, özel sohbetlerinde:

‘Baykal ne yazık ki, başarılı değil. CHP olması gereken yerden, bulunması gereken konumdan uzak. Bu da, büyük ölçüde Baykal’dan kaynaklanıyor.’

Cumhurbaşkanı, görevi gereği, tüm siyasal partilere eşit uzaklıkta. Partilerle işi yok. Bu sözleri hiçbir biçimde resmi değil. Bağlayıcı değil. Zaten olması da mümkün değil.

Bu sözleri, özel sohbetlerde, yurttaş Sezer’in görüşü. Arkasında başka bir anlam aramak yersiz.

‘BEN TOPLAMAM’

Cumhurbaşkanı’ndan sade partilisine, CHP grubundan sokaktaki CHP’li ya da değil, sıradan her yurttaşa kadar herkes, Baykal’dan umudunu kesiyor.

Hatta, evet hatta, yanında görünen, yakınındaki kendi kadrosu bile, Baykal’ı eleştirmeden edemiyor!..

Yerel seçimlerden hemen sonra... Bazı CHP milletvekilleri Deniz Baykal’a giderek, açık açık:

‘Sizinle olmuyor!.. Seçim sonuçlarından sonra, CHP’nin artık seçimli bir kurultaya gitmesi gerekir. Eğer, kurultayı siz toplamazsanız, hem parti grubu, hem örgüt bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Hiç olmazsa, bunu önlemek üzere, siz harekete geçin!..’

Bu öneriye, Baykal soğuk, hiç oralı değil:

‘Benim görevim kurultay toplamak değil. Tüzükte kurultayın nasıl toplanacağı belli. Kim toplayacaksa toplasın, görelim!..’

Baykal, bunca başarısızlığa rağmen, hatta CHP’nin bölünme pahasına, koltuğuna yapışmış da yapışmış!..

Yeni tüzük, olağanüstü kurultay toplamayı çok güçleştiren, lider sultasını sonuna kadar koruyan maddeler içeriyor. Ama, şurası da gerçek ki, o tüzük, Baykal’a karşı çıkanların oylarını da alarak bu hale gelmiyor mu?..

CHP buzdağı gibi. Bir süredir, YÖK Yasası nedeniyle, durulmuş görünen sular, dün yeniden dalgalanıyor. On kişi ile başlayan şimdi sayıları otuzu bulan CHP milletvekili dün bir bildiri yayınlayarak, seçimli olağanüstü kurultay istiyor.

Bildirinin altında otuz imza var. Ama, aslında benzer görüşte olan, en az 70-80 milletvekili var. O halde, imza sayısı neden otuzda kalıyor?.. Çünkü, CHP’de kimse önünü göremiyor. Geçmişte, benzer çıkışlarda bulunanlar, daha sonra yalnız kaldıklarını görüyor. Onlar şimdi beklemeyi tercih ediyor. Ama, düşünceleri, imza atanlardan farklı değil.

Örgüt de öyle. Sesini yükselten örgütlerin yanı sıra, beklemeyi tercih eden, ama sesini yükseltenlerle aynı düşünceyi paylaşan örgüt sayısı, yine az değil.

LİDER ARANIYOR

Sorun, Baykal’dan boşalacak genel başkanlığa yeni bir isim bulmak!.. CHP’de değişim isteyenler bu zorluğu henüz aşabilmiş değil.

Baykal gitsin, tamam!.. Ama, kim gelsin?.. İmza atan ve atmayanların ortak arayışı, örgütlerin ortak özlemi, sosyal demokrasiyi iktidara taşıyacak yeni bir lider çevresinde kenetlenmek.

O yeni isim, henüz yok!.. Baykal, buna güveniyor. Yakışıksız bir güven!.. Herkes, senin gitmen için gözünün içine bakıyor, sen hálá ayıp bir güvene yaslanarak, yerinde oturmaya devam ediyorsun!.. Pişkinliğin sonu yok!..

Yeni lider arayışı, genel merkez dahil, her kademede kendini gösteriyor. Yeni bir ismin çıkması, çok uzakta olmayabilir!..