AK PARTİ MİLLETVEKİLİ'NDEN OLAY YAZI : YOLUNMUŞ TAVUĞA DÖNDÜK

AKP Grubu'nda Başbakan Erdoğan'ın danışmanlarına yönelik tepkiler giderek artıyor. AKP Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan, Parlamento Dergisi'ndeki yazısında Başbakan ve bakanları, milletvekilleriyle aralarına ‘‘demirperde misali bürokrasi ağaları’’, ‘‘acemi oğlan misali ağzı süt kokan çocuklar’’ koymakla suçladı. PARLAMENTO Dergisi'nin Ağustos 2003 sayısına ‘‘Akıllı İktidarlar ve Bürokrasi Dehşeti’’ başlıklı bir makale yazan AKP Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan, milletvekillerinin bürokratlara ve danışmanlara yönelik tepkilerini sert bir üslupla dile getirdi. Özdoğan yazısında, Başbakan ve bakanlara şu uyarıyı yaptı: ‘‘Demokratik iktidarlar bürokrasiye hakimiyeti ve onu dengeli ve iyi kullanması ile muktedir olurlar. Bürokrasi iki tarafı keskin bıçak gibidir. Bu bıçağı ustalıklı kullanırsanız daima müspet netice alırsınız, gevşek davranırsanız sizin için zamanı gelince bir giyotin vazifesi görür.’’ ASKERLERİ DEĞİLİZ AKP'li Özmen, yazısında bazı bakan, bürokrat ve danışmanları, milletvekillerinin onurlarını ayaklar altına almak ve kendilerini ‘‘hademe mesabesi''nde görmekle suçladı. Özdoğan, ‘‘Milletvekilleri ile Başbakan ve bakanlar arasında demirperde misali bürokrasi ağları ile danışman diye nitelendirilen acemi oğlan misali ağzı süt kokan çocukları koymamak akıllı iktidarların çok dikkat edeceği hususlardır’’ dedi. Milletvekillerine kompleksli yaklaşan bürokratların atanmış, kendilerinin ise seçilmiş kişiler olduğunu hatırlatan Özdoğan, şu uyarıda bulundu: ‘‘Milletvekilleri seçmenleriyle alakalı meşru taleplerini yerine getiremeyen, onlara askerleri gibi tepeden bakan, selamını bile burun ucuyla alan, milletvekilleriyle görüşmemek için onlarla aralarına ne idüğü belirsiz atanmışları koyan, milletvekillerine saygısızca muamele eden bakanların, başbakanların iktidarı, iktidar erkini elinde bulunduran siyasi partilerin istikballeri çok karanlıktır.’’ ÇÖZÜLME UYARISI İktidar zaferini kimsenin kendine mal etmemesi gerektiğini hatırlatan Özdoğan, milletvekillerine sahip çıkılmaması halinde parti içinde çözülme olacağı uyarısı yaptı. AKP'li Özdoğan bakanları, danışmanları ve bürokratları şu sözlerle topa tuttu: ‘‘Demokratik siyasi iktidarlar, parti tabanından, tavanına kadar bir anonim ortaklık rejimidir. Hiçbir sağlıklı mantık, bu iktidar benim tek başıma elde ettiğim öz malımdır, diyemez. Denilen noktada kaos başlar, çözülmelerin emareleri görülür. Sessiz ve derinden protestoların ayak sesleri işitilir. O noktada ‘sivil itaatsizlik' denilen direnme milletvekillerince devreye sokulur.’’ İbrahim Özdoğan'ın sözünü ettiği ‘sivil itaatsizlik' kavramı İngiliz sömürgeciliğine Hindistan'da barışçı yollarla direnen Mahatma Gandi'nin ‘pasif direniş' yönteminden geliyor. Yolunmuş tavuğa döndük Demokrasilerde milletin vekilleri bütün bürokratların üstündedir. Ama öyle bir ortam düşününüz ki çoğu üst düzey bürokratların ekonomik şartları, çalışma ortamları, her türlü imkanları milletvekillerinden çok daha üstünse üstelik bu konularda milletvekilleri her geçen gün yolunmuş tavuğa dönüyorsa bu tam bir felakettir. Bu durum milletvekillerini mefluç hale getirirken, bürokratı da siyasi iktidarı yiyip bitirecek şımarık bir canavar haline getirir. Bakanlar amirimiz değil Demokratik parlamenter rejimlerde yasama organı temsilcileri, yani milletvekilleri ile yürütme organı temsilcileri yani bakanlar arasında hiyerarşinin olması gerektiğinde bahsetmek veya öyle zannetmek tam bir cehalettir ve aymazlıktır. Bakanlar bürokratların amirleridir, milletvekillerinin değil. Milletvekili halkın somutlaşmış, canlı hür iradesidir. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:29