Gündem
  • 20.3.2008 16:43

YARGITAY BAŞKANI GERÇEKER'DEN SİYASİLERE SAĞDUYU ÇAĞRISI

EDA HAN-MUAMMER TAN
ANKARA  - Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın AK Parti'nin kapatılması talebiyle açtığı davanın ardından yapılan eleştirilere atıfta bulunarak, siyasilere sağduyu çağrısında bulundu. Gerçeker, "Yargı bu ülkede yaşayan herkese lazımdır. Yargının bağımsızlığını yitirdiği bir ülkede temel hak ve özgürlüklerin varlığından söz edilemez. Bu konuda kurum ve kişiler kendilerine düşen özeni göstermeli, sağduyulu davranmalıdır" dedi.
Adalet Mensupları Dayanışma Vakfı'nın düzenlediği 'Cumhuriyetin Temel Değerleri Işığında Sosyal Hukuk Devleti Paneli'nin açılış konuşmasını yapan Gerçeker, kişilerin, kurumların ve idarenin her türlü yargı kararına uymak zorunda olduğunu söyledi. Gerçeker, "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve yargıçlara emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" dedi. Anayasa'nın 2'nci maddesinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik ve sosyal bir
hukuk devleti olduğu ilkesini hatırlatan Gerçeker, burada ortaya konulduğu gibi temel unsurun, hukuk devleti olduğunu, demokratik laik ve sosyal niteliklerin ise bunun üzerine inşa edildiğini ifade etti. Anayasa'da devlet organlarının yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç temel erk şeklinde düzenlendiğini ve Anayasa'nın başlangıç maddesinde yer alan kuvvetler ayrımının devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret olduğunu
belirten Gerçeker, bu sınır kapsamında medeni işbölümü ve işbirliği olduğunu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğunun açıkça ifade edildiğine vurgu yaptı. Anayasa'nın 5'nci maddesinde devletin temel amaç ve görevlerinin belirlendiğini kaydeden Gerçeker, hukukun bulunmadığı yerde demokrasinden söz edilemeyeceğini söyledi. "Yasalar hukuk için vardır ve gereklidir" diyen Gerçeker, hukukun üstünlüğü ilkesinin yer almadığı devlet modelinde keyfiliğin olduğunu söyledi. Gerçeker, "Hukukun üstünlüğü
kişilerin can, mal ve güvenliği ile temel hak ve özgürlüklerini güvence altna alır. Devletin tüm çalışmalarında bu ilkeye uygun davranışta bulunması gerekir. Her devlet kurumu Anayasa'nın ve yasaların tespit ettiği görev ve yetkilere sahiptir. Hukuk herşeyin üstündedir ve keyfiliğe yer yoktur. Bu açıdan Anayasa'nın 2'nci maddesindeki tanımlamanın ne denli önemli olduğu tartışmasızdır. Hukuku hayata geçiren yargıçlara bakıldığında bağımsızlık ve güvencenin yargı ve yargıç için ayrıcalık olmadığı; hakkın
eksiksiz, ödünsüz gerçekleşmesi için zorunluluk anlamına geldiği görülecektir."
Siyasilere uyarıda bulunan Gerçeker, "Siyasilerin hukuka siyaseti sokmak yerine, hukuku siyasete egemen kılmak erdemini göstermeleri gerekir. Çünkü bağımsız yargı yeri ve zamanı geldiğinde yasama ve yürütme için de son derece önemlidir. Geçmiş tarihte bu konuda pek çok örnek vardır ve olacaktır da. Yargı erki tam bağımsız değilse, vatandaşın temel hak ve özgürlüklerini kargaşaya, hükmetmeye tabi olacağı ve kuralsızlıkların kural haline geleceği tabidir. Yargı bağımsızlığına tutuculukla yaklaşan siyasiler
bunun yoksunluğunun ve eksikliğinin aslında kendilerine zarar verdiğini zaman içinde görmüş, yaşamış sonuçta acılarını hep çekmiş, ülkeleri, ulusları da bundan olumsuz etkilenmiştir" şeklinde konuştu. Yargının herkese lazım olduğuna vurgu yapan Gerçeker, "Yargının bağımsızlığını yitirdiği bir ülkede temel hak ve özgürlüklerin varlığından söz edilemez. Bu konuda kurum ve kişiler kendilerine düşen özeni göstermeli, sağduyulu davranmalıdır. Öncelikle Türk yargı sisteminin yapısal, işlevsel sorunları özellikle
yeterli fiziki koşulla, nitelikli insan ve mali kaynak sağlama sorunları çözülmelidir" diye konuştu. Sadece Türkiye'de değil uluslararası düzeyde de yargı ve adaletin tüm insanlığa gerekli olduğunu belirten Gerçeker, "Temelde her platformda kabul gören görüş, devletin hukukun üstünlüğünü esas alması durumunda yurttaşlarının haklarını güvenceye aldığı, özgürlüğünü sağladığı hususudur. Demokratik olduğunu öngören her rejimin hukuku temel almasında zorunluluk vardır" dedi.
AK Parti kapatma davasının ardından yapılan eleştirilere atıfta bulunan Gerçeker, şunları söyledi:
"Toplumda ve devlette sorumluluk taşıyan herkes, söylemlerinin ne gibi etki yaratacağını ve getireceği sonuçları önceden düşünmek zorundadır. Hukukun, hukuk kurallarının üstünlüğünün hayata geçirilmesinde zorunluluk vardır. Bu konuda görev ise hepimize düşmektedir."
Öte yandan, basının yoğun ilgi gösterdiği panelde izdiham yaşanırken, AK Parti'ye açtığı kapatma davası ile gündemden düşmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya panele gelmedi. Panele, Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan ve yüksek yargı organlarının üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 12:56

İLGİLİ HABERLER