Gündem
  • 7.4.2006 04:06

AHMET HAKAN: 'SAADET PARTİSİ DEĞİL ERBAKAN'I SEVENLER DERNEĞİ!..'

AHMET HAKAN'IN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:

Erbakancılık bitti


ERBAKANCILIK bitmiştir.

Ne yaslı ve hüzünlü bir ses tonuyla "acı bir haber" veriyoruz...

Ne de bir büyük muştuyu haykırıyoruz.

Yaptığımız sadece "basit ve yalın bir gerçek"i dile getirmekten ibarettir.

Evet, Erbakancılık hareketi ömrünü tamamlamıştır, miadını doldurmuştur, müzedeki yerini almıştır.

"Maneviyatçı motor profesörü", kendisi kabul etmek istemese de, 40 yıllık mücadelesinin sonuna gelmiştir.

Bu nedenle Saadet Partisi’nin hafta sonu Ankara’da toplanacak olan büyük kongresinden bir şey çıkmayacaktır.

Hafta sonu Ankara’da toplanacak olan kongre, bir siyasi partisi kongresi olmaktan ziyade, bir dernek toplantısı olacaktır.

Derneğin adı da bellidir: Erbakan’ı sevenler derneği.

Çünkü...

1970’li yıllarda, "Önce ahlak ve maneviyat" diye yola çıkan...

1980’li yıllarda, "Adil düzen" adlı sorunlu ama büyülü sloganı gündeme getiren...

1990’lı yıllarda, hedefi daha da büyütüp "Yeni bir dünya" diyen...

Bu hareketin bugün gelip dayandığı en temel slogan, "Hoca’ya sadakat şerefimizdir" olmuştur.

Ve bu yaklaşımın yol açtığı en temel mesele şudur:

Erbakan’ı bırakıp AKP’ye mi gittin? Tamam, o zaman sen hainsin.

Yok, her şeye rağmen Hoca’nın yanında mı kaldın? Tamam, o zaman sen en hakiki mücahitsin.

Yani... Ölçüsü Erbakan olan, bunun dışında hiçbir ölçü tanımayan bir hareket var karşımızda...

***

Ölçü o kadar Erbakan’dır ki...

Zavallı Recai Kutan, her fırsatta, "Ben artık genel başkan olmak istemiyorum. Ne yaşım, ne yapım buna müsait. Ben artık evde torunlarımı sevmek istiyorum" dedikçe...

Başka bir isme sadakat konusunda güvenemeyen Erbakan, her defasında ne yapıp edip Kutan’ı dayatmaktadır.

"Genç, dinamik, bugünün dilini konuşan bir isim gelsin" diyenlere ise verilen yanıt baştan bellidir:

"Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının ihanetini unutmayın."

Kısacası...

"İhanet" ve "sadakat" kavramlarıyla ifade edilen korkular, endişeler, kaygılar, bu hareketin güçlü bir siyasal bildiriyle ortaya çıkmasını imkánsızlaştırmaktadır.

Dernekleşmenin temel nedeni de budur.

***

Bir sorun daha var:

Saadet Partisi, bugünkü iktidarı en çok nereden vurabilir?

Tabii ki türban, imam hatip gibi konularda...

Peki bu eleştirilerinde etkili olma şansları var mı?

Yok, çünkü ne zaman bu konuları gündeme getirseler, herkesin aklına o talihsiz "Refahyol" deneyimi gelmektedir.

"Biz sizin devri iktidarınızı da gördük" şeklinde yapılan çıkış, Saadet’in önünü kesmektedir.

Kısacası...

"Saadet kongresi çok önemli", "AKP’nin gözü bu kongrede", "Saadet, AKP’yi kaygılandırıyor" türünden analizlerin hiçbir geçerliliği yoktur.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 08:37

İLGİLİ HABERLER