AK PARTİ, ORTADOĞU'DA DA KAZANIR
Erdoğan’ın Davos’taki çıkışının Arap medyasındaki yankısı da büyük oldu. Gazeteler de şöyle yorumlar var: “Erdoğan Ortadoğu’da seçime girerse kazanır”, “Kim derdi, Türkiye’den Erdoğan gibi bir kahraman çıkacak”,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos forumunda Gazze konulu panelde İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in açıklamalarına ve moderatörün müdahalelerine tepki olarak oturumu terk etmesini köşelerine taşıyan Arap yazarlar farklı görüşler ortaya koydular. Erdoğan’ın çekilmesini Araplar için bir ders olarak gören, Erdoğan’ı Gazze kahramanı ilan eden ve halife seçilmesi için Osmanlının dönüşünü isteyen yazılar ön plana çıkarken, Türkiye’nin Osmanlıyı tekrar canlandırmak için değil, yeni Ortadoğu’da kendisine bir yer bulmak için bu tür yaklaşımlar sergilediğini ve başta İsrail olmak üzere Batıyla ilişkilerinde risk aldığına işaret eden yorumlar da dikkat çekiyor.
ESAS SÜRPRİZ AMR MUSA’NIN ORADA KALMASI
“El Kuds El Arabi” gazetesi genel yayın yönetmeni Abdulbari Atwan, ‘Erdoğan’ın çekilmesi Araplara ders’ başlıklı makalesinde, Erdoğan’ın panelden çekilmesinin sürpriz olmadığına dikkat çekerek, asıl sürprizin aynı oturumdaki Amr Musa’nın platformu terk etmemesi ve Peres’in yalanlarını ifşa etmemesi olduğunu belirtiyor. Bu olayın Türkiye Başbakanı’nın kahramanlığını ve İslami madenini ortaya çıkaran ilk olay olmadığına işaret eden Atwan, Erdoğan’ın Gazze kurbanlarının yanında yer aldığı ve İsrail’i güçlü cümlelerle kınadığı için maruz kaldığı İsrail kampanyalarıyla mücadelede dağ gibi durduğunu ifade ediyor. Makalesinde Erdoğan’a binlerce kez teşekkür eden Atwan, Arap rejimlerinin Gazze katliamına sessiz kaldığına ve İsrail’le işbirliği yaptığına işaret ederek, İsrailli kan dökücülerin peşine düşen hukukçulara ve sivil toplum kuruluşlarına da şükranlarını sunuyor.
KİM DERDİ Kİ TÜRKİYE’DEN ERDOĞAN GİBİ BİR KAHRAMAN ÇIKSIN!
Katar El Şark gazetesinde yazan Muhammed Nureddin ise ‘Gazze kahramanı Erdoğan’ başlıklı makalesinde bu ümmetin tarihinde nice Arapçı ve İslamcı lider geçtiğini, ancak hiç kimsenin yakın zamana kadar “Türkiye gibi Batı’nın ve İsrail’in elinde oyuncak olmuş bir ülkeden, tarihin adını nurdan harflerle ölümsüzleştireceği Erdoğan gibi bir kahramanı” çıkaracağını beklemediğini belirtiyor. Erdoğan’ın Türkiye’sinin İsrail’e birçok fırsat verdiğini, kendisinin Suriye ve Filistinliler arasında barış için alanı genişlettiğini, ancak İsraillilerin yalanlarla dolu olduğunu vurgulayan yazar, Erdoğan’ın bu tavrıyla 2007’de, Peres’e Türk parlamentosunda konuşma yapma imkanı verme hatasını düzelttiğini yazdı.
ERDOĞAN KENDİNİ KAYBETTİ, DÜNYAYI KAZANDI
Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi El Haliç’in başyazarlarından Saad Muhyu ise ‘Erdoğan kendini kaybetti, ama dünyayı kazanacak’ başlıklı makalesinde, Erdoğan’ın İstanbul’da kahramanlar gibi karşılanmasının Osmanlı sultanlarının fetihlerden muzaffer olarak dönüşünü hatırlattığına işaret ederek, Erdoğan’ın tavrının Davos ve Washington’daki Yahudi elitler tarafından acı verici yaptırımlara maruz kalacağını belirtiyor. Erdoğan’ın Davos’taki gizli dünya hükümeti, Yahudi lobisi ve Türk ordusundaki kredisinden çok şey kaybettiğini, ancak İslam dünyasının liderliğini kazandığına işaret eden yazar, kazanımın Türk siyasi coğrafyasına ve Ortadoğu’ya yansımayacağını ancak tarihte kendisine seçkin ve değişmez bir yer ayıracağını vurguluyor.
ERDOĞAN ORTADOĞU’DA SEÇİME GİRSE KAZANIR
İngiltere’de yayımlanan El Hayat gazetesi yazarı Cihad El Hazin, makalesinde konuyla ilgili bir Türk kanalına yaptığı açıklamada Arap vatandaşı olarak Erdoğan’ı desteklediğini, sevdiğini, teşekkür ettiğini ve ilk halifemiz olarak seçilmesi için Osmanlı devletinin dönüşünü istediğini belirttiğini yazdı. Oturumun moderatörü David İgnatius’a haksızlık yapıldığına işaret eden yazar Erdoğan’ın Ortadoğu’daki seçimlerden birine katılması durumunda kazanacağını iddia ediyor.
Aynı gazeteden İlyas Harfuş ise ‘Erdoğan ve yeni Osmanlıcılık’ başlıklı makalesinde, Gül ve Erdoğan’la temsil edilen AKP yönetimi için kullanılan ‘Yeni Osmanlıcılık’ kavramının, Erdoğan’ın Davos formundaki çıkışında ifadesini bulduğunu yazdı ve Siyonistlere Filistin’de toprak vermeyen Sultan Abdulhamid’e göndermelerde bulundu. Arapların çoğunluğunun bu tavrı olumlu karşıladığına işaret eden yazar, bu olumlu karşılamanın Türkiye’ye Ermeni ‘katliamları’ konusunda Amerikan Kongresinde Yahudi lobisinin baskılarıyla ve AB ile ilişkilerin zorluğunda pek bir yarar getirmeyeceği düşüncesinde.
TÜRKİYE’DE ARAP ÇAĞI AÇTI
Umman gazetesi El Vatan’ın yazarı Züheyr Macid ‘Fatih Erdoğan’ başlıklı makalesinde Gazze sokaklarında yüzlerce Türk bayrağının dalgalandığını, Osmanlı esintisinin doğu duvarını yeniden tırmandığını ve geçen yüzyıl başlarında kötüleşen Arap-Türk ilişkilerini geride bıraktığını yazdı. Türkiye’nin bugün Gazze ve Filistin’e Araplardan daha yakın olduğuna dikkat çeken yazar, bölgenin mezhep yapısından dolayı İran’a karşı Türkiye’nin etkin rol oynayacağını belirtiyor ve Erdoğan’ın Türkiye’de, bazı Arapların hoşnut olacağı bir Arap çağı açtığını ifade ediyor.
ARAPLAR OTURUYOR, TÜRKİYE AYAKTA
Bahreyn gazetesi El Vasat’ın yazarı Ali El Şerifi ise ‘Araplar otururken Türkiye ayakta’ başlıklı makalesinde, hiç kimsenin Avrupa, ABD ve İsrail’e Arap ülkelerinden daha yakın olan Türkiye’nin ılımlılığı hususunda tartışmaya giremeyeceğine işaret ederek, Başbakan Erdoğan’ın Arap ılımlı ülkelerinden daha cesur tutumlar aldığını belirtiyor. Türkiye’nin sorunları sebebiyle, AB, ABD ve İsrail nezdindeki ilişkilerinden çok şey kaybedeceği tahmininde bulunan yazar, Arap ülkelerinin düşmanlarına karşılıksız hizmetler sundukları bir zamanda Türkiye’ye nasıl destek olacaklarını sorguluyor. Yazar ayrıca Araplardan bir şey beklemeyen Türkiye’nin şu ana kadar Arap resmi düzleminde hiçbir ticari veya siyasi avantaj elde etmediğini, halk düzleminde ise tek kazancının gösterilerdeki slogan ve dövizlerden ibaret olduğunu belirterek, Arap yetkilileri Türkiye’ye siyasi ve ekonomik destek vermeye çağırıyor.
ORTADOĞU’DA TÜRK FESİNE UYGUN YER ARANIYOR
Londra’da yayımlanan Suudi destekli El Şarkulevsat gazetesinden Muşari El Zayidi ise “Osmanlı halifesi döndü mü?” başlıklı makalesinde, Ortadoğu’ya yönelik bu sıcak Osmanlı-Türk dönüşünün, yeni Ortadoğu’nun taksiminde Türk fesine uygun bir yer aramanın erken hazırlığı olarak açıklanabileceğini belirtiyor ve insani duyguların siyasi hareketlerde tek etken olmayacağına işaret ediyor. Yazar Türkiye’nin, Osmanlı’nın arka bahçesine bazı İslamcı parti kalabalıklarının basit bir özlemle terennüm ettiği gibi, Osmanlı’nın şanını yeniden getirmek için değil; Türk devletinin bölgedeki ekonomik, siyasi ve tarihi ağırlığına uygun etkin bir konum elde etmek için döndüğünü yazıyor.
Diğer Haberler
WT: 'Kürtler Yahudi mi?'
Vatikan'dan Merkel'e cevap
Barzani'yi kızdıran İsrail sorusu
AB'den 'Manas'ı kapatmayın' çağrısı
Kıyak işe muzip başvuru
5 Bin kilometre öteden hayat kurtardı
İsveç'te polise ırkçılık suçlaması
Ahmedinecad'dan "saygılı konuşma" tavsiyesi
Bir ayakkabı kurbanı da İsrail büyükelçisi
NATO, "delil aramadan vur emri"ni değiştirdi
"Türkiye'nin böyle dostları varken..."
'İsrail-Türkiye ittifakı sağlam değil'
Japonya'dan ABD'ye uyarı mektubu
Çatısı çöken evde 6 çocuk öldü
Sri Lanka diyaloğa yanaşmıyor
