Gündem
  • 2.3.2006 08:02

AHMET HAKAN: 'AKP İYİ BİR KADRO ÇIKARAMADI!..'

AHMET HAKAN'IN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:

AKP iyi bir kadro çıkaramadı


ÖNCE "Kabine"ye bakalım:

Kimi melankolik olmuş kendine çalışıyor.

Kimi ince hesaplar yaparak arıza çıkmasını bekliyor.

Kimi dost çevresini genişletmekle meşgul.

Kimi iyi niyetli, gayretli ama yetersiz.

Kimi dikkat çekmemek için araziye uyuyor.

Kimi Tayyip Erdoğan sonrasının hesaplarını yapıyor.

Kimi "ikinci adam"ın eteğine sarılarak geleceğini kurtarmaya çalışıyor.

Kimi başarılı ama sonuçta kendini orkestranın bir parçası olarak görmüyor.

Peki...

Böyle bir "Kabine" için, aynı hedeflere yönelmiş, aynı heyecanı taşıyan, aynı davaya inanmış bir ekip diyebilir miyiz?

Ben diyemiyorum.

***

"Kabine" böyle de "parti yönetimi" farklı mı?

Parti yönetimi, tam anlamıyla inisiyatifsizlik ve aciziyet içinde.

Konuşmaları gerektiğinde susuyorlar, susmaları gerektiğinde konuşuyorlar.

Kendilerini asla riske atmıyorlar.

Hepsi Erdoğan’ın ağzının içinden çıkacak cümlelere kilitlenmiş durumda.

Durum böyle olduğu için...

Hiçbirimiz parti yöneticilerini tanımıyoruz bile.

Durum böyle olduğu için...

En kıytırık mevzuların polemiğini bile Erdoğan yapıyor.

Haksızlık yapmayalım:

Bir tek Dengir Mir Mehmet Fırat var konuşan...

Ancak onun da ne dediği, hangi mesajı verdiği anlaşılmıyor.

***

Milletvekillerine bakalım:

Onlarda da "dava şuuru" ya da "ekip heyecanı" filan hak getire.

Temel motivasyon şu:

Yeniden seçilmek!

İkbal umudu taşıyanlar, "imamın elindeki mevta" gibi itaat ediyorlar.

İkbal umudu kesilenler ise...

Ya bırakıp gidiyorlar...

Ya da parti içinde kalarak "erdemli muhalif" ayaklarına yatıp ucuz yoldan kahraman olmaya çalışıyorlar.

Yerel yönetimde de durum farklı değil.

Yerel yönetimin şahı sayılan Kadir Topbaş’ın durumunu açıklamak için sadece "İstiklal Caddesi skandalı"nı anımsamak yeterli.

Durum o kadar vahim ki:

Partiye yakın işadamları bile birbirine girmiş durumda.

"Albayraklar", "Erdoğan bize neden pas vermiyor da Ramsey’e yakın duruyor" diye aleyhe çalışıyor.

***

Dava şuuru yok.

Ekip heyecanı yok.

İnisiyatif yok.

Hizmet aşkı yok.

Uyum yok.

Ve şimdi yanıtlanması gereken soru şudur:

Türkiye’nin beklediği o büyük devrimci atılım nasıl gerçekleşecek?

Yani...

Nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa?

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:54

İLGİLİ HABERLER