''YÜKSEK FAİZ DIŞI FAZLA HEDEFİNİN İZLENMESİ ÖNEMLİ''
ANKARA - Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, maliye politikasının, önceden belirlenen yüksek faiz dışı fazla hedefini izlemesinin hayati öneme sahip olduğunu bildirdi.
Serdengeçti, bugün Bakanlar Kurulu'na, ekonomideki son gelişmeleri içeren ''Ekonomik Görünüm'' isimli sunum yaptı.
Sunumda, rehavete kapılınmaması, kamu maliye disiplinin sürdürülmesi istendi.
Sunumda, Nisan ayında TÜFE'nin aylık bazda yüzde 0.6, yıllık bazda yüzde 10.2 olduğu ifade edilerek, görünümün olumlu olduğuna dikkat çekildi.
TEFE'de Nisan ayı enflasyonun aylık bazda yüzde 2.6, yıllık bazda yüzde 8.9 olduğuna da işaret edilen sunumda, ''TEFE hedef değildir. Görünüm olumludur'' denildi.
Sunuma göre, ''Kur etkisinin sınırlı kalması bekleniyor. Kur, ara malı girdi fiyatlarını etkileyebilir, ancak yapısal değişim, enflasyonda ataletin azalması geçmiş enflasyonun gelecek enflasyon üzerindeki etkisini azalttı. Hedef enflasyon giderek daha kuvvetli çapa haline geliyor.''
Sunumda, ''Enflasyonun yıl içindeki seyri, hedef enflasyonla uyumlu olup yıl sonu enflasyon hedefi tutacaktır'' denildi.
Sunuma göre, ''Genel gidişata ilişkin bekleyişler iyileştikçe reel faiz oranları düşüyor, kötüleştikçe reel faiz oranları yükseliyor.''
Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, tüketici kredilerindeki hızlı artışın risk taşıdığını bildirdi. Serdengeçti, AB'den tarih alınmazsa, IMF ile devam etmenin güvenilirlik açısından önemli olduğunu söyledi.
Serdengeçti, tüm uyarılara rağmen, sınırlı da olsa pozisyon açma eğiliminde olan bankaların panik davranışla döviz kurunda yukarı doğru baskıyı artırdığını bildirdi.
Sunuma göre, ''ABD'de faiz oranları tüm dünyayı etkiledi ve gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışları yaşandı. Ocak ve Şubat aylarında cari dengede ortaya çıkan artış iç ve dış siyasi konjonktür, döviz kurunda bir hareketlenmeye yol açtı.''
Sunuma göre; ''Merkez Bankası, döviz kurunun bir risk unsuru olduğunu her zaman söyledi. Bugün geçmişten farklı olarak spekülatif yükselişe hemen müdahale edilmedi. Risk alanlar zararlarını kendileri karşılamak zorunda kaldı.
Sunumda, Merkez Bankası'nın Türk Lirasını değerli tutmak gibi bir politikası olmadığı belirtilerek, ''Döviz kurundaki hareketlilik, gerek ekonomik gerekse davranışsal dengesizlikleri giderecek unsurlardan biri olarak görülmektedir'' denildi.
