Gündem
  • 26.1.2007 13:48

'2007 GÜRÜLTÜLÜ BİR YIL OLACAK'!..

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye’nin 2007 seçimlerinden sonra yeni bir hükümet ve yeni vizyonuyla yeni bir ilgi odağı olacağını belirterek, "2008 yılındaki Davos toplantılarına daha fazla ağırlık vermemiz gerekiyor" dedi.
      İsviçre’nin Davos kasabasında her yıl düzenli olarak yapılan Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına katılan Devlet Bakanı Babacan, TGRT Haber ve TRT2 televizyon kanallarına açıklamalarda bulundu.
      Davos’taki toplantılarda, Türkiye’nin 2007’de ne yapacağı, ne yapmayacağı ve 2008’e ilişkin beklentilerini anlattıklarını ifade eden Bakan Babacan, "2007
      yılını çok önemsiyoruz. Her ne kadar 2 seçim olsa da kazanılmış bir yıl olsun istiyoruz" dedi. Popülist politikaları ve seçim ekonomisi uygulamalarını tarihe gömdükten sonra korkacak birşey olmadığını vurgulayan Bakan Ali Babacan, 2007’nin Ak Partinin yeniden iktidara geleceği bir yıl olacağını söyledi.
     
     'FASIL AÇIP-KAPAMA YARIM SAATLİK BİR SEREMONİ'
      Türkiye’nin reformlara devam edeceğini belirten Babacan, "fasılların açılıp kapanması yarım saatlik bir seremoni. AB kendini ne zaman hazır hissederse o zaman işin formalite kısmını hallederiz" diye konuştu.
      Türkiye-AB ilişkilerinde 2007 yılı itibariyle yeni bir döneme girildiğini kaydeden Babacan şöyle devam etti:
      "Bu dönemde artık Türkiye’nin ne zaman hazır olacağından öte AB’nin Türkiye için ne zaman hazır olacağı daha büyük önem taşıyacak. 2006 kararlarından sonra kendi stratejimizi, haritamızı belirledik.
      Bundan sonra kendi planladığımız takvim içinde kendi önceliklerimize göre AB müktesebatına uyum programımızı aynı kararlılıkla devam ettireceğiz. Açılmayacak 8 fasılda dahi çalışmalarımızı aynı hızla devam ettireceğiz. Bizim kaybedecek
      vaktimiz yok. Türkiye’nin kendi standardlarını yükseltmek için reformlara ihtiyacı var."
     
     ALMANYA’NIN DÖNEM BAŞKANLIĞI
      Almanya’nın dönem başkanlığının Türkiye açısından iyi bir şekilde başladığını, şu ana kadar 3 ayrı fasılda müzakerelere davet mektubu alındığını ifade eden Babacan, "bu konularda bile sıkıntılar vardı. Komisyon, ’bu fasıllar açılmaya hazırdır’ diye rapor etmesine rağmen Rumlar, ’şurda virgül eksik, şurda iki nokta üstüste olmasın’ gibi inandırıcılığı olmayan sebeplerden sıkıntı çıkarmışlardı.
      İşletme temel politikalarıyla ilgili ilk fasılla ilgili müzakere pozisyon belgesini çok yakında göndereceklerini bildiren Bakan Ali Babacan, diğerleriyle ilgili tam bir konsensüs sağlandıktan sonra pozisyon belgesinin gönderileceğini söyledi.
     
     MERKEZ BANKASININ MEKTUBU
      Merkez Bankası’nın hükümete gönderdiği mektubu da değerlendiren Devlet Bakanı Ali Babacan, kararların Para Piyasası Kurulu’nda oylanarak alındığını, şeffaf bir şekilde alınan kararların kamuoyuna açıklandığını ve gelişmelerle ilgili olarak Hükümet ile IMF’nin birer mektupla bilgilendirildiğini anlattı.
      Hükümetin yüzde 4’lük enflasyon hedefinin tutturulabilir bir hedef olduğunu belirten Babacan, "buna inanmasak bu hedefi değiştirirdik. Enflasyon, hedeflerimiz arasında en çok önem verdiğimiz konu. Ekonomideki bütün kötülüklerin anası diyebileceğimiz bir sorunu tarihe gömeceğiz" diye konuştu.
      Bakan Ali Babacan, asgari ücretin ciddi hesaplamalarla belirlendiğini kaydederek, belirlenen düzeyin de enflasyon hedefinde sapmaya neden olacağını düşünmediklerini vurguladı.
     
     "CARİ AÇIK ÇOK ABARTILDI"
      Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, TRT2’nin sorularını yanıtlarken de, özellikle Türkiye’de, hükümeti eleştirme amacıyla, cari açığın olması gerekenden çok daha fazla abartıldığını söyledi.
      Bu konuda alınması gereken tüm tedbirlerin zaten alındığını ve alınmaya devam edildiğini kaydeden Babacan, "bu yüzden zaten çok sorulan bir konu değil artık. Bu konuda ciddi endişeler olsa zaten bu kadar sermaye girişi olmazdı" diye konuştu.
      Türkiye’de hem doğrudan sermaye yatırımlarına hem de portföy yatırımlarına ihtiyaç bulunduğuna işaret eden Babacan şöyle devam etti:
      "Türkiye, uluslararası sermayenin net aktığı bir ülke. Portföy yatırımı 60 milyar doları aşmış durumda. Güven ve istikrarı sağladıkça, sermaye girişi artarak sürecektir. (Yok istemiyoruz) diyecek lüksümüz yok.
      Türkiye artık, sermaye hareketlerine açık bir ülke. Gelişmiş ülkelerin yaptığı da bu. Hangi ülke içine kapanıyorsa o ülke kesinlikle zararlı çıkıyor.
      Bunun farkında olmak lazım.
     
     "2007 GÜRÜLTÜLÜ BİR YIL OLACAK"
      2007 yılı gürültülü bir yıl olacak. Sesler duyarsınız ama sonuç da getirmez.
      Burada önemli olan gürültülere herkesin kulaklarını kapatıp, yapılan işe bakması ve karar alıcıların söylediklerine, ne yaptıklarına bakması... Bu önemli.
      Siyasi ve ideolojik gerekçelerle 2007 yılında pekçok tartışmaya, eleştiriye, saldırılara muhatap olacağız. Biz bunlara hep hazırız, hiç önemli değil. Önemli olan 2007 yılının Türkiye için kazanılmış bir yıl olmasıdır."
     
     "FRANSA’YI SEÇİMLERİYLE BAŞBAŞA BIRAKACAĞIZ"
      AB müzakerelerinde bilim ve araştırma başlıklı fasılla ilgili çalışmaların tamamlandığını hatırlatan Babacan, ikinci fasıl olan eğitim ve kültür faslıyla ilgili ortak müzakere pozisyon belgesi üzerinde mutabakata varamadıklarını söyledi.
      Özellikle Fransa’nın bu konudaki farklı yaklaşımları sebebiyle bu pozisyon belgesi üzerinde mutabakat sağlanamadığını, seçimler nedeniyle o faslı çok da zorlamak istemediklerini anlatan Bakan Ali Babacan, şöyle konuştu:
      "Fransa’yı biraz kendi seçimleriyle başbaşa bırakıp, sadece olanları izlemede fayda görüyoruz.
      Fransa gibi bir ülkede maalesef seçim döneminde çok farklı yaklaşımlar, değerlendirmeler olabiliyor. Buna da açıkçası hazır olmamız lazım. Başka ülkelerde de benzer gelişmeler olabilir.
      Seçim dönemi maalesef bazı ülkelerde rasyonalitenin kaybolmasını getiriyor."

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 22:34

İLGİLİ HABERLER