Gündem
  • 7.1.2005 10:51

ABD, ECEVİT''E KOMPLO KURMUŞ...

Misyonerlerin İncil dağıtımına ''''Din elden gidiyor'''' şeklinde tepki göstererek tartışma başlatan Rahşan Ecevit, eşi Bülent Ecevit''in başbakanken hasta yatağına düşmesi ve DSP''nin bölünmesi için ''''ABD''nin komplosu'''' diyerek yeni bir iddiayı tartışmaya açtı. Eski Başbakan Bülent Ecevit ise İsmet İnönü''nün ''''Musul vasiyeti'''' konusunda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaptığı görüşmede, bölgede bir Kürt devleti kurulmaması için ''''güvenlik tedbiri'''' alınmasını önerdiğini açıkladı. Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Hanım, gündemdeki tartışma konularına ilişkin Yeni Şafak''ın sorularını yanıtladılar. Rahşan Ecevit, ''''Din elden gidiyor'''' sözlerine yönelik eleştirilere, ''''Biz DSP iktidarları döneminde imam hatip okullarını kapatmadık, hatta o dönemde imam hatip okulları açılmaya devam etti. Ancak bunların ihtiyacı karşılayacak bir şekilde yapılmasına çalışıldı. Siyasete karıştırılmaması için özen gösterildi ve denetlendi. Kur''an kursları için aynı durum sözkonusu oldu. Çok fazla açılıyorlardı ve denetimsizdiler, denetim altına alındı. Fakat bu denetimden rahatsız olanlar da oldu'''' dedi. ''''Böyle bir açıklamaya neden ihtiyaç duydunuz?'''' sorusuna ''''Misyonerlik faaliyetleri iyice arttı. Eskiden de misyonerler vardı ama AB''ye uyum yasalarından sonra hız kazandı bu faaliyetler. Ben de bundan çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin bir ferdi olarak endişe duydum'''' yanıtını veren Rahşan Hanım, İncil''e karşı Kur''an-ı Kerim dağıtılmasının yeterli bir mücadele olmayacağını söyledi. ''Dinler Bahçesi''ne tepki Bu arada devreye giren Bülent Ecevit, eşine destek vererek, ''''Eskiden de Türkiye''de Tevrat, İncil dağıtılırdı. Ama böyle büyük sokaklarda meydanlarda bunu parasız olarak dağıtmak şimdiye kadar düşünülmemiş bir şeydi. Bu bir propagandadır. Yoksa insanların Tevrat, İncil, Zebur okumalarında sakınca yoktur. Ama zorla meydanlarda başka bir dinin kutsal kitabının dağıtılması görülmemiştir'''' dedi. Misyonerlerin, Türkiye''nin AB sürecini kullandıklarını anlatan Rahşan Ecevit, Başbakan Erdoğan''ın Antalya''da açtığı Dinler Bahçesi''ne de tepki gösterirken, şunları söyledi: ''''Önce uyum yasaları çıktı, sonra Başbakan gitti kilise açtı, havra açtı, böyle olunca ''kilise ve havralara itibar ediliyor'' dendi. Bizi birarada tutan sadece bayrağımız, vatanımız değil, İslam''ın da buna katkısı olduğunu düşünüyorum. Eğer Türkiye''de nüfusun önemli bir bölümü Hristiyanlaşırsa o zaman Türkiye''nin bütünlüğü gelecekte tehlikeye girer diye düşünüyorum.'''' ''Keşke Erdoğan dönseydi'' Bülent Ecevit, Brüksel zirvesinde alınan kararların Türkiye''ye AB kapısını açmak yerine aksine kapattığını öne sürerken, AB''nin diğer aday ülkelerden farklı bir muameleye tâbi tutulduğunu söyledi ve ''''Bu şartlarda AB üyesi değil, işte size de böyle kapının dışında, bahçede bir yer olmuş olacak dendi. Türkiye için onur kırıcı birşey'''' dedi. Türkiye''nin 1999''daki Helsinki zirvesinde koyduğu tepki üzerine açıklama metninin Türkiye''nin beklentileri doğrultusunda düzeltildiğini anlatan Ecevit, ''''Başbakan Brüksel''den karardan önce dönüp gelseydi daha mı iyi olurdu?'''' sorusuna, ''''Şüphesiz daha iyi olurdu'''' yanıtını verdi. Ecevit, Dışişleri Bakanı Gül''ün ''''Terkedip gelseydik kahraman olurduk ama Türkiye''nin geleceğini tercih ettik'''' sözlerini ise ''''Mazeret'''' olarak değerlendirdi. Bülent Ecevit, AB''nin Kıbrıs konusunda dayatmada bulunmayacakları sözünü çiğnediğini belirterek, Kıbrıs''ta yeni bir arayışa gerek olmadığını söyledi. Kıbrıs''a sadece İngiltere, Yunanistan ve Türkiye''nin karışma hakkı olduğunu belirten Ecevit, Kıbrıs Barış Harekatı''ndan sonra adada barışın ve demokrasinin tesis edildiğini belirterek, ''''Kıbrısla ilgili olarak AB''nin herhangi bir çalışmasının sözkonusu olmaması gerekir'''' dedi. ''Büyük başarılar sağladık'' Ecevit, CHP''deki iç savaş için, ''''Bu konu bizim yetki alanımız dışında. CHP zaten kendiliğinden karışmış durumda. Bizim dışımızdaki hiçbir sol hareketin ya da girişimin bekleneneleri yapması mümkün değil. Onun için karışmayız'''' yanıtını vermekle yetindi. Ecevit, ''''Solun parçalanmış hali sizi üzmüyor mu?'''' sorusuna yanıt verirken, ''''Kim ne anlamda soldur. Onu ayrıca düşünmek gerekir. Kendine solcu diyen diğer partilerle bir araya gelmeye kalkışırsak onların içindeki kargaşa bize de fazlasıyla yansır. Önemli olan ideolojik ve kültürel uyum. Bu yalnız DSP''de var'''' dedi. Ecevit, bu uyum nedeniyle DSP''nin büyük başarılar elde ettiğini savunarak, şöyle dedi: ''Amerika komplosu'' ''''12 Eylül sonrası ilk defa DSP ile başa geldi demokratik sol hareket. Başarıyla koalisyon hükümetleri oluşturdu. O sıralarda solcu olduğunu iddia eden bazı kişileri alsaydık, o başarıları elde edemezdik. Sonrasında da kazaya uğradı DSP. Dışardan ve içerden müdahalelerle ikiye bölündü. Çok ağır ekonomik koşullar devralmıştık. 3 yılda bunları düzeltiriz sonra güçlü bir şekilde seçime gideriz demiştik. Ama erken seçime gitmek zorunda kaldık. Kemal Derviş sürekli ''bu hükümetle gitmez'' diyordu. Araya benim ve Rahşan Hanım''ın hastalığı girdi. Ve DSP kazaya uğradı.'''' Bu sırada devreye giren Rahşan Hanım, eşine, ''''Kaza deme ona komplo de. Hatta Amerika''nın da etkisiyle komplo'''' dedi. Ecevit, ''''Artık bilmiyorum'''' diye karşılık verince, Rahşan Hanım, ''''Tamam ben söylüyorum, siz söylemiyorsunuz'''' diyerek görüşünde ısrar etti. Derviş için ''maalesef'' Ecevit, koltuğunu bıraktığı DSP Genel Başkanı Zeki Sezer için ''''Çok iyi çalışıyor Sezer. Hemen hergün haberleşiyoruz'''' dedi. Ecevit, ''''Kemal Derviş''in müzakereci heyetinde yeralacağı konuşuluyor. Kızsanız da Derviş''i siyasete kazandıran sizsiniz. Derviş''in bu heyette yer almasını nasıl bulur sunuz?'''' sorumuza ''''Maalesef öyle ben çağırdım. Ama bu heyette yer alıp almaması hükümetin tercihidir'''' cevabını verdi. Ecevit, Derviş''in ekonomiden sorumlu bakan olduğu dönemde 12 gün iletişim kuramadığını anlattı ve ''''Bana sormadan yurtdışına gidiyordu. 12 gün Derviş'' e erişemedim. Türkiyede midir, Amerikada mıdır, Fransa''da mıdır erişemedim. Devletin Başbakanı, bakanının yerini bulamıyor. Olacak bir şey mi?'''' diye sordu. (YENİ ŞAFAK) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:36

İLGİLİ HABERLER